Kitabın İçinden...

32

Öncelikle çokkk uzun bi zaman oldu biliyorum iki bölüm atıktan sonra yeni bölüm yazıcam şu an. Neden bu kadar oldu derseniz fikrim tükendi nasıl finale bağlarım bilmiyorum ve okul falan da var tabi. Neyse umarım güzel biter.
love you guys.

Ron önündeku kitabı sinirle kapatı.
- Yok iki haftadır her kitaba baktık ama hiç bişi yokkk!
Hermione ona bakıp iç çekti.

İki hafta geçmişti ve hiçbir şey yoktu.
Hayaletler hiç anlaşılmayan türden bir şeydi.

Ve elerindeki kitaplar sınırlıydı bir diyer sorun da buydu.

Her gün farklı bir olay ve yeni bir ölüm gerçekleşiyordu. Hata daha yeni hana nın büyük halasının öylüm haberi gelmişti. Kız perişan olmuştu resmen.

Okuldaki dersler çogunulukla savunma üzerine olmaya başlamıştı.

Kendilerini korumak için tüm bilgileri ögrenuyorlardı.

Tuhaf bir şekilde slyterin de bu işi cidiye alıyordu.

Drago bunun sebebinin aslında hepsinin birbirine düşman oldukları gerçeğinden kaynaklı oldunu düşünüyordu.

Yapılan baskınlar ve çıkan çatışmaler oldukça yorucuydu.

Alya yatagından kalkarak etrafına bakındı dün gece yaralanmanın kıyısından dönmüştü bu sebeple sirius onu odaye kilitlemişti.

Alaz annesini kontrole geldinde kadın oldukça sinirliydi.

-O BABAN OLUCAK KÖPEĞE SÖYLE ONU BU ARALAR GÖRMEYİM.

Alaz galmseyerek kadına sarıldı.
- binirlenmeyin efendim o sizi düşünüyor.

Kadın omuz silkip cama yaklaştı.

Hava yine kasvetliydi. Ne yapması gerektine emin değildi.

Cama yansıyan görüntüsüne baktı gümüş kendi evrenunde gümüşün hayaletlere etkisi olduna dair bi film izlemişti acaba dedi içinden etki eder mi.

Başsız nik ile konuşması gerekuyordu. Burda hiç böyle birşey duymasada belki dedi bir ümit.

Oglu ile kısa bir kahvaltı yapıp kuleye doğru yola çıktı.

Haary sıkıntı içinde tahtaya yazılmış iksir tarifine baktı. Hiç bişi anlamıyordu.

Nevill bıkın bir sesle mırıldandı
"Neden olmuyorsun!" kazana doğru eğilmişti ve sinirle karıştırıyordu.
Lily onlara yaklaşıp ne oldu dercesine göz kırptı.

Çocuk başını sorun yok der gibi iki yana saladı sadece.

Ders sona ermişti Harry derin bir nefes alıp annesine yaklaştı.

"Anne sizinle acil birşey konuşmalıyım."

Kadın oglunu baştan aşağıya süzdü.
"Tamam sen derse git, müdür ile konuşup sizi karargaha götürmek için izin alırım orda konuşurusuz."
Çocuk başını saladı ve dışarı çıktı.
Aklında bir süredur bir plan vürdı pelerin ve taşı birleştirmeye odaklanmıştı ve başarmıştı da taşın tüm gücünü pelerine hapsetmişti.

Pelerin eski görünümünden bir az deguşmişti ilk bakışta normal bir pelerin gibi görünüyordu saydam görünümü gitmişti.

Taki sahibi tarafından görünmez olmayı isteyene kadar.

Dersin sonuna kadar bunları düşünmüştü.

........

Salazar  elindeki taşa bakıyordu bu taş işte bu taş onu dünyanın hükümdarı yapıcaktı.

Derin bir nefes aldı. Korku piç bir zaman hisetigi bur duygu olmamıştı ne çocuk iken ne de şimdi.

Kaybetmekten korktuğu bir kişi bile yoktu ki en yakını olan annesine bile bir deger kırıntısı yokku içinde.

Bazen babasının yani Lord Voldemortun tablosuna bakardı.

Babasının asıl derdinin kendisini bir şekilde yeni den hayata döndürmesi salıycanı düşünürdü.

Yani Tom onu kendisine birşey olursa onu yeniden hayata döndürsün diye yapmıştı.

Elindeki felsefe taşını dikatle süzdü.
Bu taşla onu elbete fiziksel forma çeviremezdi. Ancak yapmasını istedigi şeyi yapar ise başka birinin bedenine onun ruhunu koyabilirdi.

Herkes bunu yapmasını bekliyordu. Voldemortun geri dönmesinin daha iyi oldunu düşündüklerini biliyordu.

İşte bu canını sıkan tek şey buydu.
Bakışlarını büyük tabloya çevirdi.

"Lord Voldemortu! Hıh bilemiyorum bir bebek karşısında malup olan biri nasıl en büyük büyücü diye anılır.

Ahh kesinlikle hayır. Benim yanımda üzgünüm babacıgım ama bir hiçsin.

Eminim şu an ben senin babanım bana itat et gibi şeyler söylerdin ama senin oğlun olarak senin kadar aile baglarından nefret ediyorum.
Ne yazık her kes seni geri getiricegimi sanıyor.
Hayır hayır ben daha farklı bir plan hazırladım.

Asayı bulmak bir hayli beni zorladı ama yenilmez asa işte tam da burda.
Aslında Dumbeldore asayı alıcanı düşünmüştüm ama anlaşılan o kadar da zeki degil.

Atamız büyük Salazar Slyterin ciden biraz aptal mış. Pek yararı dokunmuyor yaptıgımız görüşmelerde. Çocugun bir hayli yetenekli olduğunda bahseti. Birkaç taktik bile verdi. Ancak onun eski usul taktiklerini uygulamak saçma ama bana bir fikir verdi orduma bir basilisk koyma fikri tarihi bir yaratık oldugu için bulmak epey zorladı.

Ama senin kine kıyasla biraz daha kalabalık ve beklenmedik bir ordu.

Ezderhalar çok güzeler diyimi, kurt adamlar beni biraz tiksindirdi aslında kıl kuyruk etrafı kokutmaktan öteye gidemiyor. Gerçekten beceriksiz yardımcıların varmış. "

Çalan kapı ile oraya döndü içeriye Annesi ve  Kıl kuyruk girdi.

" Evet halla yaşıyor öyle degil mi?
Kıl kuyruk sana o kadar destek saglıyorum ama daha bir kadını bile öldüremiyormusun.

Neyse zaten artık daha farklı bir şey yapıcaksın. "
Adam başı önde duruyordu.
"N.. Ne dir Lordum?"dedi hızla.

" O duydum ki bir bebek bekliyor. İşte sendan istedigim tam olarak onu ve bebegi öldürmek ama biraz mugel tarzılya.

Şu şişe içindeki zehiri sadece hamile biri etkilenir.

Bunu şato daki cinlere ver ki yemeklere eklesinler.

Bebeğini kaybeden bir anne yogun mutsuzluk içinde ve güçsüz olur. Hadi bu sefer bu işi halledip gel yoksa öldün demektir. "  Salazar adamın yüzüne öyle bir bakıyordu ki sanki onu öldürmeye hazırdı.

Adam şişeyi kaptıgı gibi odadan ayrıldı.
" Şimdi intikam vakti Black"