Kütüphanede oturup uzun süre ders çalışmışlardı. Hürkan Emre'yi konuşturmayı başarmış, baya goygoy döndürmüşlerdi. Kütüphane çıkışı sahil kenarına gidip tüm dertlerini ortaya döktüler, daha doğrusu Emre döktü. Hürkan ilk şaşırmış, sonra arkadaşı için çok üzülmüştü. Hatta o kısa sürede o kadar yakın olmuşlardı ki bir süre sonra sarılıp ağlamaya başladılar.
"Dayanamıyorum-" dedi hıçkırıklarının arasında Emre. "Çok özledim annemi. Kimsem yok, abim sürekli şehir dışında. Çok yoruldum Hürkan."
Emre ağladıkça Hürkan da ağlıyor, arkadaşına daha da sıkı sarılıyordu. Uzunca bi süre öyle kaldılar. Sonunda Emre kendine geldiğinde ağlamaktan bitap düşmüştü. İki dakika sonra da Hürkan'ın kollarında uyuyakaldı Hürkan onu kucağına aldı, bir taksi çevirdi ve evine bıraktı. Kapıya geldiklerinde Emre Hürkan'a bir kez daha sıkıca sarıldı ve teşekkür etti.
---
Kısacık sürede Emre Hürkan'a çok bağlanmıştı çünkü tutunacak bir dal arıyordu. O boşlukta Hürkan'ı buldu, ona sarıldı ve bu Emre'nin kurtuluşu oldu. Başına gelmiş en güzel şeydi Hürkan..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ağlama||mentor kurgusu
Fanfiction"Ağlama," dedi abisi. Belki de son kez ağladı , Annesi için. (ship kitabı değildir.)