7. Bölüm ⭐Gizli Görev⭐

60 30 3
                                    

Selamm canlarım, nasılsınız iyi misiniz? Ben iyiyim teşekkür ederim. Sınavlar bitince daha iyi olacağım. Yazılarıma verdiğiniz destekler için minnettarım. Ne yazık ki yazmaya 1 hafta ara vermem gerekecek sınavlar başlıyor biliyorsunuz. Ama kısa bir aradan sonra tekrar beraber olacağız,merak etmeyin. Çok uzattım. Oylarınız ve fikirlerinizi bekliyorum. Hadi okumaya devam edelimm😘

Gizli Görev

Hani her şey çok güzel giderken içinizde daha " başımıza çok bela gelecek" gibi bir his olur ya. Hah işte tam o noktadayız.

Alexa kişisinden bir yeni mesajınız var.

"Hazel! Ceseti unuttuk!"

"Kahretsin! O gece o kadar olay oldu ki unutmuşuz. Şimdi ne yapacağız?!"

"Kızım, gidip bakalım bence kimmiş. (Tabii ceset hala ordaysa). Yoksa Jack neyin içinde çözemeyiz. Biliyorum her şey güzel giderken tekrar ayrılmak istemiyorsun ama ya onu Jack öldürdüyse?"

İşte her güzel şeyin bir sonu var düşüncesine sebep olan
"ya o yaptıysa? " kısmı.

"Hiç sanmıyorum, Jack böyle biri değil. Ben yıllardır onun yanında yoktum. Evet ama, karakterinin değiştiğini sanmıyorum. Üvey annen öldürmüş olabilir mi? Günlük rutinleri arasında adam kaçırma var biliyorsun."

"Hayır, onun gücü yetmez. Hem tanımadığı birini öldürmeye cesaret edemez, birini öldürebilir belki ama bir amacı olmalı."

"Belki de ceseti tanıyordu, olamaz mı?"

3dk sonra

"Hazel, babam geldi kapatmam lazım görüşürüz."

"Görüşürüz, etrafındakilere dikkat et."

Mesajlardan çıktım ve telefonu kapatıp yatağa fırlattım. Bir anda karnım guruldadı. Acayip acıkmışım, ceset konuşmak beni hep çok acıktırmıştır. Komidinin üstündeki otel telefonunu elime aldım ve resepsiyonun numarası 003'ü tuşladım. Bir süre bekledim ve sonunda olgun bir erkek sesi geldi.

"Merhaba bir şeye mi ihtiyacınız var?" İhtiyacım olmasa aramam zaten. Otel prosedürü işte.

"Evet, kahvaltı siparişi verecektim. Menüyü alabilir miyim acaba?"

"Tabii, kahvaltı menümüzde kızarmış patates, peynirli çubuk, haşlanmış yumurta, meyve salatası, waffle, pankek, sosis, sütlü tahıl gevreği, meyveli yoğurt. İçecek olarak da portakal suyu, kahve, yeşil çay ve çilekli smothie çeşitlerimiz var. Hangisini arzu ederseniz?"

Yiyecekleri duyunca karnım bir kez daha guruldadı. Aşçı bugün en sevdiğim şeylerden yapmış, diye düşündüm.

"Hmm ben kızarmış patates, waffle, peynirli çubuk, sütlü tahıl gevreği ve çilekli smothie alayım lütfen. Biraz fazla oldu ama siz halledersiniz umarım. Ve hızlı olursa sevinirim çünkü çok acıktım."

"Tabii hallederiz, siz keyfinize bakın lütfen. Siparişiniz birazdan gelir. Şimdiden afiyet olsun. Bir isteğiniz olursa çekinmeyin. İyi günler."

"Teşekkürler"

Telefonu kapattım ve elime geçirdiğim bir dergiyi okumaya başladım. Bir süre sonra kapı çaldı, sanırım siparişim geldi.

Başı eğik ve kafasında şapka olan bir adam kahvaltımı getirmişti. Teşekkür ettim ve kahvaltımı alıp içeri geçtim. Çok güzel kokuyordu,mükemmel. En sevdiklerimden.

Hemen masaya oturup yemeye başladım. Bir yandan telefonumda takip ettiğim bir talkshow programını izliyordum. Tam son lokmamı alacaktım ki aniden pat diye açılan kapımla şoka girdim. Odaya giren Jack kan ter içinde koşarak merdivenlerden çıkmış ve kapımı kırmıştı. Hızla elimdeki çatalı fırlattı.

|Ajan H| (Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin