PM-6

6.5K 105 4
                                    

5. Bölüm Sonu Hatırlatması

Loş ışıklı, uzun ve dar bir koridordan yürümeye başladım. Koridor boyunca yalnızca 2-3 kişiye rastladım. Gerçekten lavaboyu aramaya başlamıştım. Koridor yolun sonunda ikiye ayrılıyordu yön okunu görünce bulduğumu anladım. Sağ tarafa döndüm ve lavaboya gitmek için kapıyı açtım. İçeride benden başka kimse yoktu. Musluğu açıp ellerimi yıkarken birden kapı açıldı.

Gelen, Cemil'di.

Arkasından kapıyı kilitledi ve yanıma gelip arkama geçti. Aynaya bakarak, ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım.

"Sen," dedi kulağıma fısıldayarak. "Onun köpeği misin?" Belimden tutup kendine yasladı ve boynuma bir öpücük kondurdu. "Seni beni oyuna getirmek için mi getirdi buraya?" Diye sordu bağırarak.

"Anlamadım?" Dedim sorgulayan bakışlarla. Beni Akın getirmişti fakat niyetini bilmiyordum, ben onu oyuna getirmek isterken kendim bir oyunun içine düşmüştüm.

"Oynayalım," o zaman dedi. "Kurallarına göre."

Gözlerini kapattı. Belimden tuttu ve   kendine iyice bastırarak inledi. "Bakalım, kim kazanacak bu oyunu."

"Ben kimsenin köpeği değilim," dedim. "O zaman düşmanı mısın?" Sorusuna vereceğim cevap, Akın'la aramdaki olayları büyük ölçekli olarak değiştirecek gibi duruyordu.

Ya düşmanının yanında olup Akın'ın düşmanı olacaktım ya da düşmanına karşı olup Akın'ın dostu olacaktım.

"Ben yalnızca Akın Bey'in asistanıyım. Orhan Bey'in yerine geçici olarak işe başladım." Orhan, Akın'ın asistanıydı biraz önce aralarında konuşurken adını duymuştum ve ona her ne olduysa sorumlusu Cemil'di.

"Demek Orhan'ı da tanıyorsun," dedi sorgular bir ses tonuyla. "Sandığımdan daha ilgi çekicisin."

"Akın Bey ile olan kişisel meseleleriniz beni ilgilendirmiyor." Onu peşimden buraya çekmiştim ve şimdi ilgilenmiyormuş gibi davranıyordum. Planım işe yaramaya başlamıştı.

Cemil, oltaya düşmüştü.

İki taraf için oynayacaktım.

"Yarın," dedi. "Akın ile evimde bir akşam yemeği yiyeceğiz. Seni getirirse, kararımı vereceğim." Yavaşça elini belimden çekti ve kapıya yöneldi.

"Eminim yarın görüşeceğiz," dedim alayla gülümseyerek.

Kapıyı açtı ve gitti.

Aynadaki yansımama bakıp gülümsedim.

Kapıyı açtım ve peşinden masaya doğru geri gittim. Cemil masaya oturur oturmaz peşinden benim gelmem, Akın'ı rahatsız etti. Kaşlarını çatarak bir Cemil'e bir bana bakıyordu.

Şeytanla kendi rızamla bir anlaşma yapmıştım.

Ve yine şeytanın elinden kendim kurtulacaktım.

Yanına oturdum ve hiçbir şey olmamış gibi beklemeye başladım. Cemil ara sıra bana bakıyor, az evvel konuşmadan önceki gibi tekrar telefonuyla uğraşıyordu.

Akın önündeki dosyayı kapatıp oturduğu yerde kımıldayınca gideceğimizi anladım. "O zaman," dedi. "Yarın akşam detayları konuşuruz."

"Hadi," dedi kulağıma fısıldayarak ve geçmem için elini ileri doğru uzattı. Cemil ve tanımadığım iki adam masada oturmaya devam ederken merdivenlerden inene kadar konuşmadık. Merdivenlerden indikten sonra artık kalabalığın arasına karışmıştık. Kolumdan tutup kendine çekti.

"Ne karıştırıyorsun sen?" Dedi. Kaşları çatılmıştı. Omzumu silktim. "Hiçbir şey," dedim. "Ne karıştırabilirim?"

Derin bir nefes aldı, gülümsedim.

Sinirlenmişti.

Bir şey söylemeden yürümeye devam etti ve arabaya kadar kolumu bırakmadı. Arabanın önüne gelince durdu. "Bin," dedi. "Bunu sonra konuşacağız."

Eve geldiğimizde birkaç saat odama uğramadı ve benimle konuşmadı. Bu odanın içinde öylece oturup onun gelmesini beklemek ızdırap veriyordu. Gergin hissediyordum fakat aynı zamanda her an tetikte olmam gerekiyordu. Cemil'le bir anlaşma yapıp buradan kurtulmalıydım fakat Akın'a karşı da iyi olmam gerekiyordu.

Bana bir defter ve kalem lazımdı. Olayları ve kişileri en kısa zamanda bağdaştırıp akıllıca bir plan hazırlayacaktım. Odayı bir süre aradıktan sonra ne bir kağıt parçası ne de bir kalem bulabilmiştim. Akın'dan bir bahaneyle istemem gerekiyordu.

Odamın kapısı çalınca, düşüncelerimden sıyrıldım. Akın içeri girmişti. "Kapı çalmayı bildiğini bilmiyordum ama keşke çaldığın gibi gir dememi de bekleseydin."

Yatağa doğru yürüdü ve yavaşça yanıma oturdu. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve kulağıma doğru fısıldadı.

"Ben sabırlı bir adam değilim, küçük. Kendi evimde bir odaya girerken kimseden izin istemem." Dedi. "Ve senin benden başka bir özelin olamaz."

PSİKOPAT MAFYA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin