Rus İmparatorluğu × Prusya {6}

309 19 169
                                    

~02:01~

Rus İmparatorluğu, Prusya ile beraber sitenin dışında bir yürüyüş yapıyordu.

Rus İmparatorluğu; Seni ilk kez şapka takarken görüyorum? Yeni bir şeyler mi deniyorsun yoksa?

Prusya gülümseyerek cevapladı;

Prusya; Aslına bakarsan sadece bandajları görülmesin diye taktım, ve kafama güneş geçmesin diye.

Rus İmparatorluğu aldığı bu cevaptan pek haz etmemiş olacak ki homurdanarak Prusya'nın kafasındaki şapkayı kaptığı gibi oradan tüydü.

Prusya; Hey!

İlerideki ağaçların oraya kadar koşan Rus İmparatorluğu ise bunu duyunca durup arkasını döndü ve Prusya'ya baktı.

Rus İmparatorluğu; Buraya gelmen gerek canım!

Prusya derin bir nefes alarak bıkkınlıkla ağaçların arasına giren adamı takip etmeye koyuldu. Ormanın içine girdiğinde ise Rus İmparatorluğu'nu bulmak namına etrafına bakmaya başladı ama hiçbir yerde olmadığını görünce olduğu yerde durdu.

Prusya; Rus-..

Biraz etrafına bakındıktan sonra umutsuzca beklemeye başladı. Biraz sonra ise saçlarında bir ağırlık hissetti ve arkaya dönünce kafasına şapkasını koyan Rus İmparatorluğu'nu görerek rahatça bir nefes aldı. Sonra ise kaşlarını çattı ve Rus İmparatorluğuna baktı.

Prusya; Ne diye böyle bir şey yapıyorsun?

Rus İmparatorluğu, Prusya'nın elini tutup yürümeye başlarken cevapladı;

Rus İmparatorluğu; Bilmem, bazen senin yanındayken içime saçma bir enerji doluyor.

Prusya; Rus o senin her zamanki halin-

Rus İmparatorluğu omzunu silkti.

Rus İmparatorluğu; Evet, o da olabilir.

Prusya iç çekti ama bir yandan da gülümsüyordu. Rus İmparatorluğu'nun bu çocukça davranışları ister istemez hoşuna gidiyordu ve bu nedenle ona kızamıyordu. O yüzden sakince sordu;

Prusya; Peki- şimdi nereye gidiyoruz?

Rus İmparatorluğu; Bilmem, kafamın estiği yöne gidiyorum.

Prusya şaşırmadı, çünkü Rus İmparatorluğu'nun bu saçma davranışlarına çoktan alışmıştı. Rus İmparatorluğu biraz daha yürüdük ten sonra ağaçların daha seyrek olduğu yuvarlak sayılabilen bir alana geldi.

Rus İmparatorluğu; Evet.. Burası güzel..

Prusya, kendi kendine konuşan Rus İmparatorluğu'na baktı ve konuştu;

Prusya; Ne için güzel?

Rus İmparatorluğu sırıtarak cevapladı;

Rus İmparatorluğu; Sana evlilik teklifi etmek için.

Prusya; Ne-?

Prusya baştan sonra kızardı çünkü ilk başta bunu ciddiye almıştı. Ama sonra Rus İmparatorluğu ile konuştuğu aklına geldi ve mırıldandı.

Prusya; Çok komiksin.

Rus İmparatorluğu gülümseyerek yaprakların arasından güneş ışığı vuran bir yere gelip oturdu. Prusya da biraz etrafa baktıktan sonra şapkasını düzeltti ve gidip Rus İmparatorluğu'nun yanına oturdu. Bir süre sonra Rus İmparatorluğu, sağ kanadını açıp Prusya'yı sardı ve kendine doğru çekti. Prusya bir süre görüşünü bile etkileyen altın sarısı yumuşak kanatlara baktıktan sonra alayla gülümseyerek Rus İmparatorluğu'na döndü.

Prusya; Ne kadar da güzel kanatlar.

Rus İmparatorluğu sırıtarak Prusya'ya döndü ve kanadını siper edip Prusya'ya biraz daha yaklaştı. Sonra ise yaşındaki adamın alnına bir buse kondurdu. Sonra da yanağına.. Bu böyle sürüp giderken ikili birden arkadan bir ses işitti.

?; Kanatlarını çek sarışın, hiçbir şey göremiyorum.

İkisi de sesin geldiği yöne baktıklarında bir erik apacının dalında oturmuş kendilerini izleyen Avusturya İmparatorluğu'nu gördüler. Prusya ağaçta kendilerini izleyen kardeşini görünce utanması mı yoksa sinirlenmeye mi gerektiğini anlayamadığı için boş boş Avusturya'ya bakmaya devam etti. Rus İmparatorluğu'nun da ondan geri kalır bir yanı yoktu aslında. Ama yine de sessizliği ilk bozan o oldu.

Rus İmparatorluğu; Sen.. Sen bizi mi takip ettin?!

Avustrya İmparatorluğu hafifçe sırıtarak cevapladı;

Avusturya İmparatorluğu; Hayır, ben buraya her zaman geliyorum. Bu ise sadece ufak bir tesadüf.

Prusya; Yalan söyleme bana, o sevgili kocan varken neden burdasın?

Avusturya İmparatorluğu; O beni kovduğu zaman buraya geliyorum zaten.

Prusya mırıldandı;

Prusya; Yani her zaman...

Prusya her ne kadar mırıldansa da Avusturya İmparatorluğu bunu duymuştu.

Avusturya İmparatorluğu; Sözlerine dikkat et sevgili kardeşim.

Avusturya İmparatorluğu ağaçtan inmek için hamle yaparken Rus İmparatorluğu ile Prusya da ayağa kalkmıştı. Lakin Avusturya İmparatorluğu farkında olmadan ince bir damla oturmuş, bu da onun Hareketi ile beraber yere kapaklanmasına sebep olmuştu. Prusya yüz üstü yere düşen kardeşine bakıp ufak bir kahkaha atınca Rus İmparatorluğu'nun sinirli siması yok oluverdi lakin bu sefer de Avusturya İmparatorluğu sinirlenmiş. Hiddetle ayağa kalkmıştı ve Prusya'ya doğru ilerliyordu.

Avusturya İmparatorluğu; Bakalım o çeneni kırdığım zaman da böyle gülebilecek misin?!

Avusturya İmparatorluğu, boş boş kendine bakan Prusya'ya yaklaşırken yolunu bir adet altın sarısı kanat kesti. Kafasını çevirdiği zaman ise kollarını kavuştur muş bir şekilde kendisine bakan Rus İmparatorluğu ile ksrşılaştı. Rus İmparatorluğu'nun kanatlarının üstünden onlara bakan Prusya ise Rus İmparatorluğu'nu ilk kez böyle ciddi ve sinirli gördüğünü kabul etti. Anlaşılan kardeşim de kendiyle aynı fikirdeydi ki aval aval Rus İmparatorluğu'na bakıyordu.

Rus İmparatorluğu; Tabii..

Avusturya İmparatorluğu tehtidi almış gibi hafifçe geri çekildi ve alayla sırıttı.

Avusturya İmparatorluğu; Ah hadi ama dostum? Sadece bir şaka, anlarsın ya? Aile arasında.

Avusturya İmparatorluğu gözünü kırpıp Rus İmparatorluğu'na baktı ama değişen hiçbir şey olmayınca suratını asıp ellerini cebine soktu.

Avusturya İmparatorluğu; Siz ikiniz şakadan hiç mi hiç anlamıyorsunuz cidden.. Ah, neyse ne. Ben en iyisi siz iki aşığı bırakıp gideyim.

Avusturya İmparatorluğu bunu söyleyince arkasını döndü ve kollarını hemen boynunun arkasında birleştirerek oradan ayrıldı. Prusya ise Avusturya'nın gittiğinden emin olunca Rus İmparatorluğu'nun hâla açık olan kanatlarına sarıldı ve kahkaha atmaya başladı. Rus İmparatorluğu ise kanatlarına sarılmış olan Prusya'yi kollarının arasına aldı ve o, orada gülerken Prusya'nın saçlarını öpmeye başladı.

Rus İmparatorluğu; Artık gidelim mi Prusya?

Prusya gülmeyi zar zor bırakarak başını salladı ve geri çekildi. Rus İmparatorluğu ise kanatlarını kapatırken yüzündeki öfkeli simayı silerek eski hâline döndü. Daha sonra ikili bu sefer el ele tutuşarak ve gülerek geldikleri yoldan geri döndüler..

(Kısa ama öz- okul var yazamıyorum- 840 kelime.)

☁︎ 𝐆𝐞𝐛𝐨𝐫𝐠𝐞𝐧𝐡𝐞𝐢𝐭 ☁︎〢𝐂𝐇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin