zeyno bir türk kızı ailesinden uzakta okumak için geldiği yurt dışında ansızın kaçırılır ve bir seri katille yüz yüze gelir bu adam zeynoyu öldürebilirmi? yoksa olaylar daha farklı mi yol alır
Kanın kirmizi renginin ellerinde nasıl bir örtü olduğun...
Mis gibi orman kokusyla huzur dolu uykumdan gözlerime güneş vurmasıyla uyandım kasık bölgemdeki hafif bir sızı ile yüzümü buruşturup sağ tarafıma baktım ve onu gördüm masum bir çocuk gibi uyuyordu saçlarının dağınıklığı kalın kasları biçimli burnu dolgun dudakları hafif kirli sakalı sanki bir tabloya bakar gibi hayran hayran onu izledim
Kalbimin atışını boğazımda hissediyordum dün gece bizi kaçıran öldürmek isteyen bir katille yatmıştım ilkimi ona vermiştim en ufak bi pismanligim yoktu içimde sonunda kendime itiraf etmiştim ben adını dahi bilmediğim bu eli kanlı katile aşık olmuştum biraz daha yaklaşıp kokusunu içime çektim bana huzur veren orman kokusu beni sanki her seferinde büyülüyordu ama artık kabullenmiştim ölücek olmak bile beni rahatsız etmiyordu onun elinde kollarında bana sahip olurkenki hali
Yavaşça yataktan kalktım kasıklarım yanıyordu banyoya illerleyip kapiyi yavasca acip yatakta hala uyuyan adama baktım içeri girip kapiyi aralik biraktim uyanmadan dus alip abdest almalıydım
Aynadan kendime baktım çıplak halime boynumda her yerimde kan izleri vardı kanları görünce aklıma stewin kopan kafası geldi içim ürperdi o an üzülmemiştim nedense
Sonra olanları düşündün katilimi beni öpüşü onun oluşum kafamı kaldırıp aynaya baktigimda yüzümde yamuk bi gülüş vardı kafamı sallayıp toparlanmaya çalıştım
Duşa kabine girip suyu sıcak ayarladım vücudumdan kanlar akıyordu elimi şampuana uzattığım vakit belime dolanan güçlü kollarla ufak bi çığlık attım
Bedenim duşa kabine yaşlanmış bir eli ile çenemle boynumu tuttu kafamı hafif kaldırdı gözlerine baktigimda çok sert bi ifade ile bana bakıyordu
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kızıp kızmadığını anlamak için ağzımı açmıştımki dudaklarıma yapışmasıyla inleyerek karşılık vermeye başladım ellerimle ona sarılmak istedigimde izin vermeyip bi eliyle kafamın üstünde duşa kabin camına sertçe bastırdı dili ile ağzımı zorlandığında ağzımı açtım dillerimiz dans ederken çenemi bırakıp bir bacağımı kaldırdı hiç uyarı vermeden içimi çok sert bi şekilde doldurdu kafamı dudaklarından zorla kurtarıp çığlık attım gözlerimi açtığımda çektiğim acıdan zevk aldığını fark ettiğimde ona kafamı diklestirip baktım
... Bensiz duşa girmenin cezası bu türk kızı cezanı beğenmedin mi yoksa?
Demek oyun istiyordu dün gece okadar acıya dayanmıştım pekala kafamı diklestirip gözlerimi kısıp sordum
... Canını çok fazla yakmak istemiyorum güzelim beni zorlama
İçimde bi şeyler koptu sanki ben ben değildim o anda vahşi bir kadın gibi hissediyordum kendimi daha cesur daha ateşli dilimi çıkartıp dudaklarını yaladım
...Ya ben daha fazla canım yansın istiyorsam
Gözleri karardı deyim yerindeyse bacağımı moraracağına emin olduğum bir şekilde sıktı diğer eli elllerimi bırakıp duşa kabin camının araya koyup sırtımı sardı beni kendine yapıştırdı seri bi şekilde içime girip çıkmaya başladı her defasında köküne kadar sokup çıkartıyor birdaha sert bi şekilde girip daha derine köklüyordu
Acıdan gözlerim dolmaya başlamıştı aynı zamanda gözlerimiz ayrılmıyordu hafifçe gülmesiyle dişlerimi sıkıp elimi ensesine atıp tirnaklarimi kökünü kadar geçirdim boynuna doğru çizmeye başladım kafasını tavana kaldırıp vahşi bir hayvan gibi bağırıp hırladı
Elini saçıma dolayıp dudaklarıma yapıştı aynı zamanda acımasızca geçirdiği sert darbelerle sarsılıyorduk artık ikimizde acıdan birbirimizin dudaklarını ısırıyorduk ağzıma hissettiğim acı ile dudağımın kanadığını anladım
O an hırsla onun dudaklarını geçirdim dişlerimi ağzıma dolan kan tadıyla dudaklarındaki kanı emmeye başladım kanını emerken hissettiğim tatla aynı anda inleyerek oda benim dudaklarimdaki kanı emmeye başladı
darbelerin siddeti artarken titreyerek kasıldım kendimi serbest bırakmamla onunda aynı benim gibi kendini serbest bırakmasıyla boşaldığını anladım
son kez içime kökleyip öylece kaldı ikimizde hala birbirimizin kanını emiyorduk yavasca öpüşmeye basladik elleri artık saçlarımı okşuyordu bende tirnaklarimi geçirdim yeri oksuyordum öpüşmemiz bittiğinde burunlarımızı birbirne sürttü alımlarımız bileşmişti derin nefesler alıyorduk gözlerimi açtığımda onun gözlerinin kapalı olduğunu ve gülümsediğini fark edip bende gülümseyip dudaklarındaki kan sızıntısını bas parmağımla okşayarak sildim gözlerini açtı bana öyle bir bakıyorduki tutku doluydu oda baş parmağıyla dudaklarımı okşayarak temizledi fısıldayarak
... Sen sen muhteşem bir kadınsın
Cevap bile vermeme gerek duymadı içimden yavaşça çıktı ne zaman kapandığını bile anlayamadığım suyu açtı şampuanı alıp ellerinde yedirip saçlarıma masaj yaparak yıkamaya başladı o kadar nazik yıkıyorduki az önce ki vahşi adamla kesinlikle aynı değildi ona nasıl bakıyorsam artık dudaklarımi öpüp
...Öyle bakmaya devam edersen ikimizde canlı çıkamıycaz burdan vahşi kedi
Demesiyle kızararak bakmaya başladım beni güzelce yıkayıp duruladıktan sonra kendi de hızlıca dus aldı çıkmak için elimi tuttuğunda onu çekiştirerek durdurdum sorar gibi bana baktı
... Şey izin verirsen ben abdest almak istiyorum
...Ne almak ??
Kafası karışmış gibi kaslarını çatıp sormuştu bunu ona nasıl anlatmam gerekiyordu ama anlatmalıydım
...Şey bu benim inancımla alakalı yani ilişki sonrası banyodan sonra abdest alırız cenabet olmamak için
Ne dedigimi anlamaya çalışır gibi bakıp kafasını hafifçe sallayıp çıkmak için kapıya giderken durdu bana dönüp
...Senin inancın ne türk kızı?
...Islâm yani müslümanım ben
Kafasını sallayıp çıktı bende gülümseyip suyu kurnadan akmasini sağlayıp abdestimi aldım banyodan çıktığımda odada yoktu yatağın üzerinde farklı bi esortman takımı vardı çok büyüktü sanırım ona aitti hemen yanında baksır vardı gülümseyip giyindim
Yatak odasından çıkarken üstümde onun kokusunun simmiş olduğu esortmanı kokladım Uzun koridorda durup nerde olabileceğini düşündüm koridorun ucundaki mutfak olan kapının ordan ses gelince oraya gittim üzerinde esortman altı vardı üstü yoktu ocağın üstünde birşeylerle uğraşıyordu bi elinde telefon bişeyleri okuyordu ciddiyetle kapıya hafifçe vurduğumda beni süzüp onu ilk gördüğümdeki serseri gülüşünü yüzüne yerleştirip yanıma yaklaşıp eğildi yerde sürünen esortman parçalarını katladı ayağa kalkıp burnumun ucuna işaret parmağıyla dokunup mutfaktaki masayı gösterdi gösterdiği yere oturdum onu izlemeye başladım ara ara telefona bakıp biseyler okuyor sonra işini yapıyordu ocağı kapatıp tabaklara yerleştiği homlete baktım içinde salam biber kaşar vardı telefonu kapatıp masaya yerleştirdi tabakları bana bakıp hafifçe gülümseyip eli ile çenemi okşadı
... Hadi ye güzelim salamın paketini okudum yüzde yüz dana eti helal yani
Şaşkın şaşkın ona bakarken daha çok gülümseyip anlımla saçlarımın bittiği yeri öptü karşıma oturup yemeye başladı kendime gelip bende yemeğe başladım ne ara helâli harami öğrenmişti telefonla onunlamı uğraşıyordu içime tarifi olmayan bi mutluluk oturdu benim için benim inancımı araştırmış helâli haramı ayırt etmişti gülümseyerek yerken kafamı kaldırıp ona baktım elinde telefon yiyerek biseyler okuyordu yine bi ara bana baktı göz kırpıp okumasına geri döndü bu adam kalbimi daha fazla ne kadar çalabilirdi ki
