Kuleye hoş geldiniz değerli avcı.
Gözlerimi açtığım zaman yerde uzanıyordum. Sanırım bayılmışım, ancak...
Burası neresi?
Bulunduğum ortamı anlamaya çalışırken kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki, kalp krizi geçireceğimi sanmıştım. İçine düştüğüm ortam fantastik macera hikayelerinde fırlamış bir zindanı anımsatıyordu. Yer altında bulunan çatlak tuğlalardan inşa edilmiş kapalı bir oda.
Çok büyük bir oda değildi, 10 adım ötemdeki kapı harici odada hiçbir şey yoktu. Odayı aydınlatan tek şey kapının iki yanında da bulunan bir çift meşaleydi. Odanın içindeki ağır havadan dolayı nefes almak biraz zordu. Eski ve tozlu kokuyordu. Meşalelerde etrafına yaydıkları ısıdan dolayı odanın havasını daha da boğuyordu.
Rea, bir şekilde ayağa kalkmaya çalıştı. Ancak adrenalinden dolayı kolları ve bacakları titriyordu. Kendine bu konuda engel olamıyordu.
Neler oluyor tam olarak? En son evimde değil miydim?
Belki de...
Cevapladığım soruyla alakalı olabilir mi? Gözünün önünden film şeridi gibi geçti. Önüne gelen o panel-
*Blink*
Sesten dolayı irkildi ve pürdikkat kesildi.
Uygun bir silah seç.
Fazla laubali bir sistemin içine düştüm sanırsam değil mi?
Acaba korkudan bayıldım ve bir rüya mı görüyorum? Kendini tokatlar
Sanırım değil.
Titremeyi durduramıyorum bile. Nasıl bir durumun içine düştüm öyle.
Rea gözünü kapattı ve derin bir nefes almayı denedi. Nefes alırken bile soluğu titriyordu. İçinde bulunduğu durum fazla enteresandı.
Ufak bir nefes egzersizinin ardından azıcıkta olsa sakinleşmiş gibiydi, böyle bir ortamda çok uzun süre durmak istemiyordu.
Öncelikle şu karşımda duran "panel", bu panel dediğim şey de ne ki hologram mı?
Elimi uzatıp dokunmaya çalıştığımda; panel bir ışık gibi titreşti ve elim boşluğa düştü
Hmm.
Bir yandan çenesini okşuyordu. Hayata karşı bakış açısından olsa gerek gördüğü şeyleri incelemekten büyük bir keyif alıyordu. Gerçi şu durumda bunu yapması ne kadar doğru olduğu bilinmese de.
Çok kısa bir düşünme aşamasının ardından ilerlemeye başladı. Ağır ağır yürürken adım sesleri koridordu dolduruyordu, koridorun soğuk duvarları içerisinde yutkunma sesi bile büyük bir olay yaratıyor gibiydi.
Kapıya vardı, önünde durdu ve kapıyı inceledi. Orta çağdan gelme bir kale kapısına benziyordu, diklemesine uzun tahtalar sıkı sıkı birbirlerine çivilenmişti, Kiriş'i ve zemine değen kısmında ise metal plakalar vardı. Demirden, paslı bir süngüsü de vardı. Şöyle bir bakınca gerçekten de bir oyunun içinde gibi hissettiriyordu her şey. Böyle bir kapı bile fantastik bir kitaptan fırlamış gibiydi.
Süngüyü tuttu ve kendine doğru çekerek kapıyı araladı. Karşısında kendisinin şu anda bulunduğu gibi başka bir oda daha vardı. Ancak bu oda daha büyüktü ve içeride çeşitli raflar, dolaplar vardı. Bir silah deposunu anımsatıyordu. Bu odayı da aydınlatan birden fazla meşale vardı duvarlarda.
Odanın içine girdim ve etrafta yavaş adımlarla dolanmaya başladım. Dolaplarda ve raflarda daha önce görmediğim çeşitte silahlar vardı.
Kılıçlar, gürzler, çekiçler, yaylar, oklar ve daha nicesi. Film setine gelmiş gibiydim ancak tek farkı her şey gerçekti.
*Blink*
Sana uygun olan bir silah seç.
Tek bir hakkın var.
Gerçekten bir seçim yapmam gerekiyor mu? Nerede olduğumu bile bilmiyorum.
Ancak başka şansım var mı? Sanırım bana verdiği bu şansı değerlendireceğim. Burada ne olabileceği hakkında hiçbir fikrim yok.
Rea, etrafta biraz dolandı ve çeşitli silahlara göz attı. Dikkatini çeken birçok şey olsa da kullanamayacağını düşündü ve kafasında eledi. En sonunda karar kıldığı şey ise bir çift hançer oldu. Birini elinde tutacak diğerini ise yedekte saklayacaktı.
Rea, çocukken babasıyla beraber avlanmaya giderdi, babası avladıkları hayvanların derilerini tecrübe olsun diye Rea'ya yüzdürürdü. Bundan dolayı hançerleri kullanabileceğini biliyordu. Diğer silahların aksine birazcık da olsa tecrübeli sayılırdı.
Hançeri eline aldı ve incelemeye başladı; Koyu bordo renkli bir bıçağı, siyah kalın bir deriden yapılma sapı vardı. Sapını tutarken gıcırdama sesleri odanın içinde yankılanıyordu. Sapı avcuna oturttuğu zaman ise nostaljik bir his içini kaplamıştı. Babasının ona hançeri nasıl tutması gerektiği o ilk zaman gelmişti.
*Blink*
Panelin sesi ile birlikte bütün dikkati dağıldı.
Silah seçimi başarılı.
Giriş sekansı tamamlandı.
Öğreticiye aktarılıyorsunuz.
Öğretici mi? Bu saçmalık yetmezmiş gibi bir de öğretici mi var? Gerçekten bir oyuna ışınlandığımı düşünmeye başlıyorum.
Rea düşünceleri arasında boğulurken bir anda gözleri karardı, bilincini kaybetti ve yere yığıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Kulesi
FantasyDünyanın tam ortasına çakılan devasa boyutlarda bir kule ve onunla beraber gelen milyarlarca canavar insanlığı yok olma eşiğine getirdi. Ancak kulenin sistemi bu kadar da acımasız değildi, Dünya'da kalan rastgele insanları kendisine çekti ve meydan...