İçimde oluşan korkuyu dışa vurmamaya çalışıyordum. Olduğum yerde kilitlenmiştim. Bu kadarı fazlaydı. Bir gün daha ne kadar berbat olabilirdi ki ?
Takımdan ayrılmamam gerekse de içimden bir ses peşinden gitmem gerektiğini savunuyordu. Ve ben de onu dinleyecektim.
"Pekala herkes şimdi beni iyi dinlesin. Şurdaki açıklığa yerleşin ve birbirinizden asla ayrılmayın. Ben birazdan gelicem. Jack takıma sahip çık." Üniformamdaki rozetlerden birini Jack'e verirken o da güven belirten gülümsemesiyle başını salladı.
Takımımı seviyordum. Hepsini.
Koşar adımlarla çığlığın geldiği tarafa doğru yöneldim. Yabanileşmiş çalıların bacaklarımı kanattığını hissediyor fakat aldırış etmiyordum. Bacaklarıma daha hızlı olmadıkları için saydırırken gördüğüm şey karşısında donakaldım. Kabus olması için Allah'a yalvarırken gözümden dökülen yaşlara hakim olamamıştım.
Her yer cansız çocuk bedenleriyle doluydu. Gözlerim Gabe'i aramayı bırakmıştı. Şu an onu görmek istemiyordum. Ya da cansız bedenini.
Adımlarım ağırlaşmıştı. Ölü bedenlerin kokusu midemi feci derecede etkilemişti. Gabe bunlardan biri olamazdı. Buna kendimi inandıramıyordum. Bu vahşeti kim, nasıl yapabilirdi ?
Diğerleri ! Aptal gibi onları tek başlarına bırakmıştım. Hem de bu orman çocuk katilleriyle doluyken.
Kendime lanetler yağdırıyordum. Bu kadar düşüncesiz olmayı nasıl başarıyordum ?
"Lillien !"
Gabe. Bu Gabe'di.
"Gabe ! Gabe nerdesin ?"
"Lillien !"
Sesin nerden geldiğini bulmaya çalışıyordum. Ama bu ses çok farklıydı. Uzaktan değildi. Yakın da değildi. Kahretsin bulamıyordum.
"Gabe, benim Lillien ! Nerdesin Gabe ?"
Bağırıyordum. Vücudum adrenalin hormonu salgılamaktan başka bir işe yaramıyordu.
"Lillien, bunlar dinazor mu ?"
Ne. Dinazor da neydi şimdi. Gabe zeki bir çocuktu. Bir şey anlatmıştı bana. Ki bu kesinlikle benim anlayacağım türdendi.
Tabi ya ! Aşağıdaydı.
Cesetlerin arasında arayışımı sürdürürken Gabe'e seslenmeye devam ediyordum. Toprağın altına nasıl girebilirdi ? Kapı olmalıydı.
Titrek ellerimi yerde gezdirmeye başladım. Daha sakindim. Onu bulabileceğime emindim ama diğerleri için aynısını söyleyemezdim.
Elim sert bir cisme takıldığında reflex olarak irkildim. Onun kulp olduğuna beynim onay verdiği an tutup hızlı bir şekilde asıldım. Ve işte yine aynı görüntü.
Cesetler, kemikler, kafatasıları...
Ve Gabe'in kemiklerin üstüne yığılmış tükenik bedeni.
Seviliyorsunuz, iyi okumalar :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayboluş
ActionVe bazen öyle bir çaresiz kalırsınız ki ölmek bile sizin için bir seçenek değildir. Orman, dehşetin yuvasıdır. Orman, içinde nelerin olduğunu bilmediğimiz gizemdir. Orman, ölümlerin en uygun yeridir. Ve bir orman, hayatınızı kaybetmenize ama ölmemen...