♤《4》KALBİN SESİ ♤

11 3 0
                                    

"Doğduğu gün terk edilenler umudu ruhun bileklerinde ararmış. Sen çıkıp gelene kadar öyle çaresizdim ki sevgilim , umut edecek bileklerim paramparçaydı oysa şimdi, iyileştirdiğin bileklerimde hissediyordum dudaklarının yakıcı busesini."

Seksendört : yağmur yüreklim

Yıldız Usmanova : seni severdim


Gözlerimi usul usul aralayıp uykunun loş kollarından kurtuldum ve ifadeden yoksun bakışlarımı beyaz tavana diktim. İliklerime kadar yorgundum. Yüzümü buruşturarak doğrulmak istedim. elimi destek almak için yatağa yasladığım an elimdeki yanığın acısı kendini belli etti dayanamayarak sessiz bir şekilde inledim .

Susuzluktan kavrulan dudaklarım bir yudum suya muhtaçtı adeta . Etrafa baktım . Bir hastane odasındaydım.
En son kalbimi titreten bir çift ela gözü hatırlıyordum gerisi karanlıktı .

Firuze hanım...
O nerdeydi acı çığlıkları hala kulağımda yankılanıyordu.

Çok geçmeden içerisinde bulunduğum odanın kapısı açıldı gözlerim aklarına kan oturmuş bir çift mavi gözle çakıştı firuze hanım, berbat görünüyordu günlerce hiç durmadan ağlamış gibiydi ,yüzü sapsarı ,gözlerinin feri gitmişti .

Uyandığımı görünce gözlerinden ard arda yaşlar boşaldı hızla yanıma ulaştı
" kızım ! "

Daha ne olduğunu anlamadan boynuma sarıldı put gibi kaldım

" çok .. çok korktum ! Şükürler olsun iyisin ! Allah seni bana bağışladı ."

Ellerimi beni saran kollarının üstüne koydum kollarını bedenimden uzaklaştırdım .yüzüne ruhsuz bir ifadeyle bakıp.

" iyiyim firuze hanım ! Bu kadar endişelenmenize gerek yok."

Ellerimi tutmaya çalıştı hemen geri çektim , gözyaşları akmaya devam etti.

"Ne demek endişelenmeme gerek yok az daha ölüyordun kızım sana bir şey olsa ben ne yapardım ."

"Hala yaşıyorum gördüğün gibi benim için endişelenmiş gibi görükmene gerek yok!"

Kırgın gözlerle baktı bana

" Ne diyorsun orman sen benim her..."

Hızla sözünü kestim .

" yeter! Bir an önce burdan çıkmak istiyorum daha fazla sesini duymaya tehamülüm yok!"

Bakışlarımı cama doğru çevirdim yanımdan kalkana kadarda ondan tarafa hiç bakmadım .

" peki, madem çıkmak istiyorsun ben çıkış işlemlerini halledeyim."

Olduğu yerde biraz daha kaldı bir umut dönüp bakarım diye , bakmadım

Bir süre sonra çekip gitti .

Tekrar kapının sesine duyunca sinirle o tarafa döndüm .

" yine ne var!"

" ovvv! sakin ol bayan laf sokan ."

Gelen gül denen sarı kafaydı.

Ben ona dik dik bakmakla meşkulken elindeki poşeti bir köşeye bırakıp yanıma oturdu ,bir süre o bana ben ona baktım sonra birden bağırdı.

"Ayy! yeter be bakışlarınla beni doğramayı kes."

" neden burdasın sarı!"

"Sarı mı?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 07, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GARAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin