31.Bölüm

38 7 15
                                    

Sınıftan çıktıktan sonra koridorda yürürken bir anda Kyungsoo önüme fırlamıştı. Şaşırmıştım. O da beni görünce şaşırmıştı.

O günden sonra birçok kez yazışmıştık ama  sadece 1 kere görmüştüm onu. O da Nayeon'un bize izin verdiği ilk gündü ve gerildiğim için hızlı kalkmıştım. Yani Kyungsoo'nun varlığı fazla etkilememişti beni. Ama ilk defa baş başaydık şu an ve bu beni fazlasıyla germişti.

"Naber?" dedi zoraki bir şekilde

"İyi, sen?" dedim ben de aynı zoraki ses tonuyla.

"İyi ben de." dedi ve duraksadı. Saçma bir bakışma yaşadıktan sonra sorarcasına konuştu. "Nayeon ile barışmışsınız?"

"Evet. Yani eskisi gibi değiliz henüz, zamanla artık. Sizin aranız nasıl?"

"Aynı." dedi iç çekerek. "Hala benimle sevgili olmaya yanaşmıyor. Ama aslında sevgiliden daha çok sevgiliyiz."

Hafifçe güldüm. "Elbet indirir o yelkenlerini sen merak etme böyle devam."

"Umarım çabuk indirir." gülerken söylemişti sonrasında ciddileşti. "Oynadığımız oyun aramızda kalacak değil mi?"

"Ben ev arkadaşlarıma söyledim ama üçünden de çıkmaz iyi tanıyorsun zaten onları da."

Başıyla onayladı. "Diğer her şey değil de barda olan kendimi gerçekten kötü hissetmeme yol açıyor. Açıkçası biraz çekiniyorum da senden."

"Aynı hissediyorum ben de." diyip nefes aldım. "Olmaması gerekiyordu kendimize engel olamadık bir anda."

Onaylar anlamda kafa salladı tekrar. Aynı fikirde olmamızın onu rahattığını anlamıştım ama. Gülümsedi. "İyi miyiz?"

Ben de gülümsedim. "İyiyiz iyi. Az daha zaman geçsin dörtlü takılırız bence, akar."

"Umarım." Bunu o kadar içten bir şekilde söylemişti ki istemsizce kahkaha attım. Gülerken biri belime sarılınca istemsizce durdum ve bakmak için kafamı yana çevirince o kişiyle dudaklarımız buluştu kısa süreliğine. Şaşkınca gözlerimi kırpıştırdım. Junmyeon aksime çok rahattı ve öpüşü bittikten sonra diğer eliyle Kyungsoo ile tokalaşmıştı bile.

"Naber kardeşim?" Kyungsoo'dan çıkmıştı bu cümle.

"İyidir senden?"

"İyi ben de." dedikten sonra Kyungsoo saatine baktı. "Az kalmış derse gideyim ben. Görüşürüz hadi."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz kardeşim." Kardeşim lafını fazlasıyla vurgulamıştı ama.

Kyungsoo uzaklaştıktan sonra Junmyeon da elini belimden çekti ve normal bir mesafeye gelebildik.

"Bununla konuşmayacaksın."

Göz devirdim. "Şunu yapma."

"Ne yapma? O bardaki haliniz aklımdan bir saniye bile çıkmıyor neden kalkıp 2 yumruk savurmadıysam." büyük bir hırsla söylemişti bunu.

"İçkiden kafanı kaldırsaydın da yapsaydın." alaylı söylemime o da aynı şekilde karşılık verdi. "Neden o kadar içtim sence?"

"Her neyse."

"Bak kiminle konuşacağına karışamam ama gerçekten hoşlanmıyorum konuşmanızdan gerekmedikçe konuşma bari."

"Sadece koridorda denk geldik ve konuştuk Junmyeon. Hem zaten bizim aramızda bir şey yoktu gerilme bu kadar."

"Aranızda bir şey olmayan hali buysa olsa ne olurdu acaba." dedi ters ters ve konuyu değiştirdi. "Gidelim hadi Nayeon bekliyor."

Onayladım ve kafeteryaya doğru yürümeye başladık.

Ve bu konu bir daha kimse tarafından gündeme getirilmedi, sonsuza kadar kapatıldı.

I Kiss Your Brother | Sana × SuhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin