1.0

79 11 10
                                    


NOT: Bir sonraki bölüm final olacaktır.

Normal bir hafta geçirmiştim. Tabi pek normal denir miydi bilmiyorum, Chaeyoung ile barışmamdan sonra birçok tepki almıştım. Kimse bu konu hakkında ne düşündüğüne emin değildi, sonuçta o herkesin iğrendiği bir zorba, bense herkesin sevdiği bir kızdım. Ama benim emin olduğum bir şey vardı;

Hiçbir şey onların bildiği gibi değildi.

Chaeyoung ile okulda yeterince eğlenmiştik, olacakları umursamadan eğlenmeye bakmıştım. Sonuçta bu bir son olacaktı, tadını çıkarmalıydım. 

   Her ne kadar durumu açıklasam da, Jisoo bu durumdan pek hoşnut değildi. O rahatlayacağı zamanı dört gözle bekliyordu.

  Hafta bittiğinde iki - üç kişi dışında sınıf başarılı bir şekilde bu seneyi bitirmişti. Cuma günü, okuldan geldiğimden beri ertesi günü kafamda canlandırıyor, planlıyordum. Her şey saatinden tutun, söyleyeceğim şeylere kadar kafamdaydı. Olaylar planladığım gibi olup başarılı bir şekilde bitecekti.

   Tabi onun beklenmedik bir hareketiyle olaylar başka bir yöne dönmediği sürece.


 Kitap okurken telefonun titremesiyle kitabımı bırakmış, telefona bakmıştım. Arayan Chaeyoung'tı. Tereddütsüz açmıştım.


''Alo? Nasılsın?''

''İyi, sen nasılsın?''

''Senin beni affettiğin günden beri çok iyiyim.'' Gülümsediğimi anlamasını sağlayacak bir ses çıkartarak gülümsemiştim.

''Ah, Chae sana bir şey söyleyeceğim. Yarın saat 12 gibi buluşalım mı? Sana konum atacağım.''

''Gerçekten mi? Pekala, yarın geleceğime emin olabilirsin.''

''Teşekkürler.''

Sesi gerçekten mutlu geliyordu, gerçekten değişmiş miydi?

...

sooyaa___: Yarın ne yapmayı planlıyorsunuz, Myoui Mina?

mymina: Sizi rahatlatmayı, Kim Jisoo.


Ertesi gün

Chaeyoung ile buluşacağımız yere gitmiş, onu bekliyordum. Hiçbir binanın olmadığı, hiç kimsenin bizi bulamayacağı bir çıkmaz sokaktaydım. En sonunda Chaeyoung gelmişti.

Her şey şimdi başlıyordu.

''Mina, neden böyle bir yere geldik?'' Tedirgindi, anlayabiliyordum.

''Kafamızı dinleyelim diye böyle bir yer buldum, hem bitkiler de var. Güzel, değil mi?''

''Çiçekler ve ağaçlar hoş, ama böyle bir yerde sadece ikimiz olunca korkmuştum.''

''Merak etme, sorun çıkmayacak.'' Bana öyle demişti, ilk tanıştığımızda.

''İkimiz için sandalye getirdim, geç otur.'' Gösterdiğim yere oturmuştu. Elimde içeceklerle ben de oturmuş, birini ona uzatmıştım.

Tek bir yudumla, birkaç dakikalığına uyuyakalmıştı.

''Çıkabilirsiniz.'' Hemen yanımızda bulunan küçük bir kulübeden çıkmaları için Jennie ve Jisoo'ya seslenmiştim. Onların yardımıyla Chaeyoung'ı oturduğu sandalyeye bağlamıştık. Yaklaşık 15 dakika sonra uyanmıştı.

''Mina, neler oluyor?''

''Seni gerçekten affettiğimi mi sandın, Son Chaeyoung?''

''Biz hadi neyse de, böyle sinsi bir zorbanın buna inanacağını sanmazdım.'' (Jen)

'Ha?' der gibi bir bakış atmıştı Chaeyoung.

''İnsanlara çektirdiklerini çekmenin vakti geldi Chae, karma gerçektir. Benim yaşadığım kadar zor bir hayat yaşamamış olsan da, burada yaşadıkların hayatının dönüm noktası olacak. Benim yaşadıklarımı anlayamazsın ne de olsa.''

''Seni anlıyorum, Mina.''

''Ben ilkokulda bile zorbalık gördüm. Babam hep yurtdışında çalıştı, birkaç ayda sadece 2 - 3 kez görebiliyordum. Annem beni hiç önemsemedi. 2 kez intihara kalkıştım. Bileğimde hala izi duruyor, boynumda da. Annemden şiddet gördüm. Babam buna dayanamayıp ayrılmak istedi, mahkemede annem beni yalan söylemeye zorladı ve annemle kalmama karar verildi. Babamla ayrılmaları benim suçummuş gibi azarladı. Tekrar ve tekrar tokat attı. Ortaokulda en yakın arkadaşım trafik kazasında öldü. Babaannem ve dedemi bir kez olsun göremedim, ben doğmadan öldüler. Tanrı aşkına sen bunların hangi birini yaşadın? Ben acı çekerken sen çevrenle eğleniyordun. Zengin bir ailenin çocuğuydun. Beni asla anlayamazsın Son Chaeyoung.''

Chaeyoung'ın gözünden akan yaşı görebiliyordum.

''O zamanlar umurumda değildi ama gerçekten pişmanım Mina.''

''Pişman olman hiçbir şeyi değiştirmez.'' Ona vurmaya başlamıştım, burnu ve dudağı kanıyordu.

''Mina, bence durmalısın.''

''Bunlar Jisoo'ya yapıldığında kimse onu durdurmadı Jennie.''

Ona orada çok fazla şiddet uygulamıştım. Birçok yeri kanıyordu. Biz arkamızı dönmüş giderken söylediği şeyle duraksamıştım.

''Hoşlanmaya başladığım kadından şiddet gördüğüm için sevinmeli miyim?''

''Benim mutlu olmaya ihtiyacım vardı, sana ihtiyacım vardı Chaeyoung. Şimdi umursamama sırası bende, acı çekme sırası da sende.''

İpleri çözülmüş halsizce yatarken onu orada bırakmıştık. Yaptığım ilk ve son zorbalıktı. Ama kendimce haklıydım, herkesin intikamını almıştım.

...

Okullar açıldığında birçok kişi Chaeyoung'ın yokluğunda mutluydu. Ona ne olduğunu ise kimse bilmiyordu. Fakat okulun ikinci haftasında sınıfa giren kişi ile herkesin ağzının açık kalması bir olmuştu.



sonraki bolum final.

i needed you. | michaengHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin