TAKIM YILDIZLARI

Öğrenim

Duyduklarımın etkisiyle yaşamaya devam ederken beni gayet güzel ve konforlu bir odaya göndermişlerdi. Bunun yanında diğerleriyle de konuşmuş ve görüşmüştüm. Görüşleri benden çok farklıydı, onlar beni de alıp buradan gitmek istiyorlardı ancak eğer Mustafa Bey'in söylediği doğruysa buradan dışarıya adım attığımız an ölürdük. Yatağımda uzanırken bir kapı tıklama sesi geldi.

''Girebilirsin!'' Sesimle birlikte kapı açıldı ve içeriye bir kadın girdi. Kaşlarımı çattım ve bakışlarımı sürdürdüm.

''Mustafa Bey yolladı beni, ismim Sude. Saatleri haber vermeye gelmiştim.'' Çatılı kaşlarım düzeldi ve önümdeki kızı inceledim. Uzun saçları vardı ve ense tarafı mora boyanmıştı. Koyu kahve gözleri ve oldukça kuvvetli bir fiziği vardı.

''Kahvaltı saatleri sabah 07.00 ve 08.00 arası, kaçırırsanız öğlen yemeğine kadar beklemek zorundasınız ancak öğlen yemeğinde ağır yiyecekler yok. Bu yüzden kaçırmamanızı tavsiye ederim.'' Başımla ağırca onayladım.

''Kahvaltıdan sonra 08.20'de ısınma ile dersleriniz başlar, saat 13.00'a kadar devam eder. Öğle yemeği 13.20'de başlar. Öğle yemeğinden sonra 13.20'den 15.10'a kadar boşluğunuz olacak. Kaçmaya çalışmamanızı öneririm. Molanız bittikten sonra akşama kadar 15 dakika arayla çalışmaya devam edeceksiniz. Saat 18.00 ile 19.00 arası akşam yemeğinden sonra 00.00'a kadar serbestsiniz. 00.00 olduktan sonra herkesin odalarına gitmesi zorunludur.'' Kız sesli bir nefes verdi.

''Anlaşılmayan yer yoktur umarım.'' Başımla olumsuz anlamda cevapladım. Kız arkasını dönüp gidecekken bana döndü.

''Saat şu an 13.10 öğle yemeğine yetişip derslerinize başlayabilir ya da ertesi gün tamamen başlarsınız.'' Sözlerini bitirdi ve odadan çıktı. Bense kıyafetlerimi değiştirmek üzere dolaba yöneldim. İçime sportif bir kıyafet onun üstüne bir sweatshirt geçirdim altıma spor eşofmanımı giydim ve kapıdan çıktım. Hemen karşı odamda Alaz kalıyordu. Kapısını tıklattım ve bir ses bekledim ancak kapı yavaşça aralandı ve benim kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başladı ancak bunu yüzüme yansıtmadım. Çünkü şu an tam karşımda Alaz sadece altında bir boxer ile karşımda duruyordu. Yeni duş aldığı ortadaydı, saçları henüz nemliydi. 

''Hadi ama aşağıya bakmamak için zor durduğunu biliyorum.'' Güzel tavlama yöntemi Alaz.

''Hadi lan oradan! İnsanlık yapıp aşağıya gelir misin diyecektim.'' Gözleri vücudumda gezdi, en sonunda gözlerime ulaştığında,

''İçeri gel giyinip birlikte çıkalım ya da kapıda kaçırılma riskiyle beraber tek kal.''

''Sence beni kaçırmaya yeltenecek kadar geri kafalılar mıdır?'' Dedim ama kapıya hafif bir tekme attım ve içeriye girdim. Arkamdan sırıtarak geldiği ne kadar belliydi ama!   Odasına ufak bir göz gezdirdim ardından izin almadan kendimi yatağa bıraktım. 

''Benim yatağım seninkinden çok daha konforlu.''

''Bir dahakine ben senin odana gelirim o halde.'' Arkası dönük dolaba bakmasına rağmen farkındaymış gibi göz devirdim. Dolaptan bir kargo pantolon ve bol geleceğini düşündüğüm bir sweatshirt aldı. Sanki yeterince görmemiş gibi ona bakmamaya çalışıyordum.

''Hadi tamam inandım bakmadın, artık gitmemiz lazım geç kalacağız.'' Başımla onayladım, ayağa kalktım ve kapıdan çıktım. Gözümü koridorun başına çevirdim ve ne göreyim! Ayaz denilen herif ve Kumsal yan yana aşağıya iniyorlardı! Hayır Nefes rüya falan görmüyorsun Ayaz, Kumsal ile konuşuyor ve hatta gülüyordu bile. Kapıdaki Alaz'a baktım ve bir şey söylemeden yanlarına ilerlemeye başladım. Tam Ayaz'ı  saçından tutup duvara yapıştıracaktım ki arkadan kalın bir ses yükseldi.