22.Bölüm

52 13 5
                                    

Alnıma soğuk bir şey konunca irkilerek uyandım. Anlaşılan uyuyunca tekrardan ateşlenmiştim. İyi gibiydim oysaki tekrar ateşleneceğimi düşünmüyordum. Şu sahneyle aklıma direkt Junmyeon dolmuştu. İsmini mırıldandım ama hayır, yanımda yoktu.

"Hayır canım Junmyeon yok. JeongMiMo var."

Jeongyeon ve Mina, Momo'nun bu lafına gülerken ben de kendi kendime gülümsedim.

"İyi iyi, gülüyor."

Kızlar kendi kendilerine durumum hakkında yorum yaparken ben tekrardan uyumayı denedim. Arada kendiliğimden uyanıp konuşmalarını duyuyordum ama anında içim geçiyordu.

Junmyeon'un sesini duyduğumu fark edince gözlerimi açmak için kendimle savaş verdim ve zorlukla araladım. "Uyandı!" diye yükseldi Junmyeon ve hemen bana doğru eğildi. "Aşkım, iyi misin nasıl hissediyorsun kendini?"

Cevap vermeden tekrar gözlerimi kapattım. Açık tutamıyordum.

"Kaç saattir uğraşıyoruz ateşi düşmüyor. Gündüz böyle olmamıştı biliyorsun."

Junmyeon onaylar anlamda ses çıkarmıştı. "Ben götüreyim hastaneye."

"Ben de geleceğim."

"Tamam." Junmyeon Mina'yı onayladı ve ayağa kalkmama yardım etti. Gözlerim kapalı ve vücudumu sıvı gibi hissederken yürümem çok zordu. 10 saatte yarım adım atıyordum.

"Sırtıma almalıymışım ben seni."

"Evet." diye mırıldandım. Duymayacağını düşünmüştüm ama duymuştu. Bir anda beni kucakladı. "Dönüşte sırtıma alırım artık bu kez böyle idare et." dedi gülerek.

Başımı omzuna yasladım ve kaldığım yerden uykuma devam ettim.

Canım acıyınca, daha doğrusu kolum acıyınca uyandım ve acıyan yerime baktım. Serum takılıyordu.  Hastaneye ne zaman geldiğimiz hakkında hiçbir fikrim yoktu. Serum takıldıktan sonra tekrardan uyudum.

Uyandığımda kendimi daha iyi hissediyordum. Mina baş ucumda uyukluyordu. Junmyeon uyanıktı. Uyandığımı görünce Mina uyanmasın diye kısık sesle konuştu. "Daha iyi görünüyorsun."

"İyiyim." derken yutkundum. "Su var mı?"

Başıyla onayladı beni ve hemen doğrulmama yardım edip suyumu içirdi. Suyu kendim içebilirdim aslında ama ilgisi hoşuma gitmişti. Ateşimi gündüz düşüren de oydu. Benim için uğraştığını hissediyordum artık. Bana düşündüğümden de çok değer veriyordu. Her zaman öyle yapmıştı aslında. 

Beni tekrar yatırdıktan sonra yavaşça yanağımı okşadı. "Çok hırpalamışsın kendini."

"Biraz öyle olmuş." dedim ve hafifçe güldüm. "Ama bak, hasta olunca yanıma geldin."

"Her türlü yanına gelirdim er geç, hasta olmasan daha iyiydi."

Elini tuttum. Ben elini tutunca elimi daha düzgün kavradı ve eğilip alnımı öptü.

Onu çok seviyordum çoook.

I Kiss Your Brother | Sana × SuhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin