9. BÖLÜM BENİM OLUR MUSUN ?

45 2 0
                                    


Herkes odalarına dağıldında bende odama çıktım. Dolaptan kırmızı bir kazak ve kot pantolon çıkarıp giyindim. Yatağa oturdum ve aynanın karşısına geçip saçlarımı taramaya başladım. Saçlarımı yavaş yavaş tararken yaşanmışlıkları düşünüyordum.

Her bir teli tarağa değen kahve rengi saçlarımın tutamlarının her biri bir acıyı temsil ediyordu belki de. Gözlerim dolmuştu. Ne çok acı taşımıştı gözlerim. Acılarım gözlerime bile yüktü. Gözlerim acılarımı gözyaşlarıyla akıtarak yok etmeye çalışıyordu. Ama her gün daha da yenisi ekleniyordu. Bitmiyordu, gerçekler bitmek bilmiyordu. Korkular bitmiyordu. İnsanlar acı çektirmeyi, korkutmayı bırakmıyordu. Yaşam bitmek bilmiyordu...

Yorulmuştum, artık gerçekten yorulmuştum. Kalbimin her geçen gün sızısı artarken, ruhumun çırpınışları küllere dönüşürken nasıl yorulmayacaktım?

Kapım tıklatıldı. "Gir," dedim çatallaşan sesimle.

Kapı açılıp kapandığında gözlerim hala aynadaydı. Aynadaki yansımamın arkasında Uras'ı gördüm. Bana doğru yaklaştı ve elimdeki tarağı aldı. Elleriyle hem saçlarımı okşayıp hemde taramaya başladı.

" Ciddi misin?" diye sordu.

"Hangi konuda?" diye sordum.

" Her şeye ağlama konusunda."

" Ne alaka ya?"

" Ağlamaktan bıkmadın mı? Ne zaman seni görsem ya yüzün asık oluyor ya da ağlıyorsun."

" Bıkmadım."

" Ne zaman bıkarsın?"

" İnsanlar acı çektirmekten bıktığında bıkarım."

Saçlarımdaki elleri duraksadı. Gözleri aynada olan yansımamdaki gözlerimi buldu. " İmkansızlıktan bahsediyorsun yani." dedi.

" Aynen öyle, imkansızlıktan bahsediyorum." dedim karşılık olarak.

Tarağı aynanın yanında bulunan yatağa bıraktı. Bir eliyle omzumu, diğer eliyle ise belimi tutarak vücudumu ona doğru çevirdi. Yatağa oturduğumuzda bir eliyle belimi halen tutarken diğer elini omzumdan çekti ve tersiyle yanaklarımdan süzülen gözyaşlarımı sildi. O sildikçe daha fazla acı aktı gözlerimden, yine o silsin diye. Belimdeki eli başıma doğru çıktı. Beni göğsüne çekip sımsıkı sarmaladığında afalladım.

Dudakları saçlarıma değiyordu. Eli yüzümü ona doğru çevirdi. Yüzüme doğru eğildiğinde bir santim kala durdu. Öpücekti! o beni öpücekti. Gözlerime izin ister gibi baktığında ne yapacağımı şaşırmıştım.

" Bir daha o güzel gözlerinden acı akarsa sana andım olsun o acılı yaşı sileceğim. Leyal, benim olur musun?" diye fısıldadı.

Aramızdaki bir santimlik mesafeyi kapatıp dudaklarımla dudaklarını tutkulu bir şekilde öpmeye başladığımda cevabını almıştı. Dudakları aynı tutkuyla bana karşılık verdi.

Yaklaşık beş dakika sonra dudaklarını benden ayırdı. Aldığım tutkunun zevkiyle ona baksamda şaşkınlığım yerini koruyordu. Benden uzaklaştığında daha fazlasını istiyormuş gibi istekle bana bakıyordu. Bakışmamız devam ederken kapının tıklanma sesi her şeyi böldü. Gözlerimiz kapıya çevrildiğinde evin çalışanı Neşe'nin geldiğini gördüm.

" Ne oldu Neşe?" diye sordu Uras sitemli bir sesle.

" Şey... Efendim ben az önce Leyal Hanım adına gelen kutuyu getirmiştim." dedi Neşe.

" Kimden?" diye sordu Uras.

" Bilmiyorum Efendim." dedi Neşe.

Kutuyu Uras'a verip çıktığında " Hadi açsana." dedim ona beklenti dolu bakışlar atarak.

Uras kutuyu açtığında içinde bulunan kağıdı eline aldı. Kutuyu yatağa geri bırakıp katlanmış kağıdı açtı. Yazanları sesli bir şekilde okumaya başladı.

" Yanıyor kalp,
Yanıyor göz,
Yanıyor kader,
Al al akıyor kan gözlerinden,
Ruhun çırpınışı bir at misali,
"Deh!" dersin çırpınır,
Alırsın canını,
Alırsın kanını,
Beden susar,
Ruh susmaz,
Başlıyor sahne,
Oyuncular hazır,
Gardlar tam,
Bir iki üç!
Bam Bam Bam,
Kalmış küçük yaşam,
İste ölümü yeter,
Bedenin yerde ruhun sahnede,
Başlıyor oyun,
Başlıyor dans,
Hazır ol,
Kalbime yan,
Gönlüme san,
Kork benden,
Vicdan bulunmaz,
Hayat sunmaz,
Katilden..."

Okuduklarıyla şoktan taş kesilmiş bedenim ağlayamıyordu bile. Ağzım bir karış açık şekilde kağıda bakıyordum. Ne demeye çalışıyordu? Neler oluyordu? Hiçbir şey anlayamıyordum!

" Bu da ne şimdi?" diye sordu Uras.

" Sonum." dedim sesimden çıkabilen tek kelimeyle.

❤️‍🩹

Merhaba! Umarım iyisinizdir. Bugün sizlere 9. Bölümle geldim. Katilin yazdığı şiir mi desem, uyarı mı desem bilemedim. Her neyse o yazanları tamamiyle ben yazmışımdır. Zaten bir yerden alıntı alırsam söylüyorum. Bölümü umarım beğenmişsinizdir. Hikayemi oylarsanız sevinirim. Perşembe saat 20:00'de final ile görüşmek dileğiyle🤗

Instagram: elaalp44_Kurgu

#zalimsaplantı

ZALİM SAPLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin