Rana Yıldırım tarafından
Defteri kimseye çaktırmayacağı bir şekilde yatağın altına gönderdim.
İçeriye diğerlerinin yanına gittiğimde kimse beni soru sorarak boğmamıştı ki buna şükretmeliydim. Yeni gelenlerle tanıştıktan sonra azda olsa kafa dağıtmak için oyun oynamaya karar verdik. Herkesin kafasına esen oyun doğruluk mu cesaretlilik mi? olunca Kumsal şişe getirmek için mutfağa gitti.
Oyuna başlamak için şişeyi çeviren ben oldum. Şişe durduğunda soran kısım Bulut'a cevaplayan kısmı ise Eren'e gelmişti.
Oyun basit sorular sorularak ilerliyordu ta ki soru soran kısmı Ayaz'a cevaplayan kısmı da Kumsal'a gelene kadar. Ayaz bir anda
''Buradan biriyle çıkacak olsan bu kişinin baş harfi ne olurdu?''
dediğinde odadaki herkese bir suskunluk indi Kumsal hiç düşünmeden
''Sadece harf sorduğun için şanslı olmalıyım." Duraksadı ve gözleri etrafta gezindi.
"Sorduğun sorunun cevabı "A"'' Olarak cevapladığında aniden Alaz ve Nefes'in gözleri büyüdü. Bu minik aşk kumruları beni güldürmeye yetmişti. Ayaz'a baktığımda heyecanla karışık başka bir "A" harfinin olduğunu bilmesiyle gelen kalp kırıklığı çok daha komikti. Benim düşündüklerimi düşünen Bulut kahkahalara boğuldu ve bir yandan da Alaz'ın koluna vuruyordu.
Kumsal Arslan tarafından
Oyun gayet zevkli gidiyordu. Verdiğim cevapların hiçbirinden pişman değildim ancak Nefes'in Alaz'ı sahiplenişi beni daha çok gaza getirmişti ancak kolumdaki saate baktığımda saatin 03.00'e yaklaştığını gördüm ve içinde bulunduğumuz durumun konusunu açtım ''11 kişi tek odada kalamayız. 6'ya 5 bölüşerek karşı odaya yerleşmeliyiz.'' Dediğimde Alaz Toprak söze girdi ''Haklısın, kız, erkek mi daha iyi olur yoksa kızlar ve erkekler olarak mı ayrılalım?''
"kız ve erkek çok daha mantıklı bence.'' Bunu dedikten sonra Nefes'e kaçamak bir bakış attığımda Alaz ile arasındaki garip bağı gördüğümü anlamış olacak ki kafama hafifçe vurdu.
En son ayrıldığımızda Alaz, Nefes, Eylül, Azra, Toprak ve Rana bir odada, Ben, Bulut, Ayaz, Aybüke ve Eren karşıdaki odada kalacaktık. Gerekli eşyaları alıp hemen karşımızdaki kapıya girdik.
Burasının Eren'in odası olduğunu öğrendikten sonra bu odanın Nefes'in odasından çok daha büyük olduğunu gördüm, 1-2 kişi salonda kalsa diğer odalarda da diğerleri kalabilirdi. Gördüğüm diğer bir şey ise Eren Trabzonspor'a takıntılıydı. Evin çoğu odasında Trabzonspor bayrağı vardı neyse ki ben takım tutmuyordum. Ancak ona inat olacaksa Fenerbahçeli bile olurum. Benim ısrarımla Aybüke ile bir odada kalacaktık. Vedalaşıp odaya girdik ve kapıyı kapatmamla Aybüke'nin heyecandan yerde tepindiğini gördüm.
''Ne oldu hayırd-''
''Bende Trabzonsporluyum delireceğim galiba!''
''Hocam evlilik görüyorum.'' Dememle kahkahalara boğulması bir oldu. Gece olduğu için ağzını elimle kapattım. Zar zor durdurdu kendini.
O dakikadan sonra konuşmadık çünkü uykusuzluktan ölecek haldeydim. Yani biraz Ayaz'ı düşünerek uymuş olabilirim.
-Ertesi sabah-
Gece boyu kesintili kesintili uyuyabilmiştim ancak buna da şükür etmeliydim. İçeriye geçtiğimde diğerlerinin de buraya toplanmış olduğunu gördüm. Bütün gözler bana döndüğünde kendimi garip hissettim. Ancak bu kadar kişi arasında tek kişiye bakabilmiştim, Ayaz'a.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKIM YILDIZLARI
Genç Kız EdebiyatıAilesi ile sorunlar yaşayan Nefes çoğu liseli gibi uyuyup uyanıp okula giden bir kızdır. Ancak herşey o günü bekliyordur. Hayatı boyunca yalnız olacağını düşünen Nefes, edindiği fazlaca arkadaşlarıyla birlikte Ailesinin ve Okulun tüm gizemlerini öğr...