Kapının ardındaki görüntü zihnimde korkunç bir yer edinirken şaşkın gözlerle önümdeki patrona bakıyordum. Yerde vurulmuş bir şekilde yatıyordu. Uras yere diz çökmüş babasına bir şeyler söylüyordu." Baba ne oldu burada!? Lütfen dayan. Hekim çağırın!"
Bende oraya doğru gidip diz çöktüm. Gözleri gözlerimi buldu.
" Zemheri" diye mırıldandı benden gözlerini ayırmazken.
" Ne?" dedi Uras şaşkın ve soran gözlerle babasına bakarken.
" Adım Zemheri." dedi.
Uras şoka girmiş bir şekilde babasına bakarken şu an ne olduğunu sorguluyordum.
" Baba yapma." dedi Uras acılı bir sesle.
" Oğlum vaktim kısıtlı, ve senden son bir isteğim olacak." dedi Zemheri.
" Nedir baba söyle?" diye sorduğunda Uras'ın gözlerinden yaşlar aktığını gördüm.
" Leyal'e ve arkadaşlarına sahip çık. Zarar görürlerse sana hakkım helal değildir bilesin." dedi.
Ben hala olanları sorguluyordum,içimde fırtına kopuyordu resmen. Şaşkın gözlerle onlara bakıyordum. Sonrasında adamlar geldi aldılar fakat Zemheri çok yaşayamadı. Vefat etti...
3 yıl sonra
O lanet günden beridir ne ruhumu hissedebildim ne de huzuru. 9 yıl boyunca huzura alışmışken bir anda kaybetmek çok zordu. Çaresizliği hissediyorsun,ruhunda bir yıkım,bir yok oluş hissediyorsun. Nefesin kesiliyor,boğuluyormuş gibi çırpınırken ruhun. Ölmekten beter oluyorsun. Sürünüyorsun,ruhun sürünüyor.Yıkılıyor,yanıyor haykırıyor her acıda. Geçmiyor,geçemiyor.Korku,acı,keder.... Özlüyorsun huzur duygusunu. Yıllar sonra bu duyguyu tekrar hissediyorsun. Ruhun yakılmış parçalarını birleştiriyor,yanmış küllerini iyileştiriyor.Nefes alıyorsun. Ruhun seni boğmuyor. Tam olarak bunu hissediyorum şu anda. Kavuştum diyorum,artık acı,korku,yakarış yok diyorum. Gülüyorum. Yılların benden o esirgediği mutluluğu tekrar aldığım için gülüyorum. Kalbimin sızısı geçiyor. Bir zafer , bir kurtuluş hissediyorum.
Ama hislerim bir mesajla hayal kırıklığına uğruyor...
"Şaka yapıyor olmalısın, değil mi?" diye sordu Asel yapmacık bir korkuyla.
"Ne şakası ya,şaka yapmak için gözyaşımı akıtmam ben." dedim.
Evet,konuşabiliyordum. Yapışan ses tellerimi bir ameliyatla ayırdıkları için artık konuşabiliyordum. Zemheri'nin vefatından sonra çok şey değişmişti. Uras bizi malikanesine almış korumaya çalışıyordu. Ya bir de aklıma ne olursa olsun asla böyle bir yerde yaşayacağım gelmezdi.
Katil o günden sonra asla bizimle iletişim kurmamıştı, bugüne kadar.
Onun çok eskiden bana konum attığı numaradan bana bir mesaj göndermişti bu sabah. Onun için ağlıyordum, daha diğerlerine söylememiştim." Sevgili çocuk, nasılsın görüşmeyeli ? Yeminini bozmuşsun bakıyorum, artık konuşuyorsun. Ne kadar aptal olduğunu sana daha önce söylemeyen yoktur diye umut ediyorum. Senin peşini üç yıl boyunca bırakmamı neye borçluyuz acaba? Dur, ben sana söyleyeyim; Zemheri canı karşılığında seni üç yıl rahat bırakmamı istedi. Anladın ve şu an tek yaptığın şey olan gözyaşı dökme rutinini gerçekleştiriyorsun. Nasıl bildim ama :) Üç yıl doldu sevgili çocuk, şimdi savaş zamanı. Gardını al, sahne senin cesedinin kanı kokacak çünkü. Unutma,senin ölümün benim yok oluşumdur..." yazıyordu mesajda.
Diğerlerine okuttuğumda hepimiz şu an şoka girmiş bir şekilde büyük salonda oturup birbirimize bakıyorduk. Nefes alışverişleri dışında, çıt bile çıkmıyordu.
Uras babasının benim için öldüğünü düşününce büyük bir şoka uğramıştı.
Tırnaklarımla oynuyor ne yapacağımı düşünüyordum."İçelim mi?" diye sordu Barlas herkese.
" Ciddi misin?" diye sordum.
" Evet, gidelim bara. Hem kafa dağıtırız."dedi.
" Kafa dağıtacak zamanda mıyız şu an?" diye sordum.
"Ya ne olacak, toplamamız için önce iyice dağıtmamız gerekiyor." dedi göz kırparak. Ona karşı göz devirdim.
"İyi olur ya içelim." dedi Kuzey'de.
"Akşama hazırlanın,gidiyoruz." dedi Uras keyiften uzak bir sesle.
❤️🩹
Merhaba! Umarım iyisinizdir. Bugün sizlere 8. Bölümle geldim. Bölümü umarım beğenmişsinizdir. Hikayemi oylarsanız sevinirim. Perşembe saat 20:00'da görüşmek dileğiyle🤗
Instagram: elaalp44_Kurgu
#zalimsaplantı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZALİM SAPLANTI
Misterio / Suspenso6 genç 1 katil... Sınırları zorlanan 6 genç. LEYAL,URAS,SEVGİ,KUZEY,ASEL,BARLAS... Bir katil 5 gençin peşine düşüyor. Alınacak çok intikam,yanlışlıklar,acılar,kaybedişler... Ölüyorum. Bu kabusun içinde ölüyorum. Hayat acımasız, insanlarında hayatta...