0.9

94 10 6
                                    

Mina'dan

Pazartesi günü geldiğinde artık okulun son haftasına başlangıç yapmıştık. Okula gittiğimde Chaeyoung yoktu, ne hissettiğimi bilmiyordum.

Her teneffüs yanıma yeni biri geliyor, benimle tanışmak istiyordu. Ne olduğunu anlamamıştım, ama çevrem genişlemişti. Sadece sınıftan değil, okuldan da birkaç kişi arkadaş olmak istemişti.

Belki de Chaeyoung okula gelmediği için rahatça yanıma gelebilmişlerdi.

Okul çıkışında kapının önünde duran Chaeyoung'ı görmemle yüzümün solması bir olmuştu. Beni bekliyor gibi bana bakıyordu. Kapıdan çıktığım an beni kolumdan tutup kenara çekmişti. Kollarımdan tutuyor, benden özür diliyordu.

"Mina, lütfen affet beni. Çok özür dilerim, bir daha böyle bir şey olmayacak. Lütfen."

"Bana buna inanmam için geçerli bir neden söyle Son Chaeyoung." Ellerini kollarımdan indirirken konuştum.

"Seni buna nasıl inandırabilirim bilmiyorum. Ama lütfen affet beni. Yumruk at bana, mahvet yüzümü ama affet."

"Yani etrafta da Yeonjun falan gözükmüyor ama benim gözde mi sorun var acaba?"

"Yeonjun'un ne kadar pişman olsuğunu bilemezsin. O gün onunla kavga ettik zaten, o da pişma-"

"Arkadaşın, ah pardon eski arkadaşın herşeyi kaydetti, haberin var mı? Planlarını söylediğin yer de bana gönderildi. Kendisi tarafından."

Şaşırmış gibiydi.

"Ama o zamanki düşüncelerimin hiçbiri kafamda yok şu an, gerçekten. Lütfen affet beni Mina."

"Pekala, seni affediyorum. Eğer herhangi birinden bir şey duyarsam..."

"Merak etme hiçbir sorun çıkmayacak." Aynı şeyi söylemişti, ilk tanıştığımızda.

---

"hey!" sınıfa girip tahtanın önünde durduğumda tüm gözler bana dönmüştü. konuşanlar konuşmayı bırakmış, bir işle uğraşanlar işlerini bırakmışlardı. sınıfın umursamaz dedikoducularından bir-iki kişi vardı ama bunu takmadım. "size bir şey anlatmalıyım."

cümlemden sonra gerçekten tüm gözler artık üzerimdeydi ve biraz baskı altında hissediyordum. dikkat çekmek pek alışkanlığım değildi. hoş, hep olan bir şey de değildi. ama son zamanlarda bunu çokça yaşadığımı inkar edemezdim. derin bir nefes alıp konuşmaya başladım."Chaeyoung ile konuştuk..." sınıftan şimdiden of-puf sesleri geliyordu. yine de dinlemeye devam ettikleri belliydi. "benden özür diledi ve her biriniz benim arkadaşımsınız. bu yüzden düşündüm ki bunu bilmeniz gerekir. demek istediğim... onu affettim."

"ne?!" bu yükselen ses Jisoo'ya aitti. refleks olarak ona dönüşüm ve gözlerimizin buluşması içimi tamamıyla suçluluk duygusuyla doldurdu. yüzü hâlâ korkunç gözüküyordu ve tüm bunları yapan o olmasına rağmen yine de Chaeyoung'ı affetmemdi bu duygunun sebebi. ama yine de içimden bir ses Chaeyoung'a güvenmemi söylüyordu, her ne kadar aptalca olsa da."Jisoo" söze girecekken duraksadım. nasıl açıklama yapacaktım ki? pekâlâ aklımda tüm senaryoyu kurup ezberlemiştim ama bunu herkesin önünde yapmak elbet zordu. ayrıca Jisoo gerçekten öfkelenmiş görünüyordu. Jennie omzunu pat-patlayıp sakin olması ile ilgili bir şeyler zırvaladığında biraz daha sakin görünse de tamamen geçtiğini söyleyemezdim.

"cidden, bunu nasıl yapabilirsin!? o aptal, iğrenç zorbayı nasıl affedebilirsin? tanrım, tüm sınıf ve hatta tüm okul ona büyük bir nefret besliyor. bunun nedenini en basitinden yüzümde görebilirsin. neden ona her seferinde güveniyorsun? en başında seni uyardım ve haklı da çıktım. ne bekliyorsun, bir anda iyilik meleğine mi dönüşecek yoksa?!"

bir hışımla hemencecik ağzından dökülen sözler suçluluk duygumu arttırsa da kararımdan dönmeyecektim. sınıfın tamamı bu kararımdan dolayı bana öfkeli görünse de şu an en çok beni etkileyen Jennie ve Jisoo'ydu. Jennie bir şey demese de onu biliyordum. kısa bir süre içerisinde de olsa onları tanıma şansım olmuştu. bu durumlarda genelde konuşmamayı seçer ve sakin görünürdü. yine de gözlerindeki hayal kırıklığı ve öfke denecek kadar olmasa da sinirli ifadeyi görmemek imkansızdı.

yeniden sınıfa dönüp genel bir açıklama yapma ihtiyacı duydum. "pişman olduğunu söyledi ve ona güvenmek istiyorum. sizden istediğim bu kararıma saygı duymanız. belki beklediğinizin aksine cidden iyi bir şeyler olur." ardından başımı eğip Jisoo ve Jennie'nin arkasında bulunan sırama geçtim.başta Jisoo olmak üzere her ikisi de hızla bana döndüler. açıklama bekliyor gibilerdi. bir şey anlatmadım, az sonra ilk ders başlayacaktı. kısacık bir gülümseme sunup "anlatacağım, konuşuruz bol bol," dedim.

ardından hocanın sınıfa girmesiyle kızlar önlerine döndü ve herkes ayağa kalktı. kaçırmadan, Chaeyoung yine okulda yoktu bugün ama çok taktığımı da söyleyemezdim. büyük ihtimal o buradayken açıklama yapmak çok daha zor olurdu.

kafamdaki düşüncelerden kurtulmam gerektiğini fark ettiğimde sıkıcı olsa da dersi dinledim ve zil çaldığında neredeyse 40 dakika önce olanları unutmuşçasına derin bir nefes alıp esnedim. fakat bana dönen iki çift göz unutmama elbette izin vermeyecekti.

"dışarı çıkalım," diyerek ortaya bir öneri sunduğumda her ikisi de kafasını sallayıp ayaklandı. Jisoo kolunu uzattığında ona tutunup ben de kalktım ve kol kola dışarı çıktık.

devamını nasıl anlatabileceğimden emin değilim ki büyük ihtimal sıkıcı gelecektir. okulun arkasındaki çardağa gidip oturduğumuzda meraklı gözler yeniden beni buldu. ben de konuştuklarımızı baştan sona güzelce anlattım. yine başta Jisoo olmak üzere her ikisini de ikna etmek zorlasa da en sonunda anlaşmaya varmış ve günümüze olabildiğince normal bir şekilde devam etmiştik.

okul sona erdiğindeyse kursa kalacak olan Jennie ve Jisoo'ya veda edip tek başıma dışarı çıkmıştım. dışarıda, okulun giriş kapısının yanında hırkasına sarılmış tahminimce beni bekleyen Chaeyoung'ın yanına adımladım. beni görmesiyle gülümsemesi bir oldu.

selamlaştıktan sonra "kafeye gidelim mi?" diye bir teklif sundu. yeni bir başlangıç düşüncesiyle güldüm ve kafamı onaylar anlamda salladım. kıkırdaması bir an hayattaki en sevimli şeylerden biri geldi. heyecanlı heyecanlı konuşmaya ve sohbet başlatmaya çalışması da öyle. bu düşüncelerle ben de kıkırdayıp ona eşlik ettim.

sonraki bolum final.
not: gecen bolumdeki rekoru silip buraya aliyorum, yeni rekor 817 kelime

2late4lovers neden etiketledigimi biliyor o <3

i needed you. | michaengHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin