gitmek istiyorum.

75 28 276
                                    

Evet hoşgeldiniz tekrar:)

Bölümü okumadan önce yıldıza basmayı unutmayın:🥰

Bölüm şarkıları

" Anıl Piyancı / perdenin ardındakiler Yağmurlar "

İYYİ okumalar

Aden odamdan çıktığından beri saatler geçmişti. Ne ben onların yanına gitmiştim.nede onlar yanıma gelmişti .
Odada yanlız başıma kaldığım her dakikada bütün odayı araştırmıştım .
Hatta dolapların arkasına bile bakmıştım.ama ne yazık ki hiç bir çabam sonuç verememişti . Odadaki iki pencereye demirlik asılmıştı ve hiç bir şekilde ses geçirmiyorlardı . Başından beri planları beni buraya çekmekti .
Ve ben daha ilk planlarında onlara av olmuştum . Burdan çıkmanın Bir yolu olmalı. Eray bana bir şey göstereceğini söylesede o sözünden sonra bir kere bile konuyu açmamıştı . Eminim şu an nasıl bir yalan uydururum diye kafa yoruyor dur.

Bu odada kaldıkça kurtulma hevesim altüst oluyor.
Bu sebeple hemen bu odadan kurtulmak ve başka bir odada yada herhangi bir yerde kalmalıydım. Belki bu şekilde kaçmak için bir fırsat yakalayabilirdim .

Odada tek bir kesici aletin bulunmaması da işleri zorlaştırıyor du. En azından kendimi korumaya yardımcı olabilirdi.
Ayrıca saatlerdir kustuktan sonra ağzıma tek lokma bile atmamıştım . Kaçma planları kurmaktan kendimi çok ihmal ediyor um.
Başımda olan yara iki de bir sızlıyor ve ellerim hala zincirlerin verdiği zarardan iğleşememişlerdi .

Hiç bir şekilde hiç bir güçe sahip değildim. Bu sebeblerle oturduğum yerden kaltım ve Eray, Eliza, Aden ve urasın olduğu salona giriş yaptım.

Hepsi tek tek gözlerini bende sabitlesede aldırmadım. Bu bir kaç gün de en azından buna alışmıştım ,herkes her an kaçabilirim kafsını yaşıyor du.

Eray kafasını yavaş yavaş sallayarak elini anlına koydu.

" Sanırım bir şey oldu?. Umarım özel bir durum değildir. ?"
Dediğinde ben ağrıyan bileklerimi ovalamaya çalışıyor dum.

Aden elindeki kalemi şakaklarına dayayıp eraya ters bakışlar attı.

" Bence önce sen bir sus ,kız kendisi konuşsun ." Dedi

O sırada utanmasam Aden e teşekkür edicektim .
Çünkü gerçekten bileklerim feci bir şekilde sızlıyor du. Bu yüzden hemen lafa atlayıp konuşmaya başladım.

" Bileklerim ağrıyor, hemde çok kötü bir şekilde.!"

Uras o sırada elindeki kahve bardağıyla oynuyor du. Oturduğu koltuktan kalkıp
Tam karşımda durdu .

" Peki bizden ne istiyorsun?"

Bu şekilde konuşması benim sinirlerimi tepeme çıkarıyor du.
Bu kadar rahat olamaz bir insan ya .

" Yarattığınız bu yaraları siz iğleştireceksiniz!"

Dedim sert çıkılarak . Çünkü artık gerçekten miğdemi bulandırıyor du bu Adam.

" Beni takip et !!"

Dediğinde çok şaşırmıştım. Söylediğini hemen yapıp onu takip ettim hem belki bu sırada kaçaçak bir yer bulurum .

Ama düşündüğüm gibi olmadı Uras aşağı evin bir kat altına inen merdivenlere yöneldi . Bir kaç basamak attıktan sonra duraksadı ve kendisi ni bana çevirdi . yüz hatları onu zaten sert yaparken ,bide bana Özel yolladığı sert ifadeleri vardı ,
Ben bir basamak üste olmama rağmen benden uzundu . Buda istemsizce moralimi bozmuş tu. Yüzünü biraz bana yaklaştırırken ben geriliyordum .

Gün'e Meftun .Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin