Nazi Almanyası x SSCB {1}

438 24 47
                                    

(5364627 gün sonra tekrar merhaba canlar, her ne kadar bu ship sevilmese de ve bazı geç kalan arkadaşlar olsa da bu ship seçilmişti ama merak yok çünkü diğer istenen shipleri not aldım ve hem onlara diğer bölümlerde müsade edeceğim, hem de kitap bitince onlara özel birer bölüm yapacağım o nedenle eğer bu hikayeyi de okur ve atlamaz ve yorum yaparsanız beni mutlu edersiniz. Ve diğer bölümlere yaptığınız gibi satır arası yorumlara burada da ağırlık verirseniz gerçekten çok mutlu olurum.)

Nazi Almanyası ana bahçedeki bankta oturmuş, karşısındaki ağacın altına uyuyan bir kedi yavrusunu (Evet bu o kedilerden biri)  seven Doğu Almanya'yı elindeki eskiz defterine karakalem olarak çiziyordu ama elbette Doğu Almanya bundan habersiz olduğu için durmadan kıpırdıyordu ve bu, Kırmızı ülkeyi zorluyordu lakin tecrübeli bir ressam olduğu için bu, onun içi başa çıkılabilir bir sorundu. O, orada resmine devam ederken diğer tarafta Sovyetler birliği binanın giriş kısmında (lobide) Britanya krallığı ile beraver ayak üstü bir sohbete dalmıştı. Aslında bu sohbetten çok ufak bir tartışmaydı çünkü her geçen dakikada söyledikleri şeyler ya birbirlerini iğnelemek içindi, ya da hakaret etmek için ki bu ikisi arasında pek de büyük bir fark yoktu. Tartışma şiddetlenirken Fransız İmparatorluğu elinde bir kadeh ile yanlarına geldi ve kolunu, İngiliz'in koluna doladı. Britanya ise arkasını dönüp Fransız İmparatorluğunu görünce yüzündeki gergin ifade kayboldu ve o da elini Fransız'ın beline dolayarak ona gülümsedi ve bir dakikika bile kendisine bakıp cevap verme tenezzülüne girmeden Fransa İmparatorluğu'nun alına bir buse kondurarak onunla konuşmaya başladı. Sovyetler ile bu durum karşısında içten içe bir kıskançlık duydu ama bu kıskançlık ne aptal Fransız hazretlerine, ne de geri kafalı Britanya'ya karşıydı. En kötüsü de bunun kime karşı olduğunun fazlasıyla farkında olmasıydı.Kendisi camdan dışarıya bakarken yanındaki ikili ayrıldı ve Sovyetler kendi düşünceleri ile yanız kaldı. Daha sonra ise hava almak için lobiden dışarı çıktı. Bahçeye çıktığı zaman ise camdan bakınca göremediği birini gördü. Köşedeki bankta oturmuş birşey ile uğraşan Nazi Almanyası'na baktığı zaman yüzünde istemsizce bir tebessüm oluştu ve o nedenle sessizce yanına gidip otumaya karar verdi. Nede olsa bahçe ortak bir alandı ve etrafta oturacak başka bir yer de olmadığı için hiçbir ülke onun bu yaptığını sorgulamazdı. Sovyetler, Nazi'nin kendisini fark etmediğini anlayınca göz ucuyla elindeki deftere baktı ve çizdiği resime baktı. Nazi Almanyası ise tekrar referans olarak aldığı Doğu Almanya ile yanındaki kediye bakmak için kafasını kaldırdığı zaman ise Sovyetleri ve kendisine bakan gözlerini fark etti. Ve Sovyetler'in haklı olduğunu kanıtlarcasına ona hiçbir şey demedi ama biraz kenara çekildi ve neden kendisini izlediğini sorgularcasına ona baktı. Aslında en başından arkadaşıymış gibi  yanına oturmasını bile garipsemişti fakat bahçede başka bir oturak olmadığı için sesini çıkarmamıştı. Nazi Almanyası bir süre boyunca karşısındaki ülkeye baktıktan sonra onun hiçbir şey söylemeyeceğine kanaat getirdi ve sessizliği bozdu.

Nazi; Ne istiyorsun?

Sovyetler Birliği; Ah- efendim?..

Nazi Almanyası, Sovyetler'in kendisine baktığıı düşündüğüne inanamadı ve bu aptallık kaşısında gözlerini devirerek çizimine devam etti. Elbette bu aptal Rus sadece parlak bir şey görmüş karga gibi bir tarafa dalmıştı ve kendisi de üzerine alınmıştı. Nazi Almanyası her ne kadar adamın cevap vereceğini düşünmese de Rus, sessizliği bozan ikinci kişi oldu;

Sovyetler Birliği; Gerçekten çok güzel çiziyorsun..

Nazi Almanyası garipsermişcesine kaşını kaldırıp göz ucuyla ona baktı. Bu ülkenin kendisine olan bu samimi ve sıcak ilişkisine anlam veremez gibi bir hali vardı. Tam bir şey söylemek için ağızını açtığı sırada ise babasının acele ve endişeli bir yüz ifadesi ile önünden geçip gittiğini gördü ve dikkati ona yöneldi. Dikkatli baktığında ise elinde bir demet çiçek olduğunu görünce ise iyiden iyiye meraklandı. Alman, her ne kadar arkasından seslenecek gibi olduysa da Alman İmparatorluğu çoktan kendisini duyamayacak kadar uzaklaşmıştı. O nedenle dikkatini tekrar, hala kendisinden cevap bekleyen Sovyetler'e yöneltti. Aslında ona bakmıyordu, hala çizimine devam ediyordu ve bitirdikten sonra buradan gitmeye kararlıydı ama bir kulağı hala yanındaki ülkede, ve onun söyleyeceği şeydeydi ama Sovyetler her zaman olduğu gibi kendisini hayal kırıklığına uğratarak bu isteğini gerçekleştirmedi ve sadece arkasında yaslanıp kendisinin resmi için referans aldığı yere, yani uyumakta olan yavru kediyi seven Doğu Almanya'ya bakmaya başladı. Nazi Almanyası ise dikkatini her ne kadar eskisi gibi toplamaya çalışsada bunu başaramadı ama elindeki resmi bitirmeden de buradan ayrılacak değildi o nedenle hızlıca işine geri döndü ve on dakika kadar bir süre sonra, elindeki sonuçtan tatmin olunca, eskiz defterini kapatıp kalemini kulağının arkasına yerleştirdi ve kemiklerini aaçmak için esneyerek oradan kalktı. Nazi gidip, Sovyetler tek başına kalınca ise Sovyetler hala ağacın altındaki Doğu Almanya'ya bakıyordu ve oldukça düşünceli görünüyordu. En sonunda ağacın altındaki kız kendisini fark etti ve yanındaki kediyi bırakarak neşeyle kendi yanına geldi...


(Biliyorum çok uzun olmadı ama öğle aramda yazıyorum ve en fazla bu kadar oluyoru o nedenle üzgünüm- her neyse umarım bu bölümü sevmişsinizdir, kendinize iyi bakın ve baybay 764 kelime) 

☁︎ 𝐆𝐞𝐛𝐨𝐫𝐠𝐞𝐧𝐡𝐞𝐢𝐭 ☁︎〢𝐂𝐇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin