4. BÖLÜM GÖREVLİ

32 3 0
                                    


Uras'ın anlatımıyla

Kızı kucağıma aldıktan sonra arka sokağa sakladığım arabaya hızlı adımlarla yürüdüm. Kız çok hafifti,bir katile göre fazla hafif. Arabanın arka kapısını açtığımda kızı oraya yatırdım. Daha sonra sürücü koltuğuna geçip arabayı yerimize sürmeye başladım. Arabayı sürerken babamı aradım. Hoparlörü açıp konuşmaya başladım.

" İş tamamdır baba."

" Aferin bunun mükafatını alacaksın oğlum."

" Umarım baba."

" Geldiğinde kızı bağlama sadece oturttur ve benim gelmemi bekle."

"Tamam." dedim ve telefonu kapattım.

Yaklaşık 20 dakika sonra vardığımızda arabayı özel yerimize park ettim. Kız hala uyanmamıştı. O mu çok uykucuydu,yoksa ben mi ilacı fazla vermiştim anlamadım. Uyuması işime gelirdi zaten,bir de çırpınışlarıyla uğraşamazdım. Kızı kucağıma alıp asansöre bindim.Bodruma indiğimizde kızı sandalyeye oturturdum. Babamın dediği gibi bağlamadım. Babamı beklemeye başladım.

Yaklaşık 5 dakika sonra kız kıpırdanmaya başladı. Gözlerini yavaşça açtığında ilk baktığı benim gözlerim oldu. Kızın mavi gözleri çok masum bakıyordu. Bir katil bu kadar masum bakamazdı. Konuşmuyordu. Ağzını açmıyordu bile.

Daha sonra yavaşça ellerini kaldırdı ve gözlerime bakarak işaret diliyle " Noldu bana?" dedi. İşaret dilini biliyordum. Anladığım kadarıyla bu kız konuşamıyordu.

" Kaçırıldın." dedim sakince.

İşaret diliyle "Ne?" dedi.

" Sağır olmadığını düşünüyorum." dedim.

İşaret diliyle "Sağır değilim. Ayrıca kimsin sen?" dedi.

"Senin ecelin olacak kişinin oğluyum." dedim.

İşaret diliyle " O kim?" dedi.

Babamı tanımıyordu büyük ihtimalle. Ben bile öz babamın ismini bilmiyorken onun babamı tanımasını beklemezdim. Kızın gözlerindeki masumluğun yanına korku eklenmişti. Babamı tanımıyorsa aklına başka biri gelmişti. Peki o kimdi ?

" Benim ama ecelin değil, kurtuluşun olucam." dedi arkamdan gelen babamın sesi.

Yanında iki adamla gelmişti. Adamlar babamın yanına yan yana geçtiler. Daha sonra babam kızın önünde durdu ve " Ben düşündüğün katil değilim Leyal." dedi,demek ki kızın ismi Leyal'di. Kıza biraz daha yaklaştığında kız sandalyeye biraz daha sindi. Bir katil neden başka bir katilden korkardı ki.

Daha sonra " Benden korkma Leyal. Ben sana zarar vermicem,sen bana zarar vereceksin." dedi.

Ney saçmalıyordu bu adam. Anında " Ne diyorsun baba sen?" dedim.

" Masumlara zarar vermediğin için yalan söylemek zorunda kaldım. O katil değil oğlum. Yıllar önce kapanmayan günahımın bir parçası,şimdi onun benden intikam almasına izin vereceğim. Ayrıcana senin mükafatında benden sonra başa geçmek olacak." dedi.

Duyduklarımı daha idrak edemeden devam etti, " Size verdiklerimi kıza verin." dedi yanında ki adamlara bakarak. Kızın eline bir silah bir de çakı verdiler. Kız korkuyla elindekilere bakıyordu.

Burası bir binaydı ve bu binada bir çok şey yapılıyordu. Bina ormanlık bir alandaydı. Bu bina babamındı. Başa geçecersem bu bina benim olacaktı. Aslında bu çok istediğim bir şeydi fakat babam ölünce istediğim şeye kavuşmanın anlamı kalmıyordu.

ZALİM SAPLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin