Koşuyorum,çaresizce konuşamadığım ağzımla bağırıyorum. Acıyla,korkuyla koşmaya çalışıyorum. Yardım istiyorum,etmiyorlar.
Arkama bakıyorum,siyah ruh her ona baktığımda daha fazla çoğalıyor. Nefesim kesiliyor,ruhum sıkışıyor. Savunmasızlığım,korkularım tüm çıplaklığıyla gözüküyor.Önüme dönüyorum. Önce kalbim sızlıyor,sonra bir yere çarpıyorum, korku,acı yok oluyor.Hissizleşiyorum.Gözlerim hızla açıldı.Nefes nefese yattığım yerden doğruldum.Yine kabus görmüştüm. Yataktan kalktım. Sevgi ve Asel'i uyandırmamak için yavaş adımlarla mutfağa gittim.Sürahiden bardağa su doldurup içtim. Ardından lavobaya girip rutin işlerimi hallettim. Mutfağa geri gittiğimde saat gözüme çarptı. Saatin 6.37 olduğunu gördüm. Bir daha uyuyamayacağımı bildiğim için kahvaltı hazırlamaya başladım.
❤️🩹
Yaklaşık 1 saatte kahvaltı hazırdı. Salona gittim. Tahmin ettiğim gibi yine Kuzey ve Barlas salonda yatmışlardı. Odaları varken sırf inat olsun diye salonda yatıyorlardı. Kuzey Barlas'a sinirlendiği zaman salonda yatardı, Barlas'da ona gıcıklığına salona gelip yatardı.
Kuzey'in yanına gittim.Kolundan dürttüm,uyanmadı. Bu sefer hafif bir şekilde karnına vurdum. Kuzey'in uykusu hafifti, fakat benim onu uyandırdığımı anlaması için aramızda anlaşma yapmıştık. Eğer onun karnına vurursam benim uyandırdığımı anlayacaktı.
Yavaşça gözlerini araladı. Başını hafifçe doğrultarak "Leyal yine neden bu saatte uyandırdın beni?" diye mırıldandı.
Onları hafta içleri hep bu saatte uyandırırdım. Her gün rutin olarak kabus görüp uyanıncada kahvaltı hazırlardım.Artık alışmışlardı. Tabi kabus gördüğümü bilmiyorlardı.
El haraketleriyle " Kahvaltı hazırladım Barlas'ı uyandır gelin." dedim.
"Tamam"dedi.
Onların yanından ayrılıp bizim odamıza geçtim.
Biz yani Kuzey,Barlas,Sevgi,Asel ve ben aynı kimsesizler yurdunda kaldık,kardeş olduk,sırdaş olduk çok zorluklar yaşadık ama hiç ayrılmadık. Hepsinden önce yurtta olduğum için rahmetli dostumun bana yaptığı gibi onlara yurdu gezdirmiştim. Daha sonra sabaha kadar ağlamıştım. Yanıma Kuzey gelmişti ve tek gerçekleri ona anlatmıştım o gün.
18 yaşından sonra kimsesizler yurdundan çıkınca Kuzey'in babasından kalan küçük evinde oturmaya başladık. Ara ara sıkıntılarımız çok oldu ama hallettik. Ben,Sevgi ve Asel bir odada,Kuzey ve Barlas bir odada kalıyorlar. Küçük bir salon ve mutfağımız var. Ben konuşamıyorum diye kimse beni işe almıyor fakat Kuzey'in küçük bir fırıncısı var. Bazen fırına bende onunla gidiyorum. Asel ve Barlas bir markette kasiyer olarak daha 1 hafta önce işe başladı. Sevgi ise iş arıyor.
Bir zamanlar ben konuşamadığım için yurttaki Zülal teyze isteğimiz üzere bize işaret dilini öğretmişti. O olmasaydı belkide beni hiç anlayamayacaklardı. Çok severdim onu. Annemden sonra tek anne sıcaklığı hissettiğim kişi o olmuştu. 2 yıl boyunca bizimle çok ilgilendi. Sonrasında işten çıkardılar onu. O gün çok üzülmüştük hepimiz. Yaklaşık 3 ay sonrada vefat ettiği söylendi. Gece boyunca ağlamıştım ikinci annemide kaybettim diye.
Sevgi'nin yatağına doğru gittim.Kolunu dürttüm. Anında uyandı ve hızla doğruldu.
"Leyal birşey mi oldu neden uyandırdın?" diye sordu endişeyle.
El haraketleriyle " Yok birşey olmadı kahvaltı hazırlamıştım Asel'i uyandırıp gelirsin." dedim.
Derin ve uzun bir iç çekti. Daha sonra " Tamam geliyoruz 5 dakikaya" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZALİM SAPLANTI
Mystery / Thriller6 genç 1 katil... Sınırları zorlanan 6 genç. LEYAL,URAS,SEVGİ,KUZEY,ASEL,BARLAS... Bir katil 5 gençin peşine düşüyor. Alınacak çok intikam,yanlışlıklar,acılar,kaybedişler... Ölüyorum. Bu kabusun içinde ölüyorum. Hayat acımasız, insanlarında hayatta...