Osmanlı İmparatorluğu x Alman İmparatorluğu {8}

377 20 210
                                    

(İki gün ard arda yeni bölüm haha!)

Osmanlı saçı başı dağılmış bir şekilde çalan kapı sesine uyandı ve biraz gözlerini ovduktan sonra yataktan kalktı. Üstünü başını düzeltmeden kapıyı hafifçe aralayıp kimin geldiğine baktı. Kapının arkasındaki Memlûk İmparatorluğu'nu gördüğü zaman ise birden uykusu açıldı ve telaşa kapılıp geçen gün ona verdiği sözü hatırladı. Neden bu kadar erken geldi diye düşündüğü sırada ise saatin bire geldiğini görüp daha da telaşlandı. Kesinlikle sağlıklı bir uyku düzeni yoktu...

Memlûk İmparatorluğu; Ee- Osmanlı?

Osmanlı İmparatorluğu; Bir dakika Memlûk hemen geliyorum-

Osmanlı hızla yatapı toplayıp etrafı toplamaya başladı. Camı açtıktan sonra üzerini değiştirdi. Elinde yatakları düzeltilmesi gereken bir şey var mı diye bakarken diğer taraftan Memlûk ile konuşuyordu.

Osmanlı İmparatorluğu; Hemen geldim Memlûk-

Memlûk İmparatorluğu; Eh iyi misin-?

Osmanlı İmparatorluğu; Evet evet sorun yok.

Osmanlı tarağı yerine koymayı unutarak kapıyı açtı ve Memlûğe gülümsedi.

Osmanlı İmparatorluğu; Merhaba Memlûk.

Memlûk İmparatorluğu; E- sana da merhaba Osmanlı-

Osmanlı karşısındaki adamın elindeki yatağa baktığını fark edince tarağı koymayı unuttuğunu ancak anladı ve hemen tarağı arkasına saklayıp gülümsedi

Osmanlı İmparatorluğu; İçeri girmez misin?

Memlûk İmparatorluğu; He- olur.

Osmanlı geri çekilince Memlûk İmparatorluğu içeri girdi ve bir kenara oturdu. Osmanlı ise kapıyı kapattıktan sonra gelip Memlüğün yanına oturdu.

Memlûk İmparatorluğu; Eh- sen bana bir saat vermediği için öğleden sonra gelmenin en iyisi olacağını düşündüm. Umarım rahatsızlık vermemişimdir-

Osmanlı İmparatorluğu; Ah hayır elbette benim hatam saati söylemeyi unutmuşum. İyi yaptın sen müsaittim zaten.

Osmanlı soğuk terler akıtarak Memlûğe gülümseyince Memlûk de gözleri parıldayarak Osmanlı'nın cazip gülümsemesine karşılık verdi.
.
.
.
Bir süre sonra ikisi de sohbete dalmışlardı Osmanlı bir şeylerden bahsederken Memlûk ciddiyetle onu dinliyordu. Daha sonra yutkundu ve derin bir nefes alıp biraz daha Osmanlı'ya yaklaştı. Osmanlı ise kendisine her geçen saniye yaklaşan Memlûğün farkında dahi değildi.  En son onun olduğu tarafa döndüğünde burun buruna geldi. Hafifçe güldü ve biraz geri çekildi. Memlûk ise sadece başını önüne eğdi. Bir süre sonra ise ayağa kalkıp üstünü düzeltti ve Osmanlı'ya döndü.

Memlûk İmparatorluğu; Ben artık kalkayım Osmanlı, teşekkür ederim misafirperverliğin için.

Osmanlı da onun peşinden ayağa kalktı.

Osmanlı İmparatorluğu; E- nasıl istersen-

Memlûk başı ile onaylayıp hızlıca dışarı çıktı. Osmanlı onun bu hallerine bir anlam veremese de sonra bunu boşverdi. Zaten kahvaltı ve öğle yemeğini kaçırmıştı o nedenle sadece birşeyler atıştırabilmek adına aşşağı kata indi ve birkaç parça birşey yedikten sonra Alman İmparatorluğu'nun yanına gitmeye karar verdi. Sürekli kendisinin yanına o geldiği için bir değişiklik olur diye düşünmüştü. (Aman ne büyük değişiklik) Kapıyı çaldığı zaman ise Alman İmparatorluğu sanki orada kedisini bekliyormuş gibi kapıyı açtı ve karşısındaki adamın Osmanlı olduğunu görünce neşe ile gülümsedi.

☁︎ 𝐆𝐞𝐛𝐨𝐫𝐠𝐞𝐧𝐡𝐞𝐢𝐭 ☁︎〢𝐂𝐇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin