Violetta Castillo
Gönderen: Diego
Çok romantik bir an. Kendimi bir aşk filminde gibi hissetmeme neden olacak şekilde sıkıcısınız. Şemsiyeyi Leon'a geri verip onu ittirerek oradan uzaklaşmazsan , ona birlikte olduğumuzu söylerim. Yalnızca beş dakikan var. Şu an bile beni göremesen de ben seni görebiliyorum. Acele et. Zaman geçiyor.
Telefonumun ekranında beliren bu mesaj , seyrekleşen nefesimin daha da seyrekleşmesine neden olmuştu. Akan göz makyajımı gözlemleyen masum bakışlara yoğunlaştım. Gözlerimi yumdum. Bunu yaparak hayatımın en büyük hatasını yapmıştım. O kadar ağladıktan sonra , beni uyutabileceğini , böylece de benim bir şey hissetmeyeceğimi söylemişti. Uzattığı bardaktaki suyu içtikten sonrası karanlık. Uyandığımda ise , giyinik bir şekilde koltukta uzanıyordum. Bir şeyler olmuştu ya... Anlayabiliyordum. Bunu öğrenmesine izin veremezdim. Benden tiksinecekti. Ben bile kendimden bu denli tiksinirken , onun benden tiksinmemesini beklemek saçma olurdu..
Elimle onu ittirerek oradan uzaklaştım. Öğrenmesine izin veremezdim. Yağmurda adımlarımı hızlandırırken damlalar saçlarımdan az önce kirlenen bedenimde yayılıyordu. Hızlı adımlarımı daha da hızlandırdım. Kollarımı göğsümde birleştirmiş , yağmurluğumun kapşonunu başıma geçirmiştim. Üzerimde hala koşu kıyafetlerim olduğu için üşüyordum. Diego'nun verdiği yağmurluk ise , beni soğuktan korumaya yetmiyordu.
" Violetta!" Olduğum yerde durdum. Tomas'ın sesiydi bu.
" Hey , iyi misin ?" Bakışlarımı gözlerine sabitledim. Mavi gözleri endişe ile bana bakıyordu. Gözleri her ne kadar güzel olsa da , Leon'un yeşilliklerinden sonra Tomas'ın maviliğinde kaybolmak istemiyordum. Gözlerimi kaçırdım.
" İyi görünmüyorsun." Ellerini omuzlarıma yerleştirerek gitmemi engelledi.
" Bu saatte burada ne işin var ?" Söylediği hiçbir şeye cevap vermiyordum. Ama o bıkmadan sorular sormaya devam ediyordu.
" Ağlama." Dediğinde kollarımı aniden beline doladım . Başımı göğsüne yaslayarak hıçkırıklarımın dışarı yansımasına izin verdim. İlk emin olamasa da , biraz zaman geçtikten sonra kolları ile sarmaladı beni .Onu iyi tanımıyordum. Hatta belki de hiç tanımıyordum. Birkaç kere konuşmuştuk alt tarafı. Ama sarılınca , huzurlu hissetmiştim. Atkısının üzerine sinen o parfüm kokusu , tişörtüne de sinmişti. Başımı ona yaslayıp , derin nefes almaya başladım. Benden bir hayli uzun olduğundan , çenesini başımın üstüne yerleştirmişti.
"Tomas , kalbin neden bu kadar hızlı atıyor ?" Hıçkırıklara boğulurken ağzımdan kesik kesik çıkan bu cümle , onu şaşırtmıştı. Başımı göğsüne yasladığım için kalp atışlarını duyabiliyordum. Hızlıydı.
" İnan bana , uzun süredir bende bunu merak ediyorum."
***
27.12.2014
Gözlerimi araladım. En sevdiğim şarkı kulaklarımda yankılanıyordu. Bir kaç saniye sonra anlayabilmiştim telefonumun çaldığını. En sevdiğim şarkıya küfretmek istemesem de uykumu böldüğü için türlü türlü küfürler türetmiştim aklımda.