YENİ KIZ

YÜZLEŞMEK part2

Arkadaşlar bilgisayarımda yaşadığım kuçuk bir arıza nedeniyle telefondan yazıyorum yazım yanlışlarını maruz görun kısa zamanda duzeltilecek bir durum.

İyi yorumlar yapanların hepsine teşekkur ediyorum fakat bazı kişiler saçma sapan ağızlarından çıkanları kontrol etmeden yorumlar yapıyorlar.Hikayeye konulan 200 okuyucu sınırı daha yeni oldu.Herkesin olduğu gibi benim de bir hayatım var ve bu hikayeyi yazmaktan ibaret değil.Sınavlarım sorunlarım meşgul olduğum işler var ve okuyucu sınıra ulaşmadıan yayınlamadığım için beni yargılamaya kimsenin hakkı olduğunu duşunmuyorum.evde oturup milleti yargılamak çok kolay fakat sizin için birşeyler yapan insanları oturduğunuz yerden istediğiniz birşey olmadığında yargılama hakkına sahip değilsiniz.Hepinize sabrınız ve guzel yorumlarınız için teşekkur ederim iyi okumalar.

Bezi suya daldırıp ıslattıktan sonra sıktım ve kaşını temizlemeye başladım.Her zamanki gibi kendinden ödün vermeyerek yüzünde tek bir mimiği bile kıpırdatmıyordu.Tam elime tentirduyotu almış yarasına uygulayacaktım ki ağzını açtı;

-tentirdiyot yaraya direk uygulanmaz canlı hucrelerin de ölmesine sebep olur.

-O zaman ben oksijenli su alıp geleyim diyip ayağa kalktığımda bileğimden tuttu

-gerek yok temizle işte bununla

-10 saniyede gelirim,dedim.koşarak banyoya gidip ecza dolabından oksijenli suyu kaptım ve Bertuğ'nun önundeki yerime oturdum.Yarasını iyice temizledikten sonra pansumanını da bitirmiştim.Önunden yavaşca kalktım tam arkamı dönuyordum ki bırden beni yanına oturttu ve ayağımı bacaklarına uzattı

-Hey ne yapıyorsun?

-Sen benim yarama pansuman yaptın bende bileğine bakacağım

-Gerek yok ki.Pek birşey olmafı.

-Gerek olup olmadığını sormadım veya izin almadım bakacağım dedim.Dedi.Egolu piç!!! İç sesim ona karşı bir savaş başlatmışken ben ne kadar mukkemel bi insan olduğunu duşunmekle meşguldum.

Ayağını pek zorlamaman lazım.Şimdi seni yatağına göturelim buraları ben toplarım,dedi.

-Olur mu öyle hiç ben toplar.....Hey !!

Kucağına almıştı.Ne yapmaya çalışıyordu bir fikrim yoktu ama bunu da şu an duşunecek ruh haline sahipü değildim.

-Yatağa göturucem seni merak etme ısırmam,dedi ve sırıttı.Alıp kafasını kopartmak istiyorum.Koridor boyunca beni taşıdı ve odanın kapısını açıp yatağa yatırdı.Uzerimi de örttukten sonra kapıya doğru ilerledi.

-Sana da iyi geceler bertuğ

-He he ondan yat zıbar hadi.

dedi ve odadan çıktı.Gerizekalı dengesiz ya bir öyle bir böyle.Olanları duşunmeye kalksaydım işin içinden çıkamaz ve yine uykusuz kalırdım.Hiç bir şey duşunmeden uyumam gerekliydi ve bu kadar yıpranmanın ardıdan bu pek de zor değildi.Ayağımdaki sızlamayla yavaşca uykuya daldım.......

Gözumun içine hucum eden guneş ışınları beni uyandırmaya yetmişti.Birkaç mırıldanmanın ardından bir gözum kapalı şekilde yatakta doğruldum.dun gece uzerimden çıkardığım kıyafetleri tekrar uzerime geçirdim ve saçımı açarak omuzlarımdan belime doğru dökulmesine izin verdim.Banyoya geçtim elimi ve yuzumu yıkadım.Ayak bileğim hala biraz sızlasa da dayanılmayak bir yanı yoktu.gözlerimin altı şişmişti.Onun dışında tahmin ettiğimden daha az berbat görunuyordum.Hafif bi pudra yardımıyla göz altlarımı kapattım ve sadece bir maskara ile makyajımı tamamladım.Odaya geri girdiğimde kapının çaldığını farketmemiştim.Kapıya yaklaştım ve kilidi açtım.Bertuğ karşımdaydı

-Kahvaltı hazırlamanı bekleyemecek kadar açım

-Ben dekahvaltı hazırlayamacak kadar.

-Tamam o zaman arabada bekliyorum kapıyı kitle gel,dedi.Merdicenlerden inerken ben de komidinin uzerindeki telefonumu arka cebime koydum ve banyo da ki ecza dolabından bir ağrı kesici alarak mutfağa girdim.İlacı içip bardağı lavaboya bıraktığımda dışarıdan korna sesleri yukseliyordu.Hemen kapıdan çıktım ve kilitledim.Ön koltuğa geçtiğimde Bertuğ söyleniyordu.

-Alt tarafı iki merdiven ineceksin bir saatte inemedin be kızım öldum açlıktan

-Tamam geldim işte.Yol boyunca konuşmamıştık zaten 10 dakikalık bir mesafeydi sahildeki kahvaltı restoranına gelmiştik.

İçeriye geçtiğimizde gorson bizi selamladı

-Her zamanki yere oturacağız

-Peki efendim

Bertuğ önumde ben arkada arka taraflarda cam dibi olan bi masaya oturduk.Manzarası mukkemmeldi.Etrafı imcelemeye koyuldum.Duvarlar beyazdı ,masalar ve sandalyeler beyaz ve mavinin uyumuyla ahenkle dans ediyordu.Çok iç açıcı ve çok guzel bir yerdi.Etrafı incelemem bittiğinde Bertuğ çoktan siparış vermiş ve beni izliyordu.

-Beğendin mi burayı

-Eevet çok guzel sen de çok seviyorsun sanırım

-Babamla her pazar buraya gelirdik önceden

-Ben çok özur dilerim bu konuyu açmak istememiştim.

-Önemli değil hadi yemeğimizi yiyelim.

Yemeği yemeye koyulşmuştuk bir yandan da bu gun yapacaklarımzı tartışıyorduk daha doğrusu bertuğ sen evde duracaksın benim dışarıda işim var ifadelerini kullanmış olsa da bence tartışıyorduk işte.

Yemeğin sonlarına geldiğimizde Bertupnun birden gözlerinin açıldığını ve endişeyle yerinden kalktığını gördum.

-Vay vay vay çiftimiz kahvaltı da yaparmış.Bertuğ burası babanla gelmeyi en çok sevdiğin yer değil mi ne ara burayı bir kıza gösterir oldunhe

-Ne işin var lan senin burda

-Sa-sarışın

-Irmak benimle gelecek demiştim.Seni almaya geldim haya... ahhh!!

-Sana bu kızı vermeyeceğimi söyledim.

-Bertuğ dur vurma.Sarışın benim seninle işim bitti.Gelmeyeceğim bir daha sesinmi bile duymak istemiyorum anla artık.Sevmyorum seni içimde sana karşı olan en iyi duyguları sen tukettin.Git artık canımı acıtmaktan sıkılmadın mı yeter!!!,ağlayarak restoranttan çıktım ve sahilin sonuna doğru koşmaya başladım.Bertuğ da arkamdan geliyordu.En son kimsenin olmadığı bir banka oturdum ve ağlamaya başladım.Bunlardan artık kurtulmak istiyordum.Ne zaman bitecekti bu acı.En son Bertuğ'nun yanıma oturup beni kendine çektiğini hatırlıyorum.Delicesine ağlıyordum.İçimi sökuyorlarmış gibi ağlıyordum...