📎

135 6 3
                                    

Sabahın ilk ışıklarıyla durağa geldi. Otobüsün kapısı açılınca dünkü çocuğu gördü. Şaşırmıştı çünkü onun servisle gittiğini sanıyordu. Kartını makineye okuttuktan sonra tek boş yere yani çocuğun yanına oturdu. İçindeki meraka karşı koyamayarak çocuğa döndü ve "Servisle gittiğini sanıyordum?" dedi. Çocuk bir iki saniyeliğine duraksadı. "A- hayır hep otobüsle gidiyordum ben hep geç kaldığım için karşılaşmamış olabiliriz." dedi bir nefeste. Emre anladığını göstermek için kafasını salladı ve kulaklıklarını taktı. Yol boyu gözleri kapalı huzur içinde müzik dinledi yanındakinin onu izlediğinden habersiz.
Okula geldiklerinde saat 7.16'ydı. Emre "Daha çok var." diye düşünerek en arka sıraya geçti , kulaklıklarını taktı ve kafasını masaya gömüp uyumaya başladı.
Kolunun dürtülmesiyle kafasını kaldırdı. Yarı açık gözlerle hocaya bakıyordu. "Gel çöz bakalım soruyu Emre Bey." dedi hoca , pis bir sırıtışla. Emre hocaya lanetler okuyarak ayağa kalktı , yavaş adımlarla tahtaya yürüdü ve boş boş bakmaya başladı. Konu hakkında en ufak fikri yoktu. Beynini zorluyordu, belki bir umut fikir üretebilirdi. Bir anda sayıları yazıp bölmeye başladı ama ne yaptığı hakkında en ufak bir fikri yoktu. Cevapı bulduğunu düşündüğü anda arkasını dönüp hocaya baktı. Hoca gülümseyerek "Korku ve adrenalin insana her şeyi yaptırır." dedi ve Emre yerine geçerken omzuna hafifçe vurdu. Emre sonucu doğru bulduğuna inanamıyordu...
Zil çaldığında saat 16.40'ı gösteriyordu. Emre "Lanet okul kursu," diye geçirdi içinden. "Günümün tamamını burda harcıyorum." Bunları düşünürken yanına yine o çocuk geldi. yumuşak bir sesle "Selam." dedi.
Emre: "Selam."
Çocuk: "İsmini söylemedim, ben Hürkan."
Emre: "Ben Emre , memnun oldum." dedi istemsizce soğuk çıkan sesiyle.
Hürkan konuşmak istiyordu ama konu bulamıyordu. Emre'nin yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. Çünkü geçen senelere kıyasla bu sene çok durgundu.
Hürkan hep pozitif ve güler yüzlü bir insandı. İnsanlara yardım etmek hoşuna gidiyordu. Emre'yi de bu halde gördükçe içi acıyordu. Bahçede sürekli kahkahalar atan çocuktan eser yoktu. Sormak istiyordu ama çekiniyordu.
Belli bir süre kimse konuşmadı. Otobüs geldi , binip buldukları ilk boş yere oturdular. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Emre transa geçmiş bir şekilde müzik dinliyordu, yanındaki ise onu nasıl iyileştirebileceğini düşünüyordu..

ağlama||mentor kurgusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin