-Nefes Boysan-

104 9 11
                                    

Küçüklüğüm tamamen çöplükten ibaretti. Bu yaşıma kadar anne ve babamın kardeşimi övmesini izledim. Şu anda farklı bir şeyler izlediğim söylenmez zaten. Kardeşimin benden farklı hiçbir huyu yoktu, bencilliği ve iticiliği dışında. Sadece 9 yaşımda, daha kardeşim süpürge tutmayı bilmezken, ben neredeyse tüm evi süpürüyordum. O zamanlar durumumuz gayet güzeldi. Kardeşime daha kıyafetleri eskimeden ya da kötü olmadan yeni kıyafetler alırlarken, bana paramızın olmadığını ve daha sonra alacaklarını söyleyip, onun beğenmediği kıyafetleri bana yeni diye veriyorlardı.

Kardeşim hiçbir konuda yetenekli olamadı. Sesi güzel değildi, tarzı bana göre iğrençti, resim yapma, yemek yapma vb. şeylerde bile en ufak bir yeteneği bile yoktu. Ancak onun için o kadar çabaladılar ki, bir ara, o yaşımda gerçek anne ve babamın onlar olmadığını düşünmeye başlamıştım. Ama maalesef ki onlarla bütün genlerim aynıydı, 23 kromozomum annemden diğer 23'ü babamdan geliyordu. Okullarımız bile onunla farklıydı. O her sene farklı ve daha güzel özel okullara giderken ben 8. sınıfa kadar devlet okulunda okudum, ve emin olun ki devlet okulları çoğu özel okuldan daha iyi, hem öğretmenler bakımından hem arkadaş ortamı bakımından.

7. sınıfın son döneminde kendime bir söz verdim, çalışıp çabalayarak kardeşim İlayda Boysan'dan daha başarılı yerlere gelecektim. Yalvara yakara kendimi bir dershaneye vermeye zorladım kendime özel bir programım vardı. Arkadaşlarım Kumsal ile aynı hedeflere sahiptik. Fen lisesi kazanmak oradan da Galatasaray Üniversitesi'ne gitmek istiyorduk. Her gün belirli saatlerde çalışır, anlamadığımız yerleri birbirimize anlatırdık. Öyle böyle 8. sınıfı da bitirdik. Sınava girdik, tabii o dakikalar biz kalp krizi geçiriyoruz. Kan ter içinde çıktık nasıl geçtiğini falan konuştuk. Artık az çok rahatladık.

Ailemin İlayda ile konuşmasını dinledim, tabii o hiçbir şekilde çalışmadığı için eve ağlayarak gelmişti. Annem onun için bir şeyler hazırlıyordu, babamda onu teselli etmeye çalışıyordu. Sonra bana seslendiler, yanlarına gittim, ''sınav nasıldı hanımefendi'' dediler. İlayda'nın daha çok ağlayacağını bile bile ''mükemmeldi yüksek alacağımdan eminim'' dedim ve der demez dediğim gerçekleşti. İlayda artık gerçekten kulak tırmalayıcı bir sesle ağlıyordu annem ''Odana geç çabuk!'' diyerek bana sesini yükseltti. Gülerek odama geçtim, çünkü Fen lisesi kazanırsam ilk işim şehir dışındaki Fen liselerinden birini seçmek ve Kumsal ile oraya yerleşmek. Eğer şehir dışına gidersem hem rahatsız edemezler hem de para göndermek zorunda kalırlardı, en kötü okul çıkışlarında kısa süreli çalışır, bir köşeden oradan da para gelirdi.

Belirli bir süre geçti, sınav sonuçları açıklandı, yanımda Kumsal da vardı. Siteye girdik, notlarımıza baktık, ve evet en sonunda çalışmalarımızın sonuçlarını almıştık, ikimizde aynı liseleri kazanmıştık. Artık tamamen rahatlamıştık.

Tam sohbet ederken annem aradı, nereyi kazanmışsın dedi, sevinerek ''fen kazandım anne kızın fen kazandı'' dedim, belki sevinir, benimde onun kızı olduğumu hatırlar demiştim ve bana ''benim senin gibi bir kızım yok'' dedi. Telefonu suratına kapattım. Yıkılmıştım. O kadın benim gerçekten annemdi ve bana böyle diyordu. Artık bu yolda tek olacağımı düşünmüştüm.

Aynı günün akşamı eve dönüp eşyalarımı alacak ve bir ev bulana kadar Kumsal ile kalacaktım. Saat geldi, Kumsal ile birlikte bizim evin kapısına geldik, ona 1-2 dakika beklemesini söyledim. Bizimkilere hiçbir şey söylemeden odama gittim para, kıyafet ve kişisel bakım ürünlerimi aldım. Kapıya çıktım, kapıyı kapatmadan önce aileme kapak bir söz söylemedim değil.

Çıktık, Kumsalların evinin yolunu tuttuk. Heyecanlıydım çünkü artık kendi hayatımıza kendimiz bakacaktık.

Kumsal'ın ailesinin evinin önüne geldiğimizde Kumsal'ın anne ve babasını 9 yıldır görmediğim aklıma geldi. Evet o 9 yıl boyunca Kumsal ile görüşüyordum ama ailesi ile pek görüşmüyordum. İçeri girdik, annesi ile biraz özlem giderdik, babası ile o kadar samimi değildik ancak yinede 9 yıl sonra görüşünce öyle olmuyordu işte. Hep birlikte aile masasına oturduk Aslı ablanın yaptığı enfes yemekleri yiyorduk. "Kuzum şimdi siz ne yapacak ne edeceksiniz bakayım?" "Ne yapalım abla yurda geçeceğiz bir şekilde hata bakmaya çalışacağız işte."

TAKIM YILDIZLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin