Serimizin ikinci kitabının ilk bölümüne hoşgeldin diyiinn!! Açıkçası şu yeni kitapla beraber votelerde bir patlama oldu size çok teşekkür ediyorum ^_^ Eğer böyle giderse ve de tatil okullar iki günde üç günde bir yeni bölüm gelir yani :D Bu bölümlerin hepsi Isaac'in ağzından alucak bunu bildireyim :D Neyse size iyi okumalaaarr :*
Isaac'in Ağzından:
''Evet... Var mı?... Tamam. Yine de sağolun.''
Telefonu hızla yüzüne kapattım. Bu otelde kaldıklarına neredeyse emindim. Yine gözden kayboldular. Ellerimi saçlarıma geçirdim ve sakinleşmeye çalıştım. Derin bir nefes aldım. Elimi cebime soktum ve Sophie'nin fotoğrafını çıkarttım. Bu gülüşü özlemiştim. Onu özlemiştim... Yüzümde oluşan buruk gülümsemeyle fotoğrafı düzgünce cebime koydum. Hızla ayağı kalkıp dışarı çıktım. Bugün yine o otele ve civarlarına bakınacaktım. Sophie'nin ölümünden 3 gün geçmişti. Ben ise hemen otobüse atlatıp Peter'in gidebileceği yerleri araştırmaya başladım. Beacon Hills'den çok uzaklaşmıştım. Neredeyse iki saatlik yol.
Otele geldiğimde etrafıma bakındım ve seri adımlarla kapıya ilerledim. Döner kapılardan geçicekken birine çarptım. Bir kızdı.
''İnsan diye bir betona mı çarptım acaba? Kafam yerinden oynadı.'' dedi isyan ederek. Gözlerimi devirdim ve yanından geçerek ilerlemeye devam ettim.
''Bir özür borçlusun.'' Çarptığım kız arkamdan geliyordu. Ona yan gözle bakıp gözlerimi çevirdim.
''Hala bir özür bekliyorum.'' dedi kollarını göğsünde birleştirerek. Bıkkın bir şekilde nefes aldım.
''Ben çarpsaydım özür dilerdim.''
''Aman Tanrım konuşabiliyorsun! Bir insan dilsiz olduğunu düşündüm. Bu bir lütuf olmalı! Prensimiz benimle konuşma şerefine erebildi!'' dedi alaycı bir şaşkınlıkla. Onu takmadan Peter'lerin hangi odada olduklarını düşünmeye çalıştım. Büyük ihtimalle sahte kimlikle girmişlerdi. Biraz daha ilerledikten sonra biraz ileride gördüğüm iki korumayla yerimde durdum. Bu adamlar bodrumda Peter'e yardım eden adamlardı. İşte şimdi sizi yakaladım!
''Üzgünüm. Şimdi özrünü aldığına göre defol.'' dedim ona bakarak. Gözleri az önce baktığım adamlara yöneldi. Yüzünde bir sırıtış belirdi.
''Buraya iyi niyetle gelmediğini tahmin etmiştim.'' dedi fısıltıyla.
''Bu seni ilgilendirmez. Şimdi. Git.'' dedim ve oraya doğru ilerlemeye başladım. İlerlerken arkama ve koridorun ilerisine bakıyordum. Birisi varmı diye kontrol ediyordum. O kız dışında koridor bomboştu. Adımlarımı daha da hızlandırdım. Adamlar beni görünce şaşırdılar ve onlar da bana doğru gelmeye başladılar. Ortada buluşunca onlara hızla saldırdım. İki kişi olmaları kazanmamı düşürüyordu fakat yine de direnmeliydim. Eğer gerçekten intikamımı almak istiyorsam, bunu yapacaktım. Yapmak zorundaydım. Yüzüme Sophie'nin son hali geldiğinde onlara vuruşum daha da şiddetlendi. Birisinin kafasını duvara vurduktan sonra diğerinin karnına da tekme atınca ikisi de yere devrildi. Hızla önünde nöbet tuttukları kapıya ilerledim ve tekmemle açmaya çalıştım. Birkaç saniye sonra kapı büyük bir gürültüyle açıldı. İçeriye girdiğimde eşyalarını toplamaya çalışan bir Peter gördüm. Hızla üzerine yürüdüm ve onu yere serdim. Yüzüne ardı arkası kesilmeyen yumruklar atmaya başladım.
''Sophie'nin.Ölümünün.Hesabını.Kim.Verecek!'' Her yumrukta birer kelime söylüyordum. Yüzü kandan görülmez hale gelmişti fakat ben hala daha vurmak, vurmak ve vurmak istiyordum. Onu yerden kaldırdım ve duvara yasladım. Boğazından tutup sıkmaya başladım. Ağzından acayip sesler çıkmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen Wolf Revenge (TWBNF 2)
FanfictionTeen Wolf Brand New Friend'in ikinci kitabıdır. Başta ilk kitabı okumanız tavsiye edilir çünkü pek bir şey anlamayabilirsiniz. :) #12 Werewolf (17.05.2015)