Resimdeki rüzgar mertoğlu
Sabah alarmın o sinir bozucu sesiyle uyandım bardağın boş kısmına bakmaya bayılırdım ama bu sefer moralim bozuk olmayacaktı okulun ilk günüydü hem. Saçlarımı dümdüz yaptım formamı giyip ve içinde bir kalem ve bir not defterinden ibaret çantamı alıp kahvaltı masasına indim hızlıca atıştırıp okulun yolunu tuttum . okulun yollu tuttum dediğimde bakmayın annemin zengin eşi BMW si ile bıraktı ne havalı ama... annem ve zengin eşi ile müdürün yanına gittik . Sınıfımı söyledi 12/D sınıfa doğru çıktım . Kapıyı çaldım öğretmen beni içeri aldı ve o klasik tanıştırma konuşmasını yaptı beni yerime oturtturdu yanımdaki çocuğun siması çok tanıdıktı ve bana bakıp sırıtıyordu.
"Komik bir şey var sanırım"
"Masal demek adın"
"Sen ..."
"Evet beni görünce elin ayağına dolaşıp üstüme düştün dün hatırladın mı?"
"Burada ne işin var senin"
"Asıl senin ne işin var esmer cadı "
"Şişş çocuklar sessiz olun "ve o sıkıcı uyarı öğretmenden gelmişti . Dersi koyun sürüsü çoban uyumu ile dinledik ve zilin çalmasıyla oh demem bir oldu.
"Masal güzel isim küçük hanım yoksa sakar mı demeliyim"
"Bana bak mavi bana serserilik taslama ben yemem o ayakları"
"Lakabımı beğendim doğrusu "
Arkamdan biri beni dürtükledi
"O öyledir takma sen onu sinir bozmaya bayılır. Bu arada ben mert. "
"Bu şekilde kız tavlayamazsın sana bir öğretemedim. Ezik misin oğlum sen"
"Bana bak serseri çocuk ağzını topla " diye atarlı ergen tavrına girdim. O kadar ukalaydı ki. Ama Mert öyle değil onun zıttı kibar ve nazikti . Adını hala bilmediğim bu mavi serseri başıma bela olacaktı sadece bunu biliyordum .
Mert beni arkadaşları ile tanıştırdı .
Simay Dolunay Hilye Toprak Semih adında altı arkadaş ilk günden çok yol katletmiştim . Ayrıca arkadaş edindiğim gibi düşmanda edinmiştim. Sarışın kız gözlerini kesmiş bana bakarak yanıma geldi
" burada yenisin anlaşılan burada benim kurallarım geçer malum okulun sahibi benim babam haberin olsun diye dedim.""Kurallar ezmek içindir takma kafanı sarı yellozcum sana hayatında başarılar dilerim bittiyse bu sıkıcı ve gereksiz konuşman seni kürsüden alabiliriz."dedim evet biraz fazla gömüştüm sınıf bu iddialı konuşmamdan bana göz ayırıp bakıyordu anlaşılan bu sınıfa alışmam zor olmuyacaktı.
O mavi serseri yanıma yanaştı ve "bence sen burda ilk günden bulaşma canını yakarız ve sonra ağlarsın uğraşamayalım seninle ... minik sürtük"dedi beni ezmişti üstelik bir de sürtük demişdi salak ne sanıyodu kendini bunu ödüyecekti. Sınıftan koşarak çıktım ağlamazdım ben duygusuzdum ayıca . Arkamdan mert beni kovalıyodu. Kimse benle böyle konuşamazdı.Başkası dese belki umursamazdım ama bu ağırıma gitmişti. Böyle davranamazdı ona çıkışta ne yapacağımı bliyordum o toz pembe hayatına kara zehir boşaltmaz mıydım. okulun bitişinde onu takip ettim . Neyseki o giderken benim takip ettiğimi anlamıyordu. Yolda bir pastaneye uğradı oradan kurabiyeler simit ve poğaça aldı . Pastaneden çıktıktan sonra baya yürüdü e bende yürüdüm ,yürümeye alışkındım neyseki .o zengin bebesi görünümlü çocuk ufak bir gecekonduya girdi bende ona gözükmeden gecekondunun penceresinden onu izledim burada ne işi vardı bir kadın vardı beti benzi atmış görnüyordu yorgun bir suratı vardı. Mavi serseri ona yemek yedirdi sonrada onun saçını okşayarak uyuttu. Ne olduğunu anlayamamıştım ama kadının gözleri aynı ona benziyordu. Onu bir bir iki hafta gene böyle takip ettim gene pastaneye uğruyo ve gene o kadına gidiyodu . Gene bri gün oraya gitmişti ve bende onu gene izliyodum beni farketti sonra kolumu çektirerek:
" burada ne işin var sen beni mi takip ediyosun kızım sen başıma bela mısın""Ben şey o kadın kim"
"Sanane seni iygilendirir mi?" Her kelimede konuştuğunda kolumu daha da çok sıkıyodu
"Bırak kolum acıyo bırak beni."
"Bana bak baş belası bunları görmedin ve kimse duymuycak birinin bile kulağına giderse seni maffederim."
"Tamam kimse duymaz söylememde niye bu kadar panik oldun. "
"Yürü" dedi kolumu çekiştirdi ve bir taksiye bindik.
"Evin nerde"evi tarif ettim."Ne hah çok iyi birde komşu çıktık bir bu eksikti." Şoföre yolu tarif etti .
"Ne yan köşkte mi oturuyosun ya bu şaka mı?"
"Maalesef gerçek"
Eve geçtim . Odama girdim. Neden o kadar korkmuştu orada bir şey vardı o kadında o evde ...
Yarın cumartesiydi. Ve yarın o eve gidecektim o kadınla konuşacaktım, adını bilmediğim mavi serserinin o gizemli mavinin gizemini çözecektim.
Merdivenlerden aşağıya indim yemek hazırdı benim gelmemi bekliyorlardı . Oturdum ve biraz yedim yukarı çıktım ve yatağıma uzanıp onun gizemini çözmeye çalıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Serseri
RomanceDoğduktan bir yıl sonra babası tarafından terk edilen masal 17 yaşına kadar annesi ile yaşamıştı ta ki annesi selim denen o zengin iş adamı ile evlenene kadar. Annesinin evlenmesi ile gayet sakin süren izmir hayatı sona erip istanbula annesinin eşin...