"Zevkli Deneyimler"
Aralık 2002
Sobanın olduğu odadan çıkarken içim ürpermişti. Çetin bir kıştaydık ve dışarısı buz kesiyordu.
Okuldan gelmiştim ve annemlere selam vermek için salona uğramıştım. Kardeşlerimle kaldığımız odaya geçip çantamı eşyalarımın yanına bıraktım. 2 saat sonra Rohat bize gelecekti.
Montumu astım ve okulda giydiklerimi çıkarıp katladım. Bana ait olan çekmeceden örme kazak ve kalın bir eşofman çıkardım. İçliğimin üzerine yeni çıkardıklarımı giydikten sonra duvarın önündeki sobaya gidip biraz odun ve çırpı atıp yaktım. Rohat'la bu odada otururduk ve soğuk olmasını istemiyordum. Mutfağa gelince içeride süzülen dolma kokusuyla mest oldum. Çok seviyordum ve böyle yorucu günden sonra harika oluyordu.
Kendime bir dolu tabak acılı dolma doldurduktan sonra annemin bana ayırdığı domates soğan tabağını da alıp yere sofra kurdum. Canım yoğurt da çekiyordu ama almaya üşendim. Sakin sakin yemeğimi yedikten sonra boşları kaldırıp tezgâhın üzerine götürdüm. Sofrayı da kaldırıp lavaboya silktim. Kirlileri bırakacaktım ama zaten az parça olduğu için yıkayıp bulaşıklığa koydum.
Bir çay bardağı alıp salona geçtim. Lorin'in yanına oturup yerdeki çaydanlıktan kendime çay doldurdum.
"Nasılsın abla?" dedim Lorin'in omzuna başımı yaslayıp. Elini belime sarıp başımın üstünden öptü.
"İyiyim paşam. Yoruldun mu çok? Her gün ta nerelere gidiyorsun okul için. Yol yok bir şey yok, üzülüyorum hâlinize." dedi huzursuz çıkan sesiyle.
"Biraz yoruldum ama bir şey olmaz. Mızmızlanırsam gitmeme hiç izin vermezler." diye yanıtladım onu. Zaten köyde 3 4 kişi haricinde liseye giden yoktu. Çoğu ilkokuldan sonra gitmeyi bırakmıştı. Ailelerinin de işine geliyordu, hayvanlara veya bahçeye bakacak birinin olması.
Çayımı içerken babamla amcamın sohbetini dinledim. Kışlık yakacaklar hakkında konuşuyorlardı. Sert geçen bir kış olduğundan yazın kestiğimiz odunlara ek olarak kömür almayı da düşünüyorlardı.
Biraz daha onlarla oturduktan sonra kapı vurma sesi gelince kalktım ayağa. Annem başını bana doğru çevirdi kalktığımı görünce.
"Rohat gelecekti, biraz dersler var malum sınav başladı. Biz çalışacağız, Renginler gelmesin anne durmuyorlar." dedim ona. Kafasını sallayarak onayladı beni.
Odadan çıktığımda da Rohat karşımdaydı. Ben ona dönmüşken o yanımdan geçip salonun kapısını açtı.
"Selamün aleyküm." diyerek girdi odaya. İçeriden biraz daha konuşma sesi gelince hâl hatır sorduğunu anladım. 2 dakika sonra çıkıp kolunu omzuma attı. Büyük koridora geçerken "N'aber Heja'm?" dedi.
"Özledin mi beni?" gülerek devam etti.
Ben de kolumu beline sarıp "He özledim. Sensiz geçen 2 saat çok zorladı beni." dedim. Omzumdaki elini sıkılaştırdı.
Odaya varınca ışığı açıp kapıyı örttüm. Çengeli de taktım kancaya ne olur ne olmaz diye. Odada yayılan sıcaklık koridordaki soğuktan sonra iyi gelmişti. Rohat duvarın köşesine ilerleyip üst üste olan yataklardan birini indirdi camın önüne. Ben de yanına gidip çarşafı sardım yatağa. İki yastığı da duvara yaslayınca kafamla gösterdim oturması için. O oturunca da çantama gidip 2 kitap ve kalemler çıkardım. Göz boyamak için lazımdı bunlar şu an.
Aldıklarımı yatağın önüne koyduktan sonra geçtim Rohat'ın yanına. Ben oturana kadar gözleriyle beni takip etmişti hiçbir şey söylemeden. Bana böyle bakması hep çok hoşuma gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değişmek Zamanı
Teen FictionKendini arayan bir genç ve onun bu gayesine eşlik eden adamın hikayesi.