#algı: 19.gün

19 2 11
                                    

Edit: 30 paragraf
3 tut mat. Temel kavramlar testi! Bugünlük sadece yarim gün olduğundan bu kadar ;-;

Evet sonunda aldım şu şifreyi be! Sonunda! Her ne kadar biraz uğraştırsa da..

Bugün de günümün yarısı gitti.

Ve geri dönmedim çünkü leş gibi terlemiştim dahası eşek ölüsü gibi olmuştu bedenim. Ben de burger künge gidip ekspresso, yaw kahveli işte milsksahe aldım. Onu içerkene de elmalı ve vişneli tatlı paket sipariş edip eve getirdim. Küçücük bir şey ama yani fena değil 10 liralık için. Ulan algıya bak, 10 lira dena değil... eskiden 25 kuruşa cips, eti puf, dondurma alırdık lan.. bırak 10 liraydı 12 liraya şu küçük mini çekmeden aldıydım ilkokulda, hala duruyo dolabımda bak!

Kahretsin.

Bugünü de boş geçirmedim. Alınması gereken kitaplar vardı. 900 bitimlik şeyi dedim adamlara devamlı müşterinizim hani abla biraz yüz verin diye. 760 saydı. Dedim olmaz biz şunu 750 de anlaşalım diye. İnternette getirtsem ne çok pahalı ne çok ucuz değil de orta fiyatlardan ve güvenilir sitelerden yine bi 820 civarı tutuyordu hani. Ki kargoyu saymıyorum bile. Sonuç olarak 750 liralık 4 kitap 1 fasikül seti ile evin yolunu tutmuş oldum...

¤Çap tyt matematik fasikül
¤Palme Biyoloji
¤Bilgi sarmalı sadece dilbilgisi
¤Ens ayt matematik
¤Tyt 40 adımda matematik okyanus

İçeriğe bakıp aldım. Çözebilir miyim, hangi konudan başlıyor, seviyeme uygun mu diye. Hızlı göz gezdirmeyle seçimlerim bunlar oldu. Hem ant. Mat   2'yi bitirme kararlılığıyla iki haftadır koç ödev verdiğinden, ilk hafta tamamlayamadım çünkü hoca 1 sanmış, bu hafta da yarısını yedim be :/

Demem o ki illa bu ay içinde kolay seviye matematik temelini atar sorulara geçer ve orta düzeyden ilerlerim diye görünüyor. Yani destek amacıyla alındı bunlar. Fasikülü de seviyom ben ya daha kolay oluyo. Anlaması falan. Başkalarına nasıl bilmem ama temelden aldığından ve gösterdiğinden işime geliyor.

Şimdi..  saat 10.30 ve birazdan şu videoyu izleyip yatacağım.


Eve geldiğinden beri bu tarz videolar izliyorum. Her çeşit kaynaktan.

Ne bulursam artık.

Kafamdakileri düzenleme ve bir kategoriye oturtma şansı tanıyor bana.

Ve burger kinden dönerken bilerek tramvaya binmeyip bir yarım saatlik yürüdüm. Çünkü yürümenin beyne yaptığı o düzenleme şansını çok iyi fark ettim. Resmen frekans atlatıyor farklı bir algıya giriyorsun. Frekans dediğim de fütürist şeyler değil. Altı demişken bakın ne fark ettim.

İnsanlar tarafından kategorize ediliyoruz. Etiketleniyoruz benim tabirimle. Bizlere birer ürün gibi davranılıyor.

İlk örneğim Z kuşağı. Açıkçası bu işten çıkar güdülmediğini sanmıyorum ama milletin çıkarına çomak sokup da başa bela almak istemeyen, lakin onlar tarafından da inek gibi damgalanıp eti kesilip sütü sağılmaya başlanan bir z kuşağı bireyi olarak etiket yiyenlerdenim de hani. Bu sadece bu alanlarda yok.

Markalar bunu sıkça yapar.

Özel günler bu şekilde satın alma ve maddiyatla anlamlandırılır hep. Hatta el işçiliği hor görülür bir şekilde.

Burçlar da öyle. Bak ne kolay değil mi ? Size benzeyen bireylerle tanışıyorsunuz ve aah, aynı burçsunuz! Düşünce yapınız bile! Kişiliğiniz, karakteriniz!! Aynı!! Çünkü belli kalıplara sokulma durumu işleri kolaylaştırır. Sen utangaçsın al sana pembe papuç, sen eliydin al tak kolunu şu marka saat, arkadaşım mı var ? Al gel starkahveye ver bi 25 tl.. Bak aşağılama ya da küçümseme değil elbette. Lâkin bilirsiniz bazı şeylere değerinden çok değer biçilir. Benim bildiğim buna da borsada balon denilir hani.. hiç bi bok bilmiyorum şu balon muhabbetini boşverin. Ama algı demekse..

Mesela ben ev genciyim ve evden çıkmadığımı, ortaokuldan bu yana bilgisayar bağımlısı, telefon elden düşürmeyen ve hayatı bilmeyen bir birey olduğunu itiraf ettim. Bu nedenle bu toplumun kalıplaşmış sifatlarina biraz daha yabancı olduğumdan belki dışarıdan gözlemleme şansım var. Belki de saçmalıyorum boşverin. Sadece bugün şu e devlet şifresini almak adına postaneye giderken gördüğüm mimari çevre, normalde yere bakıp yürüyen ya da hiçbir şekilde konutların ilgisini uyandirmadigi bende üç defadan fazla tökezleyip düşmeme neden olacak derecede gözlemleyerek ilerledim. Belki de zengin semtiydi bilemiyorum ama bir fransadan, bir italyan mimarından havasını hissedeceğim değişiklikte konaklar mevcuttu. Görseniz belki gülüp geçersiniz, işte bahsettiğim algı seviyesi de buydu!

Düşündüm, böyle bir hissiyatla bir kahveye 25 lira vermek pek de şey değildi- ki o 50 olmuştur hani- yeni şey deneyimlemek. Hissetmek elbette, yapmazsak yaşadığımızı nasıl söyleyebiliriz? Ki bunu bubble tea denen şeye 50 tl veren ben olarak söylüyorum. Abi pahalı ama denersin sıkıntı yok. Sushi de mesela gidip 110 lira verdik ama deydi mi, deneyime değer be abi!

Ama benim düşüncem bu değil. Şu, milyonlarca paran olsa 10 liraliklar bozukluk gelir insana. Bu şekilde bir kahve parasının lafı olur muydu ? İşte bahsettiğim algı budur. Ama herkes bu algıyı küçümsüyor, zengin çevreden örneklendiriyor. Ben bir geri biter yapayım.

Fark etmedim sanmayın. B markası market seniii... üç harflisin. Halkın sesisin diye çıktın. Ucuzluk algısı yarattın ee sonra ? Fiyatların yükseldiğini kimse fark etmiyor mu ? Algı budur işte. Pahalı olduğunu bile bile ucuz etiketiyle müşteri çekmektir algı senen şey, bir şeye kelimeyle damga vurup kişiliğe burundürmedidir. Genel olarak ticaret, siyaset, her nokta kullanılır. Burçların çıkış amacı bu değildi belki ama iyi bir de araçtır. Bakin bakalım... hepsi inançtan gelir. Temelini inançtan alan şey de, en büyük olarak din algısıdır işte. Söylediklerim belki ters düşer size. Ama ne yaparsınız... hayat bu, gerçeklik bu... ve beynimiz de gerçekliği gören değil, beş duyu organından topladığı bilgiyi yorumlayarak kendi zihninde canlandırıp projeksiyonla yansıtan bir organdır. O bile algıyla çalışır. Yorumla, gerçekliğimiz kendi yorumlarımızdır. Gördüklerimiz baktığımız değil beynimizin yorumlamasıdır. Bu nedenle komplo teorileri popülerdir.

Ve bir başka konu da, korku... insan korkuyla yönetilir. Kolayca. Sindirilip itaat ettirilir ama hepsi algı düzeyinde gerçekleşir. En önemli algı biçimi ise bence, farkındalık anlarıdır. Ne yazık ki, ben bu anları sadece yürüyüşte yakalarım.

Ne ironik, kimimiz tuvaletlerde buluyor bu şansı kskskskwhsu

Edit: kitaplar da bu konu, farkındalık adına için epey faydalıdır.

Neyse işte.

Gelecekteki benliğim bunları okuduğunda 'ne zırvalamış bu gerizekalı yine' demez umarım haha :)

İyi akşamlar.

Saat olmuş 22.53.

Ki ben daha videoyu izlemeyi bitirmedim!

Bay! Dönüyorum ben!!

SINAV Günlüğü #2023YKSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin