1

185 11 0
                                    

Jungkook:7
Taehyung:9

"Demek adın Jungkook Jeon."

Orta yaşlı adam uzun sakallarını sıvazlayarak karşısındaki küçük çocuğu süzüyordu.

Oturduğu yerde dikleşip"Peki neden yanımda çıraklık yapmak istiyorsun?"diyerek sorusunu yöneltmişti.

Küçük çocuk, karşısındaki yetenekli sanatkârla daha çok heyecanlanmış "İçimde sanata önem veren bir yer var efendim, öyle bir yer ki bazen beni uçsuz bucaksız bir düşe sürüklüyor, bunun düşlerimle beraber bir buhar olarak yitip gitmesine göz yumamadım."demişti.

Karşındaki çocuğun cevabıyla tatmin olmuş bir şekilde gülümsemiş, karşısındaki çocuğun ensesini kavrar kavramaz kafalarını tokuşturmuştu.
"O zaman hoşgeldin küçük, bundan böyle kendine Da Vinci'nin çırağı diyebilirsin."

Tokuşturduğu kafalarını ayırıp, oturduğu yere yeniden sindi adam.
"Kaç yaşındasın bakalım sen?"

Yeniden sakallarını sıvazlamaya başlamıştı, Jungkook ise büyük bir sevinçle cevapladı. "Ben 7 yaşındayım efendim, bir süre sonra 8 olacağım!"

Orta yaşlı adam gülerek başını iki yana sallamış "Benimle büyüyecek bir çocuk, kulağa kötü gelmiyor aslında."diyerek mırıldanmıştı.

⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ©

"Chanyeol! Duydun mu? Jungkook Da Vinci'nin yanında çırak olmuş, hem de 7 yaşında olmasına rağmen."

Baekhyun kollarını birbirine dolamış, somurtarak arkadaşlarından duyduğu dedikoduyu biricik arkadaşına söylüyordu.

Chanyeol ise hiç oralı değildi, önündeki çakıl taşına ayağıyla vuruyor bütün dikkatini çakıl taşına veriyordu.

Baekhyun kendisini dinlemeyen arkadaşına sinirlenip, omuzuyla bilinçli çarpmış "Hey, neler anlattığımı dinlemiyor musun sen?"demişti.

Chanyeol sonunda ona bakışlarını çevirmiş "Kızlarla takılmayı bırak artık Beakhyun, bize ne Jungkook'tan veya çıraklık yaptığı yerden?"demişti.

"Of Chanyeol of! Seninle neden iki kelime konuşamıyoruz ki?"demişti sinirle Beakhyun.

"Belki de aptalca şeyleri sürekli dile getirdiğin içindir, düşün derim."demiş, gözlerini devirerek Beakhyun'un yanından uzaklaşmıştı.

"Aptal! Tam bir pislik."demişti söylenerek.

Karşı sokaktan düşünceli bir şekilde görüş açısına giren Taehyung ile kocaman gülümsemiş "Taehyung, Tanrıya şükür, seni görmek beni çok mutlu etti!"demişti Taehyung'un yanına koşturarak.

Yüzü asık olan Taehyung ile gülüşü solmuş, kaşları çatılmıştı Beakhyun'un.

"Hey, sorun ne? Ne bu halin senin?"diyerek sormuştu.

Küçük çocuk ise düştüğü yanlışı nasıl anlatacağını bilemiyordu, sadece "Hiç birşey yok, sadece gülmek istemiyorum Hyung, zorunda mıyım?"demişti.

Beakhyun bugün ikinci kez birileri tarafından terslendiği için eli ve ayağı titremeye başlamış "Sikikler, ne haliniz varsa görün!"diyerek yanından uzaklaşmıştı.

Taehyung ardından "Özür dilerim Hyung, bunu sana anlatamam."diyerek, zar zor ezberlediği yola doğru ilerlemeye başlamıştı.

İstediği yere ulaştığında ise kapıyı hafifçe aralamış, Da Vinci'nin yanındaki küçük çocuğu görmesiyle beraber gülümsemişti.

"Üzgünüm Hyung, sana ay tenli Jungkook'tan hoşlandığımı söyleyemem."

⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀Tanıtım sonu..

Fic'in Tanıtım bölümü gibi düşünelim

Diğer bölüm görüşelim 👋🏻

Da Vinci's Apprentice  [ Taekook ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin