Yokluğunda (Ara Verildi)

18. Bölüm

"Baba neno isleyelim.."

"Babacım Nemo'yu üç kere izledik ama."

"Penduyenler?"

"Onu da iki kere izledik."

"Ooo! Sattayı tedi!"

"Masal, onu da izledik bebeğim."

"Off! Teys yüs?"

"Bebeğim, onu geçen gün beşinci kere izledik."

"Baba hiç biyini beyenmiyoysun ti!"

"Bak bu nasıl?"

"Bu ye ti?"

"Coco."

"Ne?" dedi gülerek. "Toto mu?"

"Masaal.." Gülmemek için zor tuttum kendimi. "Annen duysa çok kızar."

"Sen dedin baba, ben toto demedim ti." Gülmeye devam edince burnunu sıktım hafifçe.

"Yerim kız seni."

"Yeme baba! Yemet miyim ben? Bat," dedi salonun kapısını işaret ederken. "Annem mısıy detiydi, onu ye." Başımı salladım o tarafa bakmadan.

"İzliyor muyuz Coco'yu?"

"İsleyelim!" Gülümseyerek açtım filmi. En sevdiğim animasyonlardan bir tanesiydi. Masal ile izlemek de ayrı güzeldi.

Küçük kızım bir kendi ağzına koyuyordu mısırları bir benim ağzıma veriyordu. Gülerek parmağını ısırdığımda kıkırdadı.

Film bittikten sonra bana döndü.

"Baba."

"Efendim bebeğim."

"Babaannem beni aramıyor artık hiç." Beni de aramıyor babacım..

"Ben sorarım bebeğim." Ellerini göğsüme yasladı.

"Dedem aytık ona da mı bağıyıyo?"

"Olur mu öyle şey hiç?" dedim saçlarını kulağının arkasına yerleştirerek. "Deden babaanneni çok seviyor."

"Seni sevmiyor mu o zaman?"

"Nerden çıktı o?"

"Sana bağıymıştı." Yutkundum. Sevmiyor.. Sevmiyor Masal, sevseydi bu kadar eziyet eder miydi yıllardır?

"Dedeler böyledir bazen bebeğim."

"Ama Ali dedem hiç böyye deyil." Ali deden bir tane çünkü güzel kızım, Ali deden beni bile oğlu yerine koydu. Davut dedenle Ali dedeni kıyaslamak hakaret olur.

"O zaman Davut dede bazen böyledir." dedim gülümsemeye çalışarak. Az önce Aydın dedeye bakmak için yanımızdan ayrılan Öykü yeniden geldi.

"Aaa, bitti mi film? Sonunu kaçırdım, tüh!"

"En az on kere daha izler bu canavar, elbet birinde görürsün." dedim gülerek. Ayağa kalkıp ellerimizi yıkamak için lavaboya ilerledim.

"Baba, yayalayın ne saman deçicek?"

"Seninle bir sonraki görüşmemize kadar geçmiş olur güzelim."

"Didicet misin?" Başımı salladım.

"Halan çok özlemiş beni."

"Ama ben de ösleyim.." Yanağını öptüm elini kurularken.

"Biraz gideyim halanın yanına, sonra gelirim yine." Ağlamaklı yüzünü görünce kıyamadım ve kendime çekip sıkıca sarıldım. "Bebeğim ağlama ama.."