"Nilou biraz daha kahkaha atarsan seni camdan fırlatırım." Cyno sinirden küplere binmek üzereydi. İstemeye istemeye Collei'in evine gelmişti ve Nilou ile Amber'ın gökten düşer gibi Collei'e gelmesi şaka gibiydi. Bilerek yaptıklarını biliyordu, yıllardır onları tanıyordu ve en ufak haraketlerinden ne yapmayı amaçladıklarını da anlayabiliyordu.
Kız kahkahalarının arasında zar zor konuştu. "İyi de Cyno'cum, eşcinsel olabilecek en son kişi senken gidip hiç tanımadığın bir adama aşık olman komik." Cyno defalarca tekrarladığı şeyi yine söyledi turuncu saçlı kıza. "Bak dilimde tüy bitti; ben Tighnari'ye aşık değilim, tamam mı? Biraz daha üstelemeye devam edersen-"
Cyno'nun sözünü bölen şey kapı ziliydi. Collei çaktırmadan Cyno'ya sinsi bir bakış atıp kapıyı açmak üzere ayaklandı. Kapıyı açtığında Cyno hariç herkesin geleceğini bildiği Tighnari gülümsedi. "Tünaydın Collei! Davetin için çok teşekkürler." Collei gülümseyerek ona karşılık verdi. "Sana da tünaydın Tighnari! Biz de seni bekliyorduk. Tanıştırmak istediğim bir kaç arkadaşım var. Buyur, içeri geç." Collei kenara çekilerek Tighnari'nin geçmesini bekledi. O içeri geçtiğinde hemen ardından kapıyı kapattı.
Tighnari oturma odasına geçtiğinde gözünde çarpan ilk kişi ayakta Nilou'ya laf anlatmaya çalışan Cyno idi. Yüzünü buruşturdu. "Bu cüce hödüğün burada olacağını bilmiyordum." Cyno Tighnari'nin kendisi için kullandığı tabiri işitince hem şaşırmış hem de kızmıştı. "Cüce hödük? Bunu bana bir muhallebi çocuğu mu söyüyor?" Tighnari kendisine geri dönen lafla kaşlarını çattı. "Hah, ne gördün de muhallebi çocuğu diyorsun?"
Cyno'nun yüzündeki sinirli ifade yerini "dalga mı geçiyorsun" bakışlarına bıraktı. "Dün sana 'süt bebesi' dediğim için ağladın." Tighnari tam cevap vermek üzere ağzını açtığında Collei araya girip büyüyecek olan kavgayı engellemişti. "Ahah, ne gerek var kavgaya? Hadi Tighnari, Cyno; oturun bir yere de doğru düzgün tanışalım." İkili istemeye istemeye koltuklara oturdu, yani oturmaya çalıştı.
Collei'in yanına, Tighnari'den uzak bir yere oturmaya çalışan Cyno yerini Amber'a; Cyno'dan uzak bir yere oturmaya çalışan Tighnari ise yerini Nilou'ya kaptırmıştı. Oldukça minik olan L koltukta başka yer kalmayınca ikisi de yan yana oturmak zorunda kaldı. Homurdana homurdana yerlerine geçtiler.
Nilou ellerini çırparak söze girdi. "Ben Nilou. Collei ve Cyno'nun yakın arkadaşlarındanım. Ve bu da..." Eli ile Amber'ı işaret etti konuşması gerektiğini anlatmak için. Amber da Nilou'nun ne yapmaya çlaıştığını anlayıp yarım kalan sözünü devam ettirdi. "Ben de Amber. Tanıştığıma memnun oldum Tighnari. Collei senden biraz bahsetti ama yine de tam tanımıyoruz. Biraz kendinden bahsetsene." Tighnari kızı başı ile onayladı. "Adım Tighnari, 23 yaşındayım. Ee... Bir şeyler araştırmayı severim." Bir süre başka bir şey ekleyebilir mi diye düşündü fakat bulamadı. "Bu kadar."
Collei sohbeti devam ettirdi. "Oh, ben de ara sıra küçük araştırmalar yaparım. Bir ara bunun için buluşalım." Tighnari onu gülümseyerek onayladı. Nilou konuştu bu sefer. "Cyno sen neden kendinden bahsetmiyorsun?" Cyno Nilou'ya tuhaf bir şekilde baktı. "Neden böyle bir şey yapayım?" Turunculu kız gözlerini devirdi. "Azcık insancıl olsan ne olur?"
"Ben insancılım." Bu sefer tuhaf bakış atma sırası Nilou'daydı. "Cebinde çakı taşıyan biri mi söylüyor bunu?" Cyno gözlerini kıstı. "Ne varmış çakımda? Mahallemi koruyamaz mıyım?" Nilou cebindeki telefonu çıkardı ve Cyno'ya işaret etti. "Polis diye bir şey var ve onu arayabiliyorsun. Haberin var değil mi?" Cyno gözlerini devirdi. Bu kızlarla baş etmek onun için can sıkıcıydı. Bu yüzden kendini tanıtmaya karar verdi. "Adım Cyno, 21 yaşındayım. Sıkıntı çıkarıp mahalledekilere bulaşmadığın sürece sana bulaşmam." Tighnari kıkırdadı. "Mahalledeki tek kale maçlara da katılıyor musun bari?"
"Ne demeye çalışıyorsun?" Tighnari havada elini salladı. "Ay yok bir şey. Hemen de sinirleniyorsun, Chiwawa Köpeği." Cyno konuşurken bile Tighnari'ye bakmamışken bir anda kafasını ona çevirdi. Ağzını açıp bir şeyler demeye çalıştı fakat tuhaf sesler çıkartıp tekrar önüne döndü. Daha sonra yerinden kalktı ve koşar adımlarla lavaboya gitti.
Arkasında bıraktığı Tighnari, Collei, Nilou ve Amber dörtlüsü birbirlerine bakarak ne olduğunu idrak etmeye çalışıyordu. "Gidip ona bakmalıyım değil mi?" Kızlar Collei'in sorusunu onaylamışlardı. Collei de onlara uyup lavaboya doğru gitmişti.
Kapı kapalı değildi, Cyno lavaboda yüzünü yıkayıp kendi kendine konuşuyordu. "Niye böyle oluyor? Neden kızarıp duruyorum? Arada konuşmaya takatim de kalmıyor. Hasta mıyım acaba?" Collei kapının pervazına yaslanıp kollarını göğüsünün üzerinde bağladı. "Hayır, aşıksın sadece." Cyno bir anda Collei'in sesini duyunca irkilmişti. "Size öyle olmadığımı söyle-" Collei işaret parmağını Cyno'nun dudaklarında bastırdı susması için. "İtiraz etme de dinle." Collei boğazını temizledi. "Salak olmadığını biliyorum, duygularını ayırt etme kapasitesine de sahipsin. Yani bu soruların hepsinin cevabını biliyorsun. Sadece kendine itiraf edemeyecek kadar korkaksın."
sunu evirip cevirip fice eklemek istiyorum
yorum yapin da mutlu olim azcik aa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cep boy gangstar | cynonari
FanfictionCyno, kötü alışkanlıklara sahip bir bireydi. Tighnari ise tam bir ana kuzusuydu. s: 4.10.2022 f: 23.10.2022