𝐑𝐨𝐬𝐚 [𝐓𝐞𝐱𝐭𝐢𝐧𝐠]

52

Draco
Yanıma gelsene.

Draco
Nerede oturuyorsun?

Draco
Etrafa bakıyorum ama yoksun.

Rosalinda

Rosalinda
Tek başıma oturuyorum :d

Rosalinda

Normalde olsa sevinirdim fakat şuanda rahatsız hissediyorum.

Rosalinda
Herkes tedirgin.

Draco
Yanıma gel.

Rosalinda
Arkadaşların yanında.

Draco
Kovmamı istersen,kovabilirim.

Rosalinda
Kastettiğim şey bu değildi.

Rosalinda
Her neyse geliyorum.
Gönderildi-10:52
Okundu-10:52

Telefonumu elime alıp asamı cebime koydum.Çantamı omzuma takarken eşyalarımın olduğu sandığı,diğer elime aldım.

Sandık fazla ağırdı fakat sorun etmemeye çalışarak, Draco'nun bulunduğu vagona yürümeye başladım.

Uzaktan bile dikkat çeken sarı saçları gördüğümde yanına doğru ilerledim.

Pansy Parkinson ve Blaise Zabini vardı.

Draco beni izlerken onu dürttüm.

"Boyum yetmiyor,koysana şuraya."

Elimdekine ve bana bakıp,gülerek sandığı yerine yerleştirdi.

Draco'nun yanındaki boş yere oturup diğerlerine selam vereceğim sırada Pansy konuştu.

"Selam,sen Rosalinda olmalısın."

Gülümseyerek onayladım.

Elini uzattı.

"Belki tanıyorsundur ama her neyse ben Pansy."

Uzattığı elini sıkarken,Blaise başıyla selam gönderdi.

"Bende,Blaise."

Selam verdiğim sırada,Draco atıldı.

"Selamlaşma kısmınız bittiyse,sessiz olun."

Kaşlarımı kaldırarak Draco'ya baktım.

"Pansy ve Blaise tanışma işiniz bittiyse susun."

Üçümüz de Draco'nun bu haline kıkırdadığımız sırada tren durdu.

Gelmiş olmamız için çok erkendi.

Herkes etrafa bakınırken kapı büyük bir gürültüyle açıldı.

Arka tarafta neler olduğunu göremesem de fısıltılar susmuştu.

Siyah giyimli birkaç kişi vagonları gezerken bizim yanımıza gelip bana bakmaya başladı..Ölüm yiyenlerin burada ne işi vardı ve bana neden bakıyorlardı?

"Ne bakıyorsun? Dön önüne."

Draco buz gibi sesiyle konuştuğunda,
adam gezinmeye devam etti.

Neville'in sesi,diğerlerinin tekrar fısıldaşmasına sebep oldu.

"Hey ezikler! o,burada değil."

Ölüm yiyen Neville'e kötü bakışlarından birini yollayıp,trenden çıkarken,Harry'i aradıklarını anladım.

Başımı Draco'nun göğsüne yaslarken tek düşündüğüm şey onların iyi olup olmadığıydı.

-

Hogwarts hiçbir zaman olmadığı kadar karanlığa bürünmüşken,etraf soğuktu.

Snape yeni kuralları sayarken ses tonu o kadar katıydı ki,kimseden ses çıkmıyordu.Bunun bir diğer sebebi de etrafta gezen ölüm yiyenlerdi.
Her koridorda bir ölüm yiyen vardı.

Ne kadar boktan bir yıl olacağını düşünürken,aklımı meşgul eden bir diğer soru da şuydu.

Yılın sonuna kadar sürecek miydi?