-21-

873 68 5
                                    

MERHABA MİLLET! :D BEN BU BÖLÜMÜ BEĞENDİM YA VALLA ÇOK HOŞUMA GİTTİ NEDEN BİLMEM :D UZUN ZAMANDIR YAZDIĞIM BÖLÜMLERİ BEĞENMİYORDUM AMA BU İYİYDİ YA :D SONUNDA ŞÜKÜR YANİ :D İLHAMIM BOL OLSUN İNŞALLAH! DUA EDİN :D BÖLÜM HER ZAMANKİ GİBİ GEÇ GELDİ KENDİME BU KONUDA ÇOK KIZIYORUM AMA NAPABİLİRİM... NE ZAMAN OTURSAM ŞU PCNİN BAŞINA HEP GEÇİŞTİRİYORUM VE ZİHNİMDE BİR TÜRLÜ NE YAPACAĞIMI CANLANDIRAMIYORUM .S BUNDAN SONRA DAHA SIK YAYINLAMAYA ÇALIŞACAĞIM BÖLÜMLERİ İNŞALLAH SÖZÜMDE DURURUM .S NEYSE SİZİ FAZLA TUTMAYAYIM HEMEN BÖLÜME GEÇİN. İYİ OKUMALAR :*


Elimdeki kağıda bir ufak bakış daha attım. Sonra sinirden kağıdı avucumun içinde buruşturdum ve elime hapsettim. Bacaklarımın daha da hızlandığını hissettim. Rüzgar saçlarımı geriye doğru savururken sokakları ışık hızında geçiyordum.


O notu görür görmez kapıyı çarpıp dışarı çıkmıştım. Çünkü içeriye dönersem bana neden bu kadar sinirli olduğumu soracaklardı ve ben hemen söyleyecektim nedenini bilmeden. Kapıda durduğum o iki saniye içerisinde kafamdaki seçenekleri hemen tartmıştım ve arkama bile bakmadan bacaklarım kopacakçasına yürüyerek Aaron'un evinin yolunu tutmuştum.


Sanırım artık kaçış son buluyordu. Belki de bunu beni ağına almak için yapıyordu, hiçbir fikrim yoktu fakat neler olduğunu öğrenmemin de tek seçeneğinin bu olduğunu biliyordum.


Eve yaklaştığımda adımlarımı yavaşlattım ve iyice durdum. Bunu gerçekten yapmalı mıydım? En azından bir fikir almalı mıydım? Ne zaman bir işi kendim yapmaya çalışsam başıma bir iş gelmişti. Yine bir şey olacak mıydı?


Başımı sağa sola doğru salladım ve kendime gelmeye çalıştım. Karşımdaki kişi tam olarak da düşmanım değildi. Aslında düşmanım değildi. Arkadaşlarımın düşmanıydı. Bunu düşünmek bile tüylerimi diken diken ederken eve doğru birkaç adım attım. Sonunda kapıya vardığımda derin bir nefes alıp elimi kapıya vurmak için havaya kaldırdım. Havaya kaldırdığım elim orada kalmıştı.Çünkü daha kapıyı çalmadan kapı açılmıştı. Lily kapıdaydı ve endişeli bakışlarla bana bakıyordu. Kaşlarım çatıldı.


''Git Sophie.'' dedi fısıltılı bir sesle. Burnumdan sinirli bir hava soluduktan sonra Lily'i hafifçe ittim ve hızla içeri girdim. Salonda gördüğüm tek şey, arkasını bana dönük duran Aaron'du. Kaşlarım çatıldı.


''Aaron.'' dedim katı bir sesle. Bana döndüğünde yüzündeki ifade çok acayipti. Şaşkındı. Ama ben geldiğim için değil, başka bir şeyden dolayı şaşkındı. Kaşlarım daha çok çatılabilirmiş gibi daha da çatıldı. ''Bana bir açıklama borçlu olduğunu düşünüyorum. Bu saçmalık da ne?'' dedim elimdeki buruşmuş kağıdı havaya kaldırarak. Yüzündeki şaşkın ifade silindi, yerine endişe geldi.


''Bu yüzden gitti.'' dedi fısıldayarak. Neden bahsediyordu bu? Burnumdan solurken başımı sağa sola salladım ve sinirle güldüm. Kağıdı sinirle yere attım.


''Eğer şu an, şu dakika bir açıklama yapmazsan, buradan çıkıyorum Aaron! Ve bir daha bu saçma notlara kanıp buraya gelmem!'' dedim sinirle. Bana doğru birkaç adım atmıştı fakat ben bir adım geriye kaçınca yerinde durdu.


''Ne zannediyordum ki? Notu görüp kaçmanı mı? Tabii ki de hayır. Bahsettiğimiz kişi Sophie değil mi?'' dedi ve ellerini saçlarına geçirdi. ''Bunu kağıda yazıp yollamamam lazımdı. Tahmin etmeliydim...'' dedi ve gözlerini bana dikti. ''Sophie. Sana ne denildiyse yapmaya ne zaman başlayacaksın?'' dedi.

Teen Wolf Revenge (TWBNF 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin