Sonunda 7 kişiye de bilet bulmuşlardı. Tabii ki bu pek kolay olmamıştı; biraz hile hurda ve torpille bu işi halletmişlerdi.
Uçak Liyue'ye iniş yaptığında 7 genç de heyecanla uçaktan indi. Amber ve Collei küçük çocuklar gibi Liyue'nin her ayrıntısını inceliyordu. Kaeya Albedo ile flörtleşmeye çalışıyordu fakat Albedo onu pek takmıyordu. Nilou da bu durumdan istifade ederek Kaeya ile dalga geçiyordu.
Tighnari kimse onlarla ilgilenmiyorken Cyno ile konuşmaya yeltendi. "C-Cyno," Mutlu gözüken bir çift kızıl göz ona döndü. "aramız bozuk değil, değil mi?" Cyno kaşlarını çattı. "Tabii ki de hayır! Nereden çıkardın bunu?" Tighnari yüzü ve kulakları düşük bir şekilde tekrer yere çevirdi başını. "Ne bileyim, geçenki olay yüzünden darılmışsındır belki diye düşündüm." Cyno derince iç çekti. "Daha sana kaç defa söylemem gerekiyor Tighnari? Unut artık şunu. Bu gidişle tüm tatili bize zehir edeceksin." Tighnari buruk bir şekilde gülümsedi cevap vermek yerine.
Kısa bir yürüyüşün ardından kalacakları otele varmışlardı. İki tane 2 kişilik, bir tane de 3 kişilik oda tutmuşlardı. Aslında baştaki planları bir tane 4 kişilik ve bir tane de 3 kişilik oda tutmaktı ancak Kaeya Albedo ile baş başa kalmak için tutturunca bu plan suya düşmüştü. Böylelikle kızlar 3 kişilik odaya, Tighnari ve Cyno iki kişilik odaya, Kaeya ile Albedo ise diğer iki kişilik odaya yerleşeceklerdi. Tighnari için böylesi daha iyi olmuştu. Henüz Kaeya ve Albedo'yu tam olarak tanımadığından onlarla aynı odada kalsaydı huzursuz hissedecekti.
Herkes kendi odasına çekilmiş yolculuktan kaynaklanan yorgunluğu atmaya çalışıyordu. Cyno yatakta sırt üstü uzanmışti, yüzünde hafif bir tebessüm vardı. İçindekileri Tighnari'ye dökmek onu bir kuş gibi hafifletmişti. Huzurluydu, mutsuz olmak için bir neden göremiyordu. Arkadaşları ile arası düzgündü, uzakta da olsa bir kardeşi vardı ve en önemlisi sevdiği adam ile birlikte bir tatile çıkmıştı. Tamamen baş başa olmasalarda birlikte bolca vakit geçireceklerini bilmek onu mutlu ediyordu.
Cyno biraz tuhaf biriydi. İnsanlar reddedildiğinde bir süre üzerinde ağır bir hüzünle gezerdi ancak Cyno'da böyle olmamıştı. O umutsuzluğa kapılmak yerine inat eder, istediğini alana kadar çabalardı. Şimdi istediği şey ise Tighnari'ydi. Onu bir şekilde elde edene kadar pes etmeden uğraşacaktı. İşte bu yüzden bu tatilde normal Cyno değil de çapkın bir Cyno'ya dönüşecekti. İlk planı Kaeya ile konuşup nasıl flört edildiğini öğrenmek, sonrasında da bunu Tighnari'nin üzerinde uygulamaktı.
•♫•♬• - •♫•♬•
Ertesi gün kahvaltıdan sonra Kaeya'yı bir köşeye çekmişti Cyno. Ciddi bir ifadeyle konuşuyordu. "Şimdi sen bana nasıl flört edildiğini anlatacaksın." Kaeya sorgular bakışlarını Cyno'nun üzerinde gezdirdi. "Ne yapacaksın?""Tighnari'yi tavlayacağım." Kaeya ellerini ağzına götürdü gülmesini bastırmak için. Daha sonra kendisinden oldukça kısa olan Cyno'ya alaycı bir şekilde baktı. "Tighnari'yi mi tavlayacaksın? Sen mi?" Cyno Kaeya'ya ölümcül bakışlar atmaya başlamıştı. O da bunu fark edip flört etmekten bahsetmeye başladı. "Ah, peki peki... Öncelikle ona farklı olduğunu göster. Mesela ona daha sempatik bir isim bulabilirsin. Herkes ona Tighnari diyor ve senin de ona bu şekilde seslenmen diğerlerinden farklı olmadığını gösterir. Hmm..." Eli ile çenesini sıvazlayıp düşünüyormuş gibi yaptı bir süre. Daha sonra parmaklarını şıklattı. "Buldum! Ona 'Nari' diye seslenebilirsin bence. Herhangi birinin ona böyle seslendiğini sanmıyorum." Cyno onu pür dikkat dinliyordu. Ağzından düşen her kelimeyi havada kapıp güzelce sindiriyordu. Kaeya konuşmaya devam etti. "Şu an aranızda biraz mesafe var gibi. Bunu onu rahatsız etmeyecek minimum seviyeye düşürmeye çalış. Ha eğer oldu da rahatsız oldu, hemen özür dileyip geri çekil. Şu an Tighnari senin için bir camdan daha kırılgan, haberin olsun." Cyno anladığını belirti kafasıyla. "Şu anlık bu kadar. Bunları güzelce uygularsan zaten bir şeylerin değiştiğini göreceksin. Bir sorun olursa bana gelmen yeterli. Sana iyi şanslar." Cyno Kaeya'ya teşekkür edip yanından ayrıldı.
Otel koridorlarında yürürken Albedo ile karşılaştı. "Sen gemi turuna gelmiyor musun Cyno?" Cyno'nun bundan haberi yoktu. "Gemi turu mu? O nereden çıktı?"
"Ani bir karar verdik. Gruba yazmıştı Amber ama görmemişsin sanırım." Cyno onu onayladı. "Bugün telefonumu elime almadım hiç. Sanırım ondan görmedim." Albedo anladığını belirten sesler çıkardı. "Hadi git çantanı hazırla gel hemen. Diğerleri önden gitti. Mayonu da al, Collei yüzmezsek hepimizi şişe dizeceğini söyledi. Burada bekliyorum." Cyno Albedo'yu bekletmemek için hızla odasına yürüdü. Yanında getirdiği küçük sırt çantasına güneş kremi, telefon ve bir kaç eşya daha attı. Mayosunu altına giydi ve üzerine beyaz, ince, kısa kollu bir tişört giyip tekrar Albedo'nun yanına döndü. Otelden çıkarak sahildeki iskeleye yürümeye başladılar beraber.
DUN BOLUMU YAZARKEN TELEFONUM BOZULDU ODUM BOKUMA KARİSTİ KAYDETMEDİ DİYE 😧😧😧😧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cep boy gangstar | cynonari
FanfictionCyno, kötü alışkanlıklara sahip bir bireydi. Tighnari ise tam bir ana kuzusuydu. s: 4.10.2022 f: 23.10.2022