salıncağın ölümü,

428 39 0
                                    

gözlerini sıkıca kapattı genç, belki de son günüydü bugün. üstüne çıktığı merdiven yardımı ile salıncağı sökerken, derin bir nefes aldı. büyük salıncağın iplerini kestikten sonra yere düşüşünü izledi. acıyla düşüşüne bakarken, yıllardır yanında olup ona iyi gelen şeyin bu salıncak olduğunu yeni fark etmişti.

merdivenden indi, kalın ipleri tuttu. salıncağı sürüklemeye başladı, evin dışına doğru. kapının önünde geldiğinde, hızla kapıyı açmış çıplak ayakları ile salıncağı sürüklemeye devam etmişti.

evin en uzak köşesine kadar taşımış, ve salıncağı öylece bırakmıştı. yavaş adımları ile eve geri yürümeye başladı. eve gidince ardında bıraktığı kanları fark etmişti, bileklerinde oluk oluk kanlar vardı. dikişleri patlayacak kadar zorlamıştı kendini.

yavaş adımları ile duvara asılı duran yardım setinin yanına ilerledi, kapağını açarak içinden fsargı bezi ve pamukları indirdi. yere çökerek oturdu, önce eline pamukları aldı ve yaraların dışındaki kanları sildi.

sargı bezini dikişlerin etrafına sardı, iki ucunu düğümleyerek bıraktı bileklerini. ayağa kalktı, adımları onu odasına götürdü. eline yatağının başında duran kitabı aldı, hemen ardından tekrardan salona geçti.

yerdeki battaniyenin üzerine çöktü, bacaklarını uzattı. içeriden gelen artık kahvesinin hazır olduğunu anlatan ses ile ayağa kalktı. bardağına dolmuş olan kahveyi aldı, tekrardan içeriye geçti. kitabının kaldığı sayfasını açıp okumaya başlarken, sessizce bir şarkı mırıldanmaya başladı. nereden bildiğini bile bilmediği bu şarkı kulağına hoşnut gelmişti.

elleri kitabın sayfasını çevirdi, yeni sayfaya başlarken gözleri ilk önce altını çizdiği cümlelere kaydı. hepsini okurken, artık zamanın geldiğini hissediyordu.

saat geceye yaklaşıyordu.

-reha.

intihar, Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin