Nefes Boysan tarafından
Kadın gittikten sonra dikkatimi odadaki kişilere verdim. Gözlerimi açtığımı fark eden ilk Kumsal oldu, yanıma geldi ve bir şey dememi beklemeden bana sarıldı. Şu anda Ayaz'ın meselesini düşünmemeye karar verdim ve sarılmasına karşılık verdim.
''Çok korkuttun beni geri zekalı!'' Sözlerine gülümsemeye çalıştım ve gözlerim diğerlerinde gezindi. Ayaz bile benim için endişelenmiş görünüyordu. Adiydi ama iyi bir adiydi.
"Değerli olduğumu düşündürüyorsunuz arkadaşlar, yapmayın böyle." Sözlerimle Rana'nın gözleri açıldı.
"DöĞöRlÖ ÖlDöĞÖmÖ DöŞöNdÖrÖyÖrsÖnÖz ÖrkÖdöŞlÖr." Diyerek beni oldukça komik bir sesle taklit etti. Başımdaki inanılmaz ağrı olmasaydı kahkahalara boğulabilirdim ama ufak bir gülümsemeyle yetinebilirdim. Ne işkence ama!
Gözlerimi yanıma çevirdiğimde Kumsal'ın çoktan Ayaz'ın yanına uçtuğunu gördüm. Vay şerefsiz, halsiyetsiz. Ben ölüyorum burada Ayaz peşinde. Ödeşiriz, ödeşiriz sorun yok.
Gözlerim istemsizce Alaz'a döndü ve onun gözlerinin çoktan bende olduğunu fark ettim. Hafif bir tebessümle yetindim. Bu sefer gözlerim Alaz'ın yanı başında duran Bulut'a kaydı. Elini Alaz'ın omzuna atmış sırıtır bir ifade ile bana bakıyordu. Söverdim ama.
''Ben ne zaman çıkabileceğim buradan?'' Eylül gözleriyle kolumu gösterdi. Baktığımda bir seruma bağlı olduğumu görmüştüm. İyi bitmesine az vardı. Mırıldanma sesleriyle geri döndüğümde ekibin bensiz bir şeyler konuştuğunu gördüm. Kaşlarım düz çizgi halini aldı. Ben çıkayım öyle konuşun arkadaşlar! Gözlerim o kadar fazla yere bakamıyor artık yetişemiyorum.
Bu sefer Sude girdi odaya. ''Serum bitince direkt çıkın diğer işleri hallettik.'' Duraksadı ve gözleri beni buldu. ''Birisi seninle konuşmaya çalıştı mı?'' Diye bir soru yöneltti. Kadından mı bahsediyordu acaba?
''Neden biri benimle konuşmaya çalışsın? Ancak ilk uyandığımda camda bir kadın vardı, gözlerimi ona çevirdiğim an arkasını dönüp gitti.'' Sözlerimle hafifçe başını salladı Sude.
''Hastaneden sana ziyaret için gelmiş, sahte kimlikli olduğu anlaşılınca içeri almamışlar kadını. O da farklı yöntemler kullanarak gelmiş.'' Gözlerim şaşkınca açıldı, kim beni görmek için bu kadar çaba göstermiş olsun ki? Diye düşünürken içimi okumuş gibi konuşmaya başladı Sude. ''Kendi üstüne alınma Nefes. Seninle birlikte hepiniz tehlikedesiniz. Yüksek ihtimalle kadın Mustafa Bey'in düşmanlarının birinin adamı. Artık bizim için çalışıyorsunuz. Sizi koruma altında tutmamızın karşılığını vermelisiniz.'' Düşmanlarından birinin adamı derken? LAN BEN DAHA YENİ GELDİM NE DÜŞMANI NE KORUMASI BE KADIN! Bu mayınlı düşüncelerimin arasından sadece şu çıktı ağzımdan.
''Peki, buradan ben direkt odama mı geçeceğim? Çalışmalı mıyım?'' Haha. Komik ben, şakacı ben. Lan döksene beynini kafanda milyon tane soru var be kızım!
''Bugün dinlen yarınki durumuna bağlı olarak Mustafa Bey ile görüşürsün.'' Sude daha fazla oyalanmadan çıktı ve odada tekrar aynı grupla kaldım. Kolumdaki serum bitmişti. Çok uzun sürmeden hemşire serumu çıkardı ve elime pamuk tutuşturup geçmiş olsun diyerek ayrıldı.
Yol boyu konuşma gereği duymadım. Ki bu ihtiyacı duymayan tek ben değildim. Koca cipteki tek ses nefes seslerimizdi. Herkes odadayken Sude'nin anlattıklarında boğuluyordu. Ölmekten korkmadığım ölmek istemediğim gerçeğini değiştirmiyor, daha çok nasıl öleceğim konusunda meraklanmama yol veriyordu. Ben daha doğru düzgün tanımadığım bir adam için kendimi mi feda edecektim? BEN EN SON OKULA GİDİYORDUM BE!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKIM YILDIZLARI
ChickLitAilesi ile sorunlar yaşayan Nefes çoğu liseli gibi uyuyup uyanıp okula giden bir kızdır. Ancak herşey o günü bekliyordur. Hayatı boyunca yalnız olacağını düşünen Nefes, edindiği fazlaca arkadaşlarıyla birlikte Ailesinin ve Okulun tüm gizemlerini öğr...