Söylediğim günden beri Nayeon Junmyeon'a karşı daha da korumacıydı. Onu yanından ayırdığı tek zaman dilimi tuvalete gittikleri zamanlardı ki onda bile tek başına salmayıp kapıda bekliyordu. Kendi gittiğindeyse Junmyeon'u da yanında götürüp kapıda bekletiyordu. Başına da gardiyan dikiyordu kaçmasın diye. Yine sürekli dibinde olduğu için mesajlaşamıyorduk da. Gerçekten söylediğim için pişman olmuştum. Bu kadar kardeş sevgisi fazlaydı diyeceğim ama Junmyeon da ona karşı aynısını yapıyordu o yüzden diyemiyorum.
Bizim ekibin yarısıyla oturuyorduk ve sesi çıkmayan tek kişi benim sanırım. İyiden iyiye canımı sıkıyordu artık bu durum. Az sonra Junmyeon durumumu fark etmişti ama Nayeon dibinde oturuyor olduğu için ikimizin mükemmel(!) kamufle kelimesinin yardımıyla sordu. "Kanka sen iyi misin pek bir suskunsun bugün?"
Hiçbir şey yapmadan sadece oturması beni deli ediyordu onunla tek kelime konuşasım yoktu. "Evet." dedim soğukça ve kalktım.
Biraz uzaklaştıktan sonra arkamdan gelip kolumdan yakalamıştı beni. "Neyin var?"
Bu kez kanka(!) gibi değil sevgili gibi soruyordu.
"Yok bir şey Junmyeon derse gidiyorum." dedim ters ters ve göz ucuyla Nayeon'a baktım. Tabiki gözü Junmyeon'un üzerindeydi. "Biricik kardeşinin yanından ayrılma sen."
"Yapma böyle anlayacak." dedi gergin bir sesle.
"Tamam bırak o zaman beni derse geç kalıyorum." aynı tersliğimle söylemiştim. Beni kırdığını anlamasını umuyordum ama anlasa da Nayeon'dan korkusuna bir şey yapmazdı ki. Nayeon'un kulağına gider diye kimseye bir şey söylemediğimiz için kimseye içimi dökemiyordum. Bari ağlayarak dökeyim desem evimde bile yapamıyordum bunu çünkü evde benimle birlikte yaşayan 3 kişi daha vardı.
Sınıfıma gidip başımı sıraya koydum ve dersi beklemeye başladım. Daha yarım saat olduğu için kimse yoktu sınıfta. Bence burada ağlayabilirdim.
Yavaşça gözyaşlarımı serbest bıraktım. Birkaç dakikadan sonra ismimi duydum. Yüzümü silerek kafamı kaldırdım. Mina'ymış ismimi söyleyen. Yanında da Yixing. İnsanlar ne güzel sevgilisiyle gezebiliyor...
Hafif endişe hafif merak dolu bir sesle nolduğunu sorarak yanıma oturdu Mina. Yixing de önümüze oturmuştu. Artık birilerine söylemek istiyordum ve bence Mina ve Yixing en güvenebileceğim kişilerdendi. Onlardan başlayabilirdim.
"Şimdi söyleyeceğim şey üçümüzün arasında tamam mı?" Mina hemen başıyla onaylayınca Yixing'e baktım. O da aynı hareketi yaparken Mina gülerek konuştu. "Zaten kapıdan çıkarken unutur o."
Yixing buna kahkaha atarken beni de azıcık güldürmüştü bu lafı. Kısa gülüşüm söndükten sonra çok yüksek olmayan bir sesle hızlıca söyledim. "Junmyeon'un sevgilisi benim."
Yixing'in yüzü koca bir şok dalgası etkisi altına girmişti Mina ise umursamazca konuştu. "He bu mu ben de bilmediğim bir şey oldu sanmıştım."
Yixing'in yüzündeki şok dalgası bu lafı duyduktan sonra bana geçmişti. "Nereden biliyorsun?"
"Kanka seni 15 senedir tanıyorum, bir zahmet."
"Başka birine söyledin mi?"
"Yok ya sen söylemedikçe ben niye söyleyeyim. Nayeon malum zaten."
Rahatlamış bir nefes verdim. "Evet işte ona ağlıyordum ben Junmyeon hiçbir şey yapmıyor bu da beni çıldırtıyor!!"
"Ne kadardır berabersiniz ki?"
Biraz yükselerek Yixing'in sorusunu yanıtladım. "6 ay!"
"Ooo çokmuş."
"Evet! Nayeon'u bildiğimden hemen söylemeyi ben de istemedim Junmyeon 6 ay geçti bir şey yapmayınca süreci hızlandırayım istedim gittim Nayeon'a sevgilisi varmış dedim hala hiçbir şey yapmıyor."
İkisi de biraz sessiz kaldıktan sonra Mina konuştu. "Bizim sana herhangi bir şey söylememiz doğru olmaz."
İç çektim. "Bir şey demenizi beklemiyordum zaten ne diyebilirsiniz ki?"
Dersin başlaması yaklaşınca sınıfa birileri girmeye başlamıştı. Yixing'in de dersi olduğu için onlar kalktılar yanımdan. En azından bundan sonra Mina'ya açılabilirim demekti bu. Şu an kendimi daha iyi hissediyordum.
Bir umutla Junmyeon mesaj atmıştır diye telefonumu çıkarıp baktım. Evet atmıştı.
junmyeon
seni mutsuz görmekten hiç hoşlanmıyorumjunmyeon
seni seviyorumsana
ben de
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Kiss Your Brother | Sana × Suho
FanficSana ve Junmyeon sevgiliydi(?) ama aralarında büyük bir engel vardı: Nayeon...