Merhaba canlarım ;)
İYYİ günler dilerim sizlere
Nasılsınız bakalım ?
Sonunda yine bir bölümle geldim.
Sıkı durun. hiç beklemediğiniz şeyler olabilir .
Öyleyse şimdi boş bir odaya geçin ve size tafsiye edeceğim şarkıları açın ve bölümü okumak için yerinizi alın derim . :):):)
Bölüm şarkıları;
"James Arthur : train wreck "
"Ummon : hiyonat / xiyonat "İYYİ okumalar güzel okurlarım..
:) :) :)
Buraya gelmeden önce bana öyle bir yere
Geldiğimde başıma gelecekleri tahmin etmemi isteselerdi , kesinlikle ilk tahminim ölüm olurdu .çünkü her geçen saniyede aldığım nefesim bile benden hesap soruyordu .Burda olmayı haketmiyordum ..
Burası bana göre bir yer değil..
En önemlisi burda olmamı saçma sapan bir şeyden olduğunu sanıyorlar . ve böyle düşünmeleri sonumu getirecekti.•••••
Dakikalar birbirini kovalamıştı . bir biri ardına geçen saniyeler hiç yorulmadan devam ediyordu ,
Boynumdaki damarlar sinirden daha çok belirgin olmuştu .
Ellerime bağlanan zincirler o kadar sıkıydıki bileklerimde iz bırakacak rededeydi , ağrıdan ne kadar inlesemde hiç biri yardım etmeye tenezzül etmiyor du .Ne doğru dürüst nefes alabiliyor ,ne gözlerimi kapatabiliyor , nede çığlık atabiliyordum .
Öfke ve sinirden ve önemlisi korkudan
Çenem kasıldı. Dişlerimi o kadar birbirine bastırdımki dişlerimden dolayı ağzımdan çıkan kanı çok sonradan farkettim .Bu karanlık yerde görebileceğim hiç bir şey yoktu , sadece tavandan gelen küçük bir delikten çıkan ışık vardı , ayaklarımı bile görmek imkansızdı .
Ben... Ben eskiden karanlıktan çok korkardım .. hala korkuyorum.. kimse yardıma gelmiyor.. neden çıkarmıyorlar beni buradan?.. kimseye zararım bile olmadı .. !!
Ama herşeye rağmen gözlerime hakim oldum asla ağlamayacaktım .
Kelimeleri hala zihnimin içindeydi . sadece ordada değil heryerimde sicim sicim işliyordu bena tam da bu zamandaydı yanımdaydı , Rahat bırakmıyordu .
" kendi isteğinle bize yardım etmediğin sürece bu rutubet yerde kalacaksın "
Uras bu kelimeleriyle beni parçalara ayırmıştı .
Burda kalsam korkudan ölücektim isteğini kabul etsem sonsuza kadar felçli bir şekilde kalacaktım .her şekile ölüm beni kucaklıyordu.
Ben nasıl bir şeyin içine düşmüştüm böyle? .Kendimi koruyacağım bir kabuğum bile yoktu .en başından onlarla gelmeyi kabul etmemeliydim .o kaplumbağaya hiç güvenmemeliydim . her kez bir çıkar peşinde burda . söz konusu canda olsa onların umurlarında bile değildi.
Aralık gözlerimle bir umut etrafa göz gezdirmeye başlamıştım.
Gerçi zincirli ellerim ve zincirli ayakalrımla nereye kadar kaçabilirdim onuda bilmiyorum.Burda beni alıkoyarak ne elde etmeye çalışıyorlardı ?
Ahh şu an başımı duvara vurmak istiyordum .bu kadarı fazlaydı artık .Gözlerimi en son demir parmaklıkların olduğu tarafa çevirdim .
Oradada bir şey yoktu, karanlık dışında,
Bir kıpırtı bir hareketlenme bekledim ama bu lanet yerde hiç kimse yoktu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün'e Meftun .
FantasyBir anda oyunun içine düşsen ne hisedersin? Ailenin olmadığı , dostlarının hiç birisinin yanında olmadığı bir evren . Orda yaşamak istermiydin ? Yoksa ordan kurtulmak için çabalar mıydın? Ama buradan çıkmak zannettiğin gibi kolay değil. Eğer dünyaya...