bakın ben yb yazdım 🙂✊🏻
..
Kapıdan çıkmadan son kez Hyunjine gülümseyip kapıyı kapattım.
Müziği açıp Hyunjinin kulaklığını taktıktan sonra şarkıyla mest olmuş bir şekilde yürümeye başladım.
Birine çarptığımda kulaklığı hızlıca çıkarıp kafamı kaldırıdım ve o kişiye baktım.
"Ah. Özür dileri-" dedim fakat karşımdaki kişi bir anda konuşması ile yerimde kaldım.
"Hiyoko!" dedi Vien samimi olmayan bir gülümseme ile. Gözü kulaklığa gidip geliyordu.
"Ah..Viendi değil mi?"
"Evet. Napıyorsun bakalım? Peşinden ayrılmayan Hyunjin nerede?" dedi Vien belli etmemeye çalışıyordu ama kızgın şekilde söylediği belliydi.
"Öyle yemek yicektim. Hyunjin prova odasında." dedim sırıtıp.
Stajyerlerin grupların izni olmadan odaya girmesi yasaktı. Ve Viene hayatta izin vermezlerdi.
"Ah anladım. Ya bende yemek yemeye gidiyordum. Şurada çok iyi bir yer var beraber gidelim mi?" dedi Vien dişlerini sıkıp.
Gitmek istemiyordum. Hyunjinin dediği gibi biraz garip ve takıntılı biriydi bana ne yapıcağı belli olmazdı.
"Yok sağol ben kafeteryaya gidicem." dedim ve kafamı sallayıp dönücektim ki kolumdaki el ile durdum.
"Ya bir kerelik gel iştee Hiyoko.! Eğlenicez. Seni de yakından tanımış olurum." dedi Vien yüzünde garip bir gülümseme vardı.
"İstemiyorum Vien. Bırakır mısın?" dedim fakat bırakıcak gibi değildi çekiştiriyordu. Bende kolumu bir anda çektiğimde affalamıştı.
"Cidden. Ne istiyorsun benden?" dedim arkamı dönüp gidecektim ki iri yarı bir adamla karşılamıştım.
"Çıkar mısınız?" dedim adamı ittirmeye çalışarak.
"Üzgünüm fakat gitmeniz gerek. Stajyerlerden biri sizden rahatsız olduğunu söyledi. Daha yüksek seviyeden biri sizi istediğini söylemeden sizi içeride tutamam. Görevim bu kusuruma bakmayın tekrar." dedi adam.
Arkamı dönüp Viene baktığımda hafifçe sırıttığını gördüm.
"Dalga geçiyorsun herhalde.. Kaç zamandır geliyorum JYP bile beni tanıyordur be!" dedim. Hyunjin ve diğerlerini de çağıramazdım. Çıkmaktan başka çarem yoktu sanırım.
"Daeho." dedi arkadan bir ses.
"Ben istiyorum kalmasını. Şimdi gidebilirsin." dedi uzaktaki ses yanıma gelip.
Sağıma döndüğümde Jaebeom ile göz göze geldik.
Jaebeom bana gülümseyip adının Daeho olduğunu öğrendiğim adama döndü.
"Kim verdi sana bu emri? Hiç bir zaman böyle bir şey olmamıştı."
"Arkanızdaki hanımefendi verdi Jay B. Biliyorsunuz ki burada çalışan biri rahatsız olduysa ve mantıklı bir gerekçesi varsa burda misafir olan birini şirketten kovabilir."
Jaebeom başını tam çevirmeden arkadaki Vieni süzüp geri adama döndü.
"Gerekçesi neymiş?"
"Ona çelme taktığını söyledi ve Onunla dalga geçip zorbalık yaptığını." dedi adam
"Ha?" dedim sessizce.
"Sende inandın yani." dedi Jaebeom
"Görevim bu. İnanma ya da inanmama şansım yok." dedi adam
"Pekala bir daha bu çocuğu gördüğünde benim kalmasını istediğimi anlarsın."
"Tabii Jaebeom Bey." dedi adam ve önümüzde eğilip gitti.
Arkama baktığımda Vienin de çoktan gittiğini farkettim.
Jaebeom belimi tutmadan beni ittirerek yürümemi sağladı.
"Vaa.. Çok havalıydın Hyung." dedim gülüp. Jaebeom gözlerini bana çevirip yavaşça gülümsedi.
"Pf bir şey yapmadım. Hyunjin falan nerede? Seni yalnız bırakmazdı." dedi Jaebeom
"Vlive açtılar. Bende yemek yemeye gidiyordum. Senle karşılaştığım iyi oldu. Canım sıkılıyordu." dedim.
Bir yandan da Jaebeoma beni sevmesi hakkında düzgün bir konuşma yapıcaktım.
"Bende yemek yiyeyim bari." dedi ve kafeteryaya doğru ilerledik.
Yemeklerimizi alıp herhangi bir masaya geçtik.
"Afiyet olsun!" dedim başlamadan önce.
"Ha?" dedi Jaebeom çoktan yemeğe başlamıştı. Kendine çeki düzen verip lokmasını bitererek bana döndü.
"Sana da afiyet olsun Felix. Kusura bakma davar gibi daldım yemeğe."
"Önemli değil Hyung." dedim gülüp.
Pekala onla konuşma zamanım gelmişti. Ama nasıl başlıyacaktım ki konuya?
"Felix."
"Efendim."
"Senin sevgilin var değil mi?"
İç sesimi mi duymuştu?
"Ah evet. Neden sordun Hyung?"
"Hm sadece merak." dedi Jaebeom yemeğine dönüp.
"Aslında Jaebeom Hyung. Senle bir konu hakkında konuşmak istiyordum."
"Tabi. Noldu?" dedi Jaebeom yemeğini bırakıp bana dönerek.
"Şey sadece Hyunjin bana bugünkü konuşmanızı söyledi de.."
"O zaman daha önce söylediğim seni sevdiğim gerçeğini de söylemiştir." dedi Jaebeom bir anda ciddileşip. Kafamla yavaşça onu onayladım.
"Şey seni cidden üzmek istemiyorum. Ve beni seviceğin aklıma bile gelmemişti. Neden ve ne zaman sevdin bilmiyorum ama dediğim gibi sevgilim var. Üzgünüm Hyung." dedim konuyu açıp hemen kapatmak istiyordum.
"Anlıyorum.. gene de seni seviyorum bunu bil. İstersen seni rahatsız etmeyi bırakabilir miyim? Evet Ama seni kalbimde bırakabilir miyim? Sanmıyorum" dedi Jaebeom yemeğini didiklerken.
"Hyung.. seni sevimeyeceğimi bilerek kalbini bırak bana. Sevdiğim adama fazlasıyla aşığım onu bırakmayı düşünmüyorum onunda beni bırakacağını düşünmüyorum. Kalbinin çabucak düzelmesini istiyorsan Hyung. Beni şimdiden bırak." dedim gülümsemeye çalışarak.
"Biliyorum. Ama bunu yapmak ne kadar zor biliyor musun? Seni bir anda bırakamam. Sen rahatsız olduğunda durucam ama arkadaş olarak kalalım." dedi Jaebeom titreyen sesini susturmaya çalışarak.
"Tabii ki arkadaş kalıcaz Hyung saçmalama! Bir de sana bir soru sorabilir miyim?"
"Tabi."
"Vien şu az önceki stajyer. O kız bana biraz takmış durumda kötü anlamda. Her an bana her şeyi yapabilir. Öyle bir potansiyeli var yani. Hyunjin zaten hep yanımda ama onun olmadığı zamanlar bana yardım eder misin?" dedim ardından devam ettim.
"Biliyorum yani seni reddettikten sonra neden o kişiye yardım edesin ki? Fakat yardım edeb-" dedim fakat sözüm bitmeden konuşmaya başlamıştı.
"Sana zarar gelmesini istemem Felix. Tabii ki yardım edicem. Bana haber ver yeter." dedi Jaebeom gülümseyip.
"Teşekkür ederim Hyung."
...
Jaebeom aşkıma sövmeyin o sadece lixe aşık 🫠
kendi ficimde bile ikinci adama aşığım napıcax 😔
umarım beğenmişsinizdir muck muck :3
love you<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
idol ↯ hyunlix
Fanfiction@hyunjininsolgözündekibeni bir post attı.✔︎ .. texting + düz yazı (evet fic sukur bitti 💃🏼) -nomin -minsung -chanmin -jeongbin -yeonbin bunu da okumayın🙏 15 yaşında aydınlanıp yazmışım