6

87 12 0
                                    


"Hekim bey?"

Kulağımda yankılanan tanıdık sesle beraber gerçekliğe dönebilmiştim nihayet.

Yıllarca hasretini çektiğim, her bir zerresini özlediğim ay parçam karşımda duruyordu.

İlk çocukluk aşkım, çocukluğum, mutluluğum ve bütün güzel şeyler yalnızca onunla olmuştu.

Jeon Jungkook, her anlamda benim pozitif yanımdı.

İçimi saran sızı ile birlikte boğazımı temizledim ve bayan Jeon'a döndüm.

"Hastayı kontrol etmem adına bana vakit tanıyın lütfen."dedim nazikçe.

Beni ikiletmeden bir odaya yönlendirdiler, kalp atışlarım yerinden çıkacak kadar hızlıydı.

Odaya girdiğimizde kapıyı kapayıp bana döndü iri gözleri "Bakın hekim bey, ahvalimde hiç bir sakınca yoktur, tamamen ebeveynlerimin abartmasından ibarettir olay.
Sizden ricam onlara itimat etmeyin, gayet iyi hissediyorum, Koreden buraya geldiğiniz için ise minnettarım."dedi olayı kendince açıklama çabasına girerken.

Yalnızca yutkundum, cevap bile verecek cesareti bulamadım kendimde.

Sessizliğim karşısında kaşları çatıldı önce ardından gözüne takılan yüzüğümle, bakışları hızla beni buldu.

"Sen.."dedi gözleri dolmaya başlarken.

Sessizliğimi korumaya devam ettim, odada sessizlik hakimdi.

Kalp atışlarımız, can kırıklarımız ve yılların geçmişliği konuşuyordu sadece ortamda.

Ve biz sessizliği oynuyorduk.

Daha doğrusu ben Kim Taehyung, yapabileceğim en adice şeyi yapıp susuyordum.

"Sen, Kim Taehyung!"dedi sesi titrerken.

Elleri yakalarıma tutundu aceleyle, elleri dahil titriyordu, benim ay parçam bitmek tükenmeyen bu süre zarfında en güzel şekilde beklemişti beni.

Fakat beni fena çuvalattacak bir şey yaptı.

Ardına bakmadan koskoca çocukluğumuzdan, belki dostluk, belki de aşkımızdan öylece kaçmayı seçti.

***

"Sen şimdi basbayağı hastanı kontrol etmek için çıktın Kore'den buraya geldin ve o hastan da senin çocukluk aşkın çıktı öyle mi?"dedi şaşkınca Yoongi.

"Şaka yapar gibi halim mi var Yoon?"dedim sıkıntılı çıkan sesimle.

Onca yılın yaşanmışlığını henüz üzerimden atamamışken, şimdilerde ilk aşkımla karşılaşmış bu yükü daha da ağırlaştırmıştım.

Kaderin oyunu dedikleri bu olsa gerek..

"Şaka gibi resmen, ben inanmakta hâlâ zorlanıyorum."dedi  ardından fincanına uzanıp acı kahvesinden bir yudum aldı.

"Söylesene, onca yılın ardından nasıl hissettirdi sana?"diyerek dile getirdi sorusunu.

Geri çevirmedim onu "Ölüm ve yaşam arasında sıkışmışım gibi hissettim." diyerek yanıtladım.

Ellerimi dizlerimde birleştirmiş, önümdeki masada dumanı tüten acı kahveme bakınmıştım öylece.

Koskoca salonda boğuluyormuşum gibi hissetmiştim.

"Peki o dediğin adama ne olmuş?" diyerek sormuştu bu sefer.

"Geçen yıl evinde vefat etmiş, evden çıkmadan önce sorduğum da öyle söylediler. Şimdi ise yaşlı bir adamın yanında onun hayalini kurduğu eserleri resmediyormuş."diyerek yanıtladım yeniden onu.

"Yani zamanında eserleriyle damga vuran adam şimdi bir toprak oldu, üzücü gerçekten."

Onu başımla onaylamış, önümde duran kahve fincanımı alıp bir yudum almıştım.

"Kalk gidiyoruz."dedi aniden.

Kaşlarımı çatıp "Nereye?" diyerek sordum anlamaz bakışlarla.

"Ay parçası dediğin çocuğa, Jeon Jungkook'a."

©

"Yoongi! Tanrı aşkına henüz görmemişken gitmem daha iyi olacak gibi hissediyorum."dedim telaşla.

Yüzünü buruşturarak ardımdan itmeye devam etti beni "Sus Taehyung, yeterince kaçtın ondan."dedi ardından.

Zorla getirildiğim evin önünde durduğum sırada açıldı kapı.

Gözleri kızarmış bir şekilde karşımda duruyordu.

Parmağındaki yüzüğe kaydı bakışları, düşünmeden çıkardı ve avucuma bıraktı.

"Bir daha kimseye tutamayacağın sözler verme Kim Taehyung."dedi gözlerimin içine bakarken.

Omuzuma çarpıp gideceği sırada kolundan yakaladım hemen, kendimden asla beklemediğim cümleleri kurdum "Yarın vedalaştığımız yerde buluş benimle, sana her şeyi anlatacağım."

Ardından çıkardığı yüzüğü yeniden ait olduğu yere taktım, beyaz ince parmaklarına.

"Söz yüzüklerimizi öylece atıp gitmek için takmadık, emin ol gerekli sebeplerim oldu, kızma bana ay parçası.
Seni bulmuşken sırtını çevirip gitme, daha fazla sabrım kalmadı."

Bölüm sonu.

Da Vinci's Apprentice  [ Taekook ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin