30 Eylül 2022

3 0 0
                                    

Seviyorum seni. Söylemekten hiç bıkmayacağım, seni seviyorum. Seninle mutsuzluğa da varım. Başkalarının sende kusur, çok büyük bir hata olarak gördüğü şeyler, seni yalnızca daha çok sevmeme sebep oluyor. Hayatı yakınındaki insanlara zehir ettiğin o anlar var ya, ben onları da yaşamak istiyorum. Seninle her şeye varım. Mutsuzluğa, çaresizliğe, acıya, ızdıraba, intihar düşüncelerine, krizlere, psikiyatristlere, antidepresanlara, öfkeye, kavgaya, şiddete, sana dokunabildiğim sürece hepsine varım.

İntihar dedim, korkmadın, şaşırmadın, paniğe kapılmadın. Hatta bir adım ittin, uçurumu daha yakından göstermek için. Diğerleri uçurumun kıyısında birini gördüklerinde korkarlar. Çünkü uzaktadırlar, dokunamazlar. Oysa sen ordaydın. O uçurumun kıyısında yürüdün, bütün taşlarını ezberledin. Çekinmedin orda olmaktan, insanlara gösterdin. Ben görmen için bir sayfa araladım yalnızca, sen bütün kitabını önüme koydun.

Gözlerini görene kadar gülüşünü sevmiştim. Çok güzel gülüyordun. Anlamıştım aslında, ancak acı çekmiş biri, bir gülüşe böyle anlam katabilirdi. Başkalarının dolu dolu kahkahalarına değişmem bir tebessümünü.
Mutluluk verdiğin her an yüreğime bir acı tohumu ekiyordun. Ruh en iyi acıyla yoğrulurmuş değil mi? Aslında hepimiz acı çekmek için geldik bu dünyaya. Benim acım olur musun?

Senin kötülük yapmaktan çekinmeyeceğini düşündüm zaman zaman. Dünyayı tam anlamıyla sindirmek kötülüğü de kabul etmekti çünkü. Oysa sen saf iyilikle besliyormuşsun ruhunu. Yanlış olan benmişim, benim yolummuş. Bu dünyanın senin gibi iyi tarafları da varmış.

Gözlerin, azizim, gözlerin... Benim aciz sözlerim ne anlatabilir ki onlar hakkında... Gözlerinden öpüyorum.

O'na olan duygularımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin