6

2.8K 191 48
                                    

Bana el sallayan Hermione'ye gülümseyerek Gryffindor masasına doğru yürümeye başladım.

Harry oturmam için bana yer açınca nazikçe gülümsedim ve teşekkür ederek oturdum.

Gryffindor masasına hızlıca göz gezdirdim.

Yanımda,elindeki gazeteyle bir şeyler anlatan Seçilmiş Çocuk -çoğunlukla onunla bu şekilde dalga geçeriz- Harry vardı.

Onunla,aynı vagona bindiğimiz Hogwarts'ın ilk günü tanışmıştık.Bana çikolatalı kurabiyelerden almıştı.O günden sonra daha yakın arkadaş olmuştuk.Her ne kadar Altın üçlü gibi olmasak da.

İkizim Ron,Hermione ve Harry her zaman daha yakın olmuşlardı.Beni de aralarına almak isteseler de kendimi hep uzak tutmuştum.Sebebini ise yıllardır ben bile bilmiyordum.

Tekrar etrafa bakınmaya başladığımda
gözlerim ilk Hermione'yi bulmuştu.

Onunla Harry ile olduğumdan daha yakın bir ilişkim vardı.Aslında aramızdaki ilişki kitaplardan ve ortak arkadaşlara sahip olmaktan ibaretti.
Ben her ne kadar 'yakın' olarak ifade etsem de...

Her zaman kitap okumayı seven biri olmuştum.-Ders çalışmaktan da bir o kadar nefret ediyordum.Buna rağmen derslerim normal bir seviyedeydi-.
Hermione ile de aynı kitap zevklerine sahiptik ve çoğu zaman kitaplar hakkında konuşurduk.

Hermione,Harry ile konuşmasına devam ederken bakışlarım Ginny'e kaydı.

Küçük kız kardeşim Ginny.
Aslında pek fazla ortak noktamız yoktu.
O kitaplardan ve derslerden nefret ederdi.Sanatla ilgilenmez,tüm gün babamın Muggle dünyasından getirdiği yeni şeyleri inceler,Harry hakkında konuşur ve Quidditch oynardı.

Evet kız kardeşim Ginny,Harry'den fazlasıyla hoşlanıyordu.Harry'nin yanında gördüğü kızlara tüm gün lanet okurdu.Ve en kötüsü ise benim bunları dinlemek zorunda kalmamdı.
Ne derler bilirsiniz kız kardeşler birbirlerine hep destek olmalı.

Ginny ona uzun süre bakmamdan rahatsız olmuş bir şekilde kafasıyla 'ne?' der gibi bir işaret yaptı.

Omuz silkerek,ikizlere döndüm.

Fred ve George benden yalnızca iki yaş büyük olan ikiz abilerim.Onları ayrı iki kişi olarak tanıtmak tam bir zaman kaybı olacaktı.Çünkü ikisi görünüş olarak benzedikleri madar karakter olarak da tıpatıp aynılardı. Aynı şeyi düşünür ve aynı hareketleri yaparlardı.

Şaka yapmaktan ve insanları sinirlendirmekten hoşlanırlardı.
Sanırım Fred ve George kardeşlerim arasında en iyi anlaştığım iki kişiydi.

İkizler heyecanla Ron'a bakarken benim de bakışlarım Ron'a kaydı.
Koca bir kızarmış tavuk butunu hızla yemeye çalışıyordu.

İkizim Ronald.
Kesinlikle kardeşlerim arasında en çok kavga ettiğim kişiydi.Biz Fred ve George gibi değildik.İkiz olsak da karakterlerimiz çok farklıydı.O çoğu zaman sadece yemek yer ve Quidditch oynar.Eline zorla okuması için bir kitap verdiğimde ona tiksinircesine bakardı.
Ortak ilgi alanlarımız farklı olduğu için pek fazla vakit geçirmezdik.

"Eğer bana biraz daha öyle bakmaya devam edersen,korkmaya başlayacağım."

Bana tuhaf bakışlar atan Ron'un sözleriyle bakışlar beni bulmuştu.

"Ha? Ne?"

Hermione kıkırdadı.

"Gece fazla kitap okumuş olmalısın.
Dalgın görünüyorsun."

Ron ve Ginny kitap konusu açıldığında sıkkın bir nefes verdiler fakat bu benim umurumda olmadı.

Telefonumun titremesiyle hızla telefonumu açtım.

Bilinmeyen Numara
McGonagall'a telefonumu yakalattım.

Bilinmeyen Numara
Saatlerce sana yazamamak

Bilinmeyen Numara
Korkunç bir şeydi.

-
Gülümsediğimden habersiz bir şekilde mesajı tekrar ve tekrar okumaya devam ettim.

𝐑𝐨𝐬𝐚 [𝐓𝐞𝐱𝐭𝐢𝐧𝐠]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin