Mavi Gri'Altüst Olmuşum
Hatırlıyorum.
Her şeyi...
Daha dün gibi aklımda, hiç silinmedi.
Uzun süreli ilişkimizin bir süre sonra ikimizide yıprattığının hep farkındaydım. Kavgalarımız dinmezdi, eskisi gibi olmaya defalarca kez çabalayıp beceremeyenlerdendik. Tartışmalarımız ağırdı, sözlerimiz kurşundandı. Başkasının yaralayamacağını bildiğimizden bizi en çok biz yaralardık.
Bir süre sonra Ekin bu sancılı sürece son vermişti. Sınav senemizde olduğumuzu ve bu sürecin bizi daha çok etkileyeceğinden bahsetmişti. Sorun değildi, beklerdim ben. Sınavdan sonra geleceğim demişti. Sınav biteli aylar oluyor, gelmemişti.
Gelmemişti... Dediği gibi de olmamıştı. Sınav sürecimizi kavgalarımız etkiler diye ayrılmıştık ama bu ayrılığın bedelini tek başıma yüklenmiştim. Ondan olmasada bu ayrılık yüzünden lise son sınıfım mahvolmuştu. Beni mahvetmişlerdi.
O gün... Ayrıldığımız gün herkes bir yerden ayrıldığımızı öğrenmişti. Dedikodular yayılmıştı. Konuşan konuşuyordu, ağzını kapatmak mümkün değildi, biliyordum. Ama akşamında okulun itiraf sayfasında bir arkadaşımla yakın bir fotoğrafımız yayımlandığında, ayrılığın sebebini gerçeği bilmeden bulmuşlardı.
Ekin'i aldatıyormuşum. Bu yüzden ilişkimiz bitmiş, öyle diyorlar. Ama Ekin'de biliyor, hatta o gün oradaydı. O fotoğraf karesinde değildi ama az ileride benimleydi, o gün elimi tutuyordu. Öyle bir şeyin olmadığını biliyordu. Onu asla aldatmayacağımı biliyordu.
Defalarca anlatmak istedim, söylemeye çalıştım; dinlediler ama duymadılar beni. Onların gerçekleri kendileri için o kadar doğruydu ki bazen kulaklarını kapadılar bana. Suçsuzdum ama onlarım mahkemelerinde sabıkalıydım. Beni defalarca kez yargıladılar, hükmümü biçtiler. Kendimi savunmama bile izin vermediler.
Buda geçer, dedim içimden. Ekin biliyordu gerçeği diğerleri bilmese ne olur dedim. Ama geçmedi. Kulaklarımda hep orospu, fahişe kelimeleri yankılandı. Gördükleri ilk yerde yaptıkları zorbalıklar gözümün önünden hiç gitmedi. Sınav geçti, okul bitti. Ama anılar aklımdan hiç silinmedi. Sınavdan iki hafta sonra da zaten psikolojik destek almaya başladım.
Herkes kendi canına değer biçmiş, başkalarına verdikleri zarardan haberleri yok.
Susmayı böyle öğrendim. Anlatmama rağmen duymamalarında, duysalarda anlamamalarında... Öyle ki psikolojik destek aldığımı ailem dışında kimseye söyleyemedim.
Ben Ekin için çok şey feda etmiştim kendimden. Onda ki değersizliğimin bu kadar olduğunu fark edememişim.
Gözlerim geri o masaya çevrildi. Oradaydı işte. Orada, o masada, onunla... Varlığımı hissetmeyen bedeni ona dönük, aylardır yüzüme gülmeyen yüzü ona gülmüş bir şekilde, parlayan gözleri onda kalmış. Beni uzun süredir işkencelere mahrum eden kalbi belki de artık onun için atıyordu. Tam şuan yukarı kıvrılmak için bekleyen dudakları... Gözlerim kapandı. Dayanmam gerekirdi dimi oysa, unutmam gerekirdi onunda benim için yaptığı gibi. Gelmediğinde anlamam gerekirdi artık beni sevmeyeceğini. Bir umut için aylarca çırpınan kuşlar gibi ilk darbede kanatlarımın kırılmaması gerekirdi.
Ama ben inanmıştım. Onun beni sevdiğine inanmıştım. Senden başkası olmaz dediğinde kanmıştım. Aptal mıydım ben? Yoksa saf mı? Beni üç kelimeden oluşan cümleye nasıl kandırmıştı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAZI AĞRILAR DİNMEZ
Teen Fiction"İhanetinin farkında değilim mi zannediyorsun? Çek sırtımdan bıçağını! Artık hissetmek istemiyorum." BAĞIMLILIK SERİSİ İKİNCİ KİTAP