Selam! Ben Bulut herkes hikayesini anlatıyormuş diye duydum, benimkine geçelim o zaman.
Ben öyle ''aşırı'' derecede vurdu kırdı hikayesi yaşamadım, hiç demedim ne yazık ki.
Ailemin tek çocuğu olduğum için yapamadıkları her şeyi benden bekliyorlardı. Ama bu bir yere kadar büyük bir sorun yaratmamıştı. Bir yere kadar. Babamın hayallerinden yani buna hayal denir mi bilmem ama okumayı lisede bırakıp onunla çalışmamdı. Bu hayalini ya da her ne ise bunu gerçekleştirmeyecektim çünkü benimde bir hayalim vardı ve ben onların hayallerini gerçekleştirmek için yaratılmamıştım. Kendi yolumda yürüyecek ve başaracaktım.
Babama bu isteğini gerçekleştiremeyeceğimi ve benimde bir hayalim olduğunu söylemiştim. Söylemez olaydım. İlk dayağımı o gün, o saat, o dakika babamdan yemiştim ve bunu sadece onun istediğini yapmayacağımı söylediğim içindi. Aynı gün karşılıklı haber seyrederken bana ''Hayırsız evlatsın, eldiven verseler onunla bile sevilmezsin.'' Demişti. Sadece dediğini yapmadığım bir şey için dayak yemem ya da ''hayırsız evlat'' olmam gerekir miydi?
Bence de hayır.
Anneme söyledim ve annem '' Adam haklı oğlum, ne vardı ''peki babacığım'' demekte.'' Bunu diyen annemdi ve Fen lisesi kazanmamı isteyen de oydu.
Annemin babamla iyi geçindiği için onun fikirlerine boyun eğdiğini düşünüyordum. Ancak her şey o güne kadardı.
Annemin seslerine uyandım, ilk önce migren ağrılarından dolayı acı bir ses ile bağırdığını düşündüm. Öyle zamanlarında yanına gider başına küçük parmaklarımın yettiği kadar masaj yapar, azda olsa ağrısını rahatlatmaya çalışırdım.
Odasına girmek için tam kapıya uzanmıştım ki bir silah patlaması duyuldu. O an ellerim titredi, o kadar titredi ki kapıyı açamadım, korku ve tedirginlik içinde koşarak odama girdim ardından kapıyı kilitledim. Hiçbir şey yapamaz sandım, o kapıyı kırıp bana ulaşamaz sandım.
Ulaştı. O kapıyı kırdı, içeri daldı, yüzü delirmişe benziyordu, kıpkırmızıydı ve mavi gömleğine kan gelmişti, annemi görmesem de onu vurduğunu anlamıştım.
''Sen erkek adamsın, sana yakışır mı oda kilitlemek!'' dedi ama cümlesi biter bitmez suratında pişkin bir gülümseme belirdi. O an annem ile öbür tarafta buluşacağımızı düşündüm. Ne yazık ki beni öldürmedi, daha çok acı çekmemi istermiş gibi gözüme sert bir yumruk attı, ağlıyordum, çok ağlıyordum. Hem canımın acısından hem de annemi bir daha göremeyeceğim için. Odadan çıkarken suratıma baktı ''Erkekler ağlamaz.'' dedi ve kapıyı çekip gitti.
Annemi görmek istedim, yanına gitmek, yardım etmek istedim ama gidemedim. Ayaklarım beni oraya göndermedi, en son üst katımızdaki yaşlı kadının sesleri duyup polisi araması ile birlikte annem hastaneye kaldırıldı. Gözümdeki yara umurumda değildi, acısı kesilmedi ama hemşireler gözüme bakarken ağlamamam için ''Erkekler ağlamaz, onlar çok güçlüdür.'' diyorlardı. Gerçekten ağlayamaz mıydık? Acılarımızdan, yaşadıklarımızdan veya hissettiklerimizden dolayı ağlayamaz mıydık? Hayır, herkes ağlayabilirdi.
Gözümü sardıktan sonra annemi beklemeye başladım. Bunların hepsi sadece 9 yaşımdayken oluyordu. Bu düşünceler arasında dolaşırken içeriye ağlayan bir kızın dalması ile irkildim. Çok ağlıyordu, benim gibi. Sürekli babama bir şey olmasın diye bağırıyordu. Yaşlı gözlerim ile süzdüm onu. Aşırı zayıftı, bilekleri, bacakları, saçları yolunmuş ya da zorla kesilmiş olmalıydı. Eğer bunu babası yapmış olsaydı bu kadar ağlayacağını düşünmüyordum. O zaman annesi mi yapmıştı? Annesi neden bunu yapsın ki?
Çok düşünmeden benden korkmamasını dileyerek yanına gitmeye başladım. İlk başta irkildi. Sonra uzunca suratıma baktı, suratımı inceledi. Her yerime baktı, en çokta moraran gözüme. Neden yanına geldiğimi merak etmişti. Ne olduğunu sordum. Cevap vermedi, öyle kolay vermesini de beklemiyordum zaten. ''Eğer çok üzgünsen sarılabiliriz. Bak bende çok üzgünüm.'' Başta tereddüt etti ancak onunda benim gibi sıcak bir kucaklamaya ihtiyacı vardı ve bana sıkıca sarıldı daha çok ağlamaya başlamıştı ancak iyi geliyordu bu ona. Bende ona sıkıca sarıldım. Sonra benden ayrılıp sana ne oldu diye sordu. Sesi kısılmıştı aynı benim gibi. Bende cevap veremedim. Ufakta olsa kıkırdadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKIM YILDIZLARI
Literatura KobiecaAilesi ile sorunlar yaşayan Nefes çoğu liseli gibi uyuyup uyanıp okula giden bir kızdır. Ancak herşey o günü bekliyordur. Hayatı boyunca yalnız olacağını düşünen Nefes, edindiği fazlaca arkadaşlarıyla birlikte Ailesinin ve Okulun tüm gizemlerini öğr...