2) daddy of two babies

188 8 5
                                    

aralık ayının soğuk kış günlerine kıyasla bugün güneş erkenden doğmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

aralık ayının soğuk kış günlerine kıyasla bugün güneş erkenden doğmuştu.

siyah mat perdelerinden sızabildiği kadar dışarıya doğduğu gibi içeriye de doğmaya çalışıyordu. perdeleri ile aynı renk olan siyah çarşaflara kadar ulaşabilmeyi başarabilmişti zaten ışıkları.

sabah beş buçuk civarlarıydı. içerideki alışık olmadığı aydınlıktan dolayı uyandığını sanmıştı büyük gözler. yanlış sayılmazdı. uykusunun bölünmesinde o da etkiliydi fakat asıl neden başkaydı.

asıl neden; eşinin ardı arkası kesilmeyen öksürükleriydi.

gözleri açık olmamasına rağmen, çıkan sesten bariz bir şekilde sesinin duyulmaması için yastığı ağzına bastırdığı belliydi. öksürük seslerinin arasında "sikeyim, bir sen eksiktin..." diyen yakarışları da eksik olmuyordu tabii.

usulca gözlerini araladı, chanyeol. onun sesine uyandığını anlayıp mahçup hissetmesin diye tüm oyuncu tavrını takındı ve vücudunu yatağın içinde gererken "günaydın..." diye fısıldadı, yanında ona dönük şekilde yatan oğlana.

eşi de cevap vermeyi, daha sonrasında kollarına atılmayı çok istiyordu. lakin ikisini de yapamadı. çünkü yine boğazındaki o his bastırmış, öksürüklere boğulmasını sağlamıştı.

"bebeğim, iyi misin?" işin ciddiyetine varması ile ona doğru atıldı, chan. yüzü kızaran oğlan ise cevap veremeyecek kadar kötüydü. yandaki komodinden yarı dolu bardağa doğru uzandı, endişeli yüz. ve eşine sakinleştirmeye çalıştığı ellerini uzattı. ona suyu kendi elleri ile içirirken bir yandan da terlemiş saçlarını nazikçe kulağının arkasına sıkıştırıyordu.

içirdiği su boğazına iyi gelmiş olmalıydı, zira kızarık teni kendi cilt rengine kavuştu, chanyeol'ün yeni uyanmış, uykulu haline göz gezdirebildi. hala ona kırpıp durduğu büyük gözleriyle bakıyordu. kendisini kaygılandırdığı besbelliydi.

onu daha fazla soru işaretlerine boğmadan bedenine doğru yanaştı, chanyeol kendisini öpeceğini sanınca gözleri heyecanla kırpışmıştı. fakat dudaklarından öpmek yerine öncelikle burnunu yumuşacık çene hattında gezdirdi, ardından kuş kadar hafif bir öpücük bıraktı bulunduğu bölgeye.

"iyiyim, sevgilim."

gerek usul usul chan'a yanaşmasıyla gerekse minik öpücüğüyle eşini kandırabileceğini sanmıştı fakat yanılıyordu. iyi olmadığı sesinin çatlamış olmasından ve kısılmasından anlaşılabiliyordu. bu yüzden sevgilisinin uyuşmuş bedeni anında eski haline gelerek sorgular bir yüz ifadesine bürünmüştü.

"iyi değilsin..." baş parmağı kurumuş dudaklarının köşesinde yer edindi. "neyin var, jongin?" merak ediyordu, hatta deli gibi merak ediyordu. dün akşam da biraz durgundu lakin yorgunluktan olabileceğini düşündüğü için eşini sorularla baş başa bırakmamıştı.

chankai one shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin