#Deneme sınavı: 35. gün

14 2 0
                                    

Giremedim :/

Dün geç yattım ve kalkamadım. Ama bir parçam zaten gitmek istemiyordu. Istesem bunun gerçekleşmemesi ihtimali yok çünkü takıntı boyutuna varıyor durum. Ama içimden bir parça belki de tatil istediğinden ? Bireyselleşme denilen, kendi kararlarını alma safhasını yanlış anlama çabası da olabilir. 7 gün gerçekten de biraz ağır. Tek sebebi arkadaşlarımın cumartesi tatil yazdırması ama benim yazdırmamam da olabilir... yine de her şekilde... gece etütüne kalmam gerektiği yerde ben gidip bir de tatil çıkarsam...

Off...

Galiba tek sorun burayı okul olarak görmemem. Zorunlu olmadığı için yırtabileceğim kanısına ulaşmışım bilinçaltımda. Bu düşünceyi değiştirip şuan sanki ara lisede, üniversite geçiş okulunda 1 yıl okuyormuşum ve bu da zorunlu okulmuş gibi düşüneceğim. Zaten milli eğitim bakanlığına bağlı disiplinli bir ortam da. Telefonları da toplatıyorlar.

Evet. Böyle düşünmek en iyisi...

Off.. eski halime dönüyormuşum gibi oldu. Kalp ritmi olayını biraz daha düzenlemem ve sınırları tam çizmem gerek. Elbette biraz kaçış, kendine vakit ayırış iyidir. Elbette robot değiliz ve her şey tam düzende olacak diye bir şart yok. Bu zaten biyolojik doğamıza aykırı. Lâkin doğa gibi, ölüm ve hayatın bir arada olduğu o huzuru, kaotik ortamdaki ilginç düzeni yakalayıp yakalayamamada tüm mesele.

Gerçekten dinlenme açısından tatmin olabileceğim ve bana bahane bıraktırmayacak bir düzen kurmaya ihtiyacım var. Ders çalışmak, hep aynı şeyi yapma haline geldiğinde o da bir konfor halidir. Ve konfor bizi çürütür. Ara sıra yeni şeyler girmeli ki uykuan, otomatik halden uyanıp 'nooluyo lan' demek, dikkati sürekli dinç tutmak gerekir. Bu verim için şarttır. Bu nedenle kalp ritmi, ya da hız treni gibi bir inişli bir çıkışlı düzen benimsemek istiyorum. İki vardiyalı gibi. A planı ve B plani gibi. Tekdüze bir hayat değil. Biz basit canlı değiliz ki basit hayatlar sürelim. Ama en iyisi de basitleştirilmişidir. Sade ama iki vardiyalı çalışma ve dinlenme ortamı, bunu kurmak gerçekten zor... ve dahası isteğim dershaneden sonra devam eğrilebileceğim bir düzen. Aksi halde kolay. 1 yıl elimi eteğini her şeyden çekip çalışıp, sonra ömür boyu yatması benim adıma çok kolay. Hatta daha iyi beni şuanda uğrastirmaz. Ama sonra ne olacak biliyor musunuz ? Öğrenilmemiş, bir disiplinsiz hayat, aynı ırade terbiyesindeki tanım.
"Tembellik"

"Araplar büyük bir imparatorluk kurdular ama koru­ mayı başaramadılar. Çünkü ülke yönetimi için gerekli olan düzeni, yolları, okulları ve sanayii kuramadılar. Aynı şekil­ de, tüm tembel öğrenciler, sınavların yaklaşmasıyla kırbaç­ lanmış gibi çalışırlar. Oysa eksik olan aylarca ve yıllarca az ama düzenli çalışmadır."

"Tembel ise anlık büyük çabalar sonrası uzun dinlenmeleri tercih eder."

"Tembellik anlık enerji patlamalarına engel değildir.
Medeni toplumlarla tembel toplumları ayıran, anlık ça­ lışmalar değil düzenli ve sürekli çalışmaların toplamında harcanan ef o run çok daha değerli olmasıdır. Az da olsa dü­ zenli ama sürekli olan çalışma, uzun molalar içeren yüksek ef o rların toplamından daha güçlüdür ve daha değerlidir.
Tembel ise anlık büyük çabalar sonrası uzun dinlenmeleri tercih eder."

"İşte size çok sık karşılaşılan bir tembellik örneği. Bu kişi nadiren boş durur. Gün boyunca, Brunetiere'in4 Ra­ cine5 üzerine yazdığı birkaç makalesini, jeolojiyle ilgili bir yazıyı okur. Birkaç gazeteye göz atar, bazı ders notlarına bakar, kompozisyonuna göz gezdirir, birkaç satır da tercü­ me yapar. Bir saniye bile boş kalmamıştır. Değişik alanlara el atması ve çalışkanlığı arkadaşları tarafından hayranlıkla ka rşılanır. Ama biz kendisini tembel olarak nitelendiririz.
Psikolojik açıdan bu gencin, çeşitlilik içeren çalışmaları spontane dikkatinin zengin olduğu anlamına gelebilir an­ cak iradi dikkatten çok uzaktır. Bu fa rklı alanlara ilişkin sözde çalışma, irade zayıflığından başka bir şey değildir. Bu öğrenci bize, çok sık karşılaşılan dağınık tür olarak adlan­ dırdığımız bir tembellik örneği sunar. Bu zihin dağınıklığı eğlenceli bir durum gibi olsa da sadece bir gezintiden iba­ rettir. Nicole6 bu durumu şuraya, buraya amaçsızca konan sineğe benzetiyor. Fenelon7 ise muhteşem bir benzetmeyle şöyle if a de ediyor; "rüzgarlı bir odada yanan mum." Bu dağınık ef o run en körü taraf ı hiçbir tesirin kalıcı hale gelmemesidir. Zihni çalışmalarımıza katkı sağlayacak duygu ve fikirlerimize otelde konaklayan gelip geçici müş-teriler gibi davranırsak bir süre sonra bize yabancılaşırlar ve unuturuz. İlerleyen sayf a larda zihnimizi doğru kullanabil­ mek için tüm çabamızı tek yönde toplamamız gerektiğini göreceğiz."

-irade terbiyesi kitabından alıntılar

Bunlar.... öğrenilmesi birden olacak şeyler değildir. Sebebi basittir. 21 gün alışkanlık için yeterli degildir. Zorunluluk kalktığında o durum kolayca terk edilir. Bu durumda, benim önceki halden ne farkım kalır ?  Süratle ilerlemiş ama sadece çember çizerek başlangıç noktasına geri dönmekten farkı nedir ?

Aksi halde de eşek gibi çalışırsam, niye bu dünyaya geldim ki ?

Gerçi bir söz bunu çok iyi yanıtlıyor.
"Bir yıl rahat edip, çalışmayıp bir ömür rezil olacağıma-"
"Bir yıl rezil olur ömür boyu rahat ederim."

Kimin sözü hatırlamıyorum ama çok iyi bir sözdür bu.

Ve dolabıma astığım podcastler de vardı. Kendi sözlerim. Unuttum ben onları. Şimdi yazayım buraya.

"Nerde çokluk orda bokluk"

Ne de güzel tabir lan. Her şeyle ilgilenip hiçbir şey de ilerlemesek evet bir tembellik örneği. Lâkin tek seçenekli, bu durum da böyle özetlenebilir ancak.

Ata sözü var. " Ne ekersen onu biçersin"

Başarmak istiyorsan istemekle olmuyor, bir şey yapacaksın.
-Ali Nesin

Benim uydurma bir sözüm daha "Vermezsen alamazsın"

Buna atalarımız şey demiş "Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez"

"Var olma, herkes var Ama yaşamıyor"

"Zaman mühendisi ol"

12. Sınıftaki durum değil bahsi geçen. Ders odaklı çalışmak. Ama dinlenme zamanlarının beni tatmin etmesi gerek... benim şu stresimi atacak bir şey gerek. Satın almak modern hayatın stresini atmanın en iyi yolu ama zaten çok harcama yapıldı bu sene. Para harcamak desen olmuyor yani. Kitap desen... tramvayda okuduğumla. Sosyal hayat dershane dışı sıfır, eksilerden zor çekiyorum. Yaşadığımı hissetmem lazım. Dinamik durmam gerek ki kaldığım yerde küflenmeyeyim. Ama ben, dinamik kalacağım ayağına kendi küflü, nem tutacak yerime geri çekiliyorum. Bu değil istediğim. Bahane bulup sorumluluktan kaçmak değil. Disiplin alışkanlığı kazanmayı bahane edip süreye ihtiyacım olduğu konusunda kendimi avutmak değil. Ya da kalp ritmi kalp ritmi diyip diyip var olan düzenime sıçmak değil. Bu değil. Benim dediğim iki aşama. Çalışma ve dinlenme evresinin belli olduğu iki mod sadece. Çalışma yükseliş, dinlenme ise alçalış olacak. Ama bilirsiniz ne kadar hızlı yükselirse sonradan o kadar da hızlı çakılır kişi yere. Bu nedenle düzen diyorum. Bu nedenle tekrar tekrar, düştüğümde kalkmasını da bileyim diyorum...

Her neyse.

Ne desem boş.

Kendime uygun ve hayat boyu süregelecek bir düzen... bunu ayarlamak da oturtmak da zor olacak...

Kaldı ki 18 yılını boş beleş geçiren, tembellikle master yapmış biri için daha zor... örnek alacağın yerde ailen sana köstek oluyorken daha da zor...

Edit: bugünküne şarkı

SINAV Günlüğü #2023YKSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin