O gözler o kadar güzelki , tüm tuvallere dökülebilir :)
ressamlar elindeki kalemle tüm düşüncelerini,tüm hayallerini,tüm duygularını beyaz sayfaya dökerler seni döküyorum o sayfalara kalemimde seninle şekil alıyor sayfamda senin aşkınla ,kalbinle,ruhunla çiziyorumm herşeyi sevgilimm 🌞
🌸Seninle şekilleniyor tuvalimdeki resimler🌸 Tarih:03,04,2021 Sabah saat:07.00 , Pazartesi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giriş:
Alarmım zıngırdıyor.Drrrrrrr...alarma bir tokat içirdim yere düştü.Off yine iş , öff! biri beni bu yataktan kaldırsın yaaaa...
Andrew: Sahile geldim , çadırı açtım şöyle bağırdım; günaydınnnnn....allah allah nerede bu. Çok erken kalkıp gitmiş....Neyse ya işe gideyim.
Lucas: -Günaydın Michell böyle devam -ufff bebek bu işi biliyorsun dostum -tabbi oğlum -lakabım Michell baya iyii -harika sokak sanatcısısın. -saolll
Andrew: işin yolunu tutarken meydanda lucas'ı gördüm. Bakakaldım ortama nasıl uyum sağlıyordu. Bu...bu olamazdı. Karşıdan el salladı bağırdı ;Günaydınnnn Andrew:Lucas nereye? Lucas:sadece gülümsedim. Arkama döndüm. Nereye gidiyor olduğumu tahmin ediyorsunuz. ... Ellanın evine vardım. Kapıya vurdum bir kaç kere tak , tak , tok... Ayyy kapı çalıyorrr ama kalkamıyorum hala yataktayım çünkü çok geç yattım. öfff kapı çalıyor ;tak , tak...tok... Zorundalığımı fark edip kapıya koştum kimse baya bekletmiştim. Kapıyı açarken burnuma bir koku geldi acayip tanıdıktı. Hemen kapı yarısındayken kapatmaya başladım. Tam kapatırken ayyyy tuttu elleriyle kapıyı , ittirdi ileri. Geriye sendelendim kapının hızıyla. Tam bu anda kolumu tuttu , çıkarttı dışarı. Baya yakınına çekti beni , gözlerime bakarak şöyle dedi :
-günaydın sevgilim
bu cümleyi duyar duymaz , ne içinde olduğumu fark ettim.Oyalanmak istemiyordu hemen başlatmıştı. Yüzüm kıpkırmızı oldu. Ellerimi sıktım. İçimden ella hayır şimdi değilll , şimdi kızaramazsın. Diyordum. İçten çektiği nefesler yanağıma vuruyor. şöyle dedim:
-günaydın sevgilim
Bunu dediğim anda kafam binbeşyüz ,oh ne güzell. kalbim tok , tok. Bu da enfes. Anlatamadığım heyecan ise dudaklarıma nüfus ediyor. Şöyle dedim:
-Seni seviyorum sevgilim bakışmalar...
Omzunda bir şey vardı. Benim bandanamdı. sen..., yaaa verrr onuuuuu. Kolundan çözüp elleriyle havada sallamaya başladı. Kapmak için zıplamaya başladım. (gülüyorduk) uçuşan albatros sürüsü var. Onlarla birlikte dönüyoruz. Bandanamı kapmaya çalışıyorum. Bilerek alçattı kolunu. Bandanayı tuttu , diğer eliyle sardı boynuma bağladı. Saçlarımı düzeltti. Yaklaştı, yanağıma hafifce buse kondurdu. Lucas:Sevgilim şey. Ne...Neden bu kadar güzelsin.
Ella:bilmem. Bana mutluluk kattığın için :)
Lucas: harika bir insanın kalbine sahip olduğum için çok şanslıyım:)
Ella:hmm bak sen neden acaba?(gülümsedik)
birlikte el ele tutuşup , yürümeye başladık.
MARLY Her zamanki gibi hafta başı ve yine sinir bozucu ikizimle kahvaltıya kalmıştım.
-Marvin :günaydın -Marly:annem nerede? -Marvin:erken çıktı. -Marly:yine senle kaldım yani. -Marvin:yanii. Bende pek meraklı değilim sana -Marly:hıı kesinnn. Çıkıyorum ben -Marvin:dikkat et.yolda düşüp yine ezik duruma düşme jajajjaja -Marly:yaaaa sus. Gülme
Kapıyı çarpıp çıktım. Onu sevsemde bazen o kadar nefretki. ikizim aklıma yine o anı getirdi yaaaaa. 2 gün önce yerle öpüştüm. Ayağım kaymıştı. Derken...Saçıma bir şey düştü. Ahhggg aman tanrım albatros pisliği. Bu haftalar hep mi beni bulur yaa öff
Andrew: Lucas hala aklımda. En çok mutlu olduğum burada uzun vadede kalacağı.
Sokak çocuğu:Heyyy fıstık al? Andrew:evlat şimdi değil.İskele nasıl gidiyor? çocuk:gitmiyorum. Andrew:sen başladınmı çıraklığa? çocuk:hmmm hayır. Andrew:başla hemen çocuk:tamam.
LUCAS İLE ELLA : Yürüyoruz... Ella:sevgilim;gözlerine bakarak önüne adım attım. Sağ elimle de elini kavradım. Hafifce parmak uçlarıma yükselerek burnumu , burnuna değdirip gülümsedim. (gülümsedi :) )Ella:Şey...?gülümsemek bu kadar güzel olamaz. Bir şey hissettim, aniden kollarınla belimi kavradı ve beni yine bedenine yasladı. Lucas:yaa öylemi diyorsun güzelim. gülümsedim. kollarından kaçmak için döndüm. Kaçtıktan sonra. yavaşca geri yürümeye başladım. Beni kovalaması için kovalaması gerektiğinin bakışını attım.Hızlandım ,önüme döndüm. Koşmaya başladım.
LUCAS:heyyy!...peşinden koşmaya başladım. koşuşturmaya başladık. "Gülümsüyordu" . Çığlıklar havaya karışıyor , beni yakalayacak! Etrafımızda işe yetişmeye çalışan işciler , bebek arabalı anneler , onları bekleyen doblolu kocalar , açık, tezgah pazarcılar , köpekli gençler.Hala koşuşturuyoruz. Koşuştururken yeni açılmış fırın miss gibi kokuyordu iştahım açılmıştı. Eyvahhh! ebeleneceğim. "Bağırarak "; Lucas:Pes edeceksin Ella:hayır , aslaaa. My light daha fazla hızlanmaya başladı."Hızlandı , yaklaştı.Hızlandı , yaklaştı." Eliyle kolumu anında tuttu Lucas:e... eminmisin bitanem? Ella:aaagg bir anda kollarıyla kavradı karnımı. Sevgilimm durrrrr gıdıklandım, yaaa yapma. karnımdan tikim var , ahahgaga sevgilimm.Bende sana yaparım o zaman. Lucas:hayır , hayırr yapamazsınn. Ella:niye yaa , istiyorsam? Lucas:hayırrr hayırr aa hayırr aaahagag. Bunu bitirmek için anında dudağına öpücük kondurdum. Ella:çattt! diye dudaklarıma yapıştı. Şoka uğradım ama enfes zevk verdi.
MARLY Bir sürü talihsizlik yaşadıktan sonra hala işe gitmeye çabalıyorum dur bakayım aaaa ella... Ella diye bağırdım karşıdan. Ne yapıyordu o öyle ?
