Bölüm 19 (Hena Heyrmann 2)

21 4 11
                                    

Birbirlerinin yaptıkları esprilere gülerken oldukça eğleniyordu Hena ile Ahsen. Farklı bir boyutta yaşayan halini, bir anda karşında görmek Ahsen'i biraz korkutsa da sanki izlediği dizinin bir bölümüme ışınlanmış gibiydi. Hena ona sadece fiziksel değil, karakter olarak da oldukça benziyordu. Hevesle konuşurken gözlerinin içi gülüyordu Hena'nın.

- '' Off, Artemis'e gelebilseydin sana güçlerimi daha iyi gösterebilirdim. Bu boyutta beni engelleyen bir şey var. Normalde senin duygularını hissedebilmek için sana dokunmaya gerek duymazdım. Şu anda elini tutsam bile net bir şey hissedemiyorum.'' Ahsen de bunu görmeyi çok isterdi. Artemis'e gidebilmek ve oradaki büyülü evreni yakından görebilmek, müthiş bir deneyim olurdu.

- '' Ah, o kadar çok isterdim ki bunu! Birkaç saatlik ziyaret bile yeterli olurdu.'' Hena da hemen bu hayali devam ettirdi.

- '' Seni gizlice koleje de sokardık. Müdür Cassen fark etmez zaten demeyi çok isterdim ama maalesef fark eder. Hatta şu anda bizim yokluğumuzu da fark ettiğine eminim. Onun kızı da bizimle aynı odadaydı geçit açıldığında. Eminim ki bizi nasıl kurtaracağını biliyordur.'' O böyle anlatınca Ahsen merak etmişti Müdür Cassen'i. Boyutların arasında yaptıkları geçişler ise onun zaten radarında olan şeylerdi.

- '' Seni varlığına şahit olabilmek, benim için müthiş bir şans olsa da aslında çok tehlikeli. Bildiğim kadarıyla, zaman ve mekân her boyutta ve evrende farklı işliyor. Dışardan yapılan herhangi bir müdahale, çok ciddi sorunlara yol açabilir. Şu an izlediğim dizide de benzer bir durum söz konusu. Ama oradaki karakterler geçmişe gidip bir şeyleri düzeltmeye çalışıyorlardı. Siz şimdiki zamana müdahale etmiş oldunuz. Burada kalmanı çok istesem de umarım bir aksilik çıkmadan geri dönebilirsiniz. Eminim sizi kurtarabilmek için uğraşıyorlardır.'' Hena onun haklı olduğunu biliyordu. Başını onaylar anlamda sallarken gözleri, hemen yanda ve açık halde duran deftere kaydı.

- '' Aaa, çizim mi yapıyorsun?'' Ahsen'in cevap vermesini beklemeden deftere uzandı. Oldukça iyi çizimlerdi bunlar. Birkaç yaprağı çevirdikten sonra öylece kalakaldı. Gördüğü çizim ona birini hatırlatıyordu. Kısa süren bir düşünme seansından sonra kocaman açılmış gözleriyle Ahsen'e döndü.

- '' B-bu kızı tanıyor musun?'' Defteri ona çevirmiş, merakla alacağı cevabı bekliyordu.

- '' Ha, o mu, başka bir çizimden esinlenerek çizmiştim. Niye sordun?'' Ahsen de meraklanmıştı. Hena bakışlarını tekrar çizime dikerek konuştu.

- '' Çünkü bu kız benim eski okulumdan arkadaşım. Daha doğrusu arkadaşımdı.'' Cümlesi biterken bakışlarını tekrar Ahsen'e çevirmiş ve vereceği tepkiyi beklemişti. Ahsen'in duymayı beklediği son şey bile değildi bu. İnanamayan gözlerle ona bakarken Hena bir anda elindeki defteri düşürdü ve can havliyle başını tuttu. Kimse ne olduğunu anlayamamıştı. Ahsen dehşet içinde ona bakarken Hena da zihnindeki ağrının sebebini anlamaya çalışıyordu. Kısa süre sonra zihninde yankılanan sesin sahibini tanıyabildi. Her şey anlam kazanmıştı ve yanılmamıştı Hena.

- '' Korkma, Müdür Cassen bize ulaşmaya çalışıyormuş. Demiştim bizi kurtaracaktır diye. Geçidi açacaklar, artık gitmem gerekiyor.'' Bir çırpıda konuşurken hızla uzandı ve Ahsen'in kolunu tuttu. Bu sırada o tanıdık kızıl duman da ortaya çıkmıştı.

- '' Ben de seni tanıdığıma çok mutlu oldum Ahsen. Umarım tekrar karşılaşırız.'' Ahsen duygularını dile getiremeden Hena onları hissedebilmişti. Genç kız, geçide girmeden önce son kez birbirlerine el salladılar.

- '' Kendine dikkat et!'' Hena'nın arkasından sadece bunları söyleyebilmişti Ahsen. Birkaç saniye sonrasında ise tekrar yalnızdı odada. Yere düşen defterinin açılan sayfasındaki yeşil saçlı kız çizimi ise ona bakıyordu... 

Artemis Krallığı Efsanesi (Mini Seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin